2024 yılının Mart ayında yapılacak olan yerel seçimlerde neler yaşanacağı, nelerin konuşulacağı az buçuk herkes tarafından biliniyor. Tıpkı 2019 yılında ne yaşanmışsa, 2024'te de aynısını, hatta daha fazlasını yaşayacağımız aşikar.

Kimisi partisinden istifa edip, diğer partiye üye olup bu tarafa geçiyor. Kimisi istifa etmeden adayla olan diyaloğundan dolayı destek veriyor. Kimisi bu yerel seçim, burada partinin bir önemi yok adaya göre hareket ederim diyor. Kimisi biz yine reisçiyiz, ilde AK Parti'ye ilçede de başkasına vereceğiz diyor. Yani kısacası 2019'da ne yapıldıysa 2024'te de o yapılacak deniliyor. Vatandaş böyle diyor.

Gelelim işin özüne. Değerli dostlar, sevgili Hendekliler; ayrışmayın, ayrıştırmayın. Ayrışmayalım ayrıştırmayalım. İsteyen istediğine oyunu atar. Sen benim adamıma oy atmıyorsun diye, bir birimize küsüp darılmanın anlamı yok. Yarın öbür gün musallaya konulduğumuz da saf tutmaya gelecek kişiler Amerika'dan gelmeyecek, Hendek'ten gelecek. Onun için seçim için kimsenin kimseyle kötü olmasına gerek yok.

Bir ince ama önemli bir ayrıntıya da değinmek istiyorum. Ben Cemil Tekin olarak hiçbir zaman sporu siyasete, siyaseti spora karıştırmadım, karıştırana da her platformda karşı çıktım. Şimdi diyorum ki; şap ile şekeri bir birine karıştırmayalım. İnanın işim gereği mecbur sosyal medyaya bakıyorum. İnanın bakmak dahi istemiyorum. Bir birine ateş eden mi ararsın, bir birini tehdit eden mi ararsın hepsi burada. Özellikle de seçim döneminde olduğumuz için bu belirttiklerim burada hat safhada.

Bakın arkadaşlar; eleştiri yapmadan önce lütfen biraz empati yapalım. Mesela ben empati yaparak ilk eleştiriyi kendime yapıyorum. Benim tıpkı 2019 yılında yaptığım gibi, şimdi benim o zaman yaptığımı yapacak olanlara bir söz söylemeye hakkım var mı? Elbetteki yok. O zaman bunun adı dava satmak ise, biz davamızı satmadık mı? Bal gibi de sattık. O yüzden kimseyi bu yüzden karalamayalım, lekelemeyelim. Herkesin fikrine ve zikrine saygı duyalım.

Bu kadar net ve açık bir dille yazıyorum; daha anlaşılabilir olsun diye. Ben hayatım boyunca hiçbir zaman, hiçbir şekilde AK Parti'ye oy vermemiştim; ta ki ittifak olayı gerçekleşinceye kadar. İttifak sonrası gönül rahatlığıyla reise oy verdim, vermeye de devam ediyorum. Oy vermesine veriyorum ama AK Parti'li değilim. AK Parti'li olmadığım gibi de, AK Parti'li dostlarımın, arkadaşlarımın, akrabalarımın inanın sayısını bilmiyorum. Çünkü, ben şap ile şekeri asla ve asla bir birine karıştırmıyorum.

Son olarak şunu ifade etmek istiyorum. Turgut'ta bizim, İrfan'da bizim, Nihat'ta bizim, Fatih'te bizim, Menderes'te bizim, İsmail'de bizim. Kısacası Hendek bizim. Bu Hendek'te hepimize yeter.

Kalın sağlıcakla...

CEMİL TEKİN / HENDEK SEVDALISI