Prof. Dr. Mustafa Koç

Empati: soma maden kazasinin suçlusu

Yazar: Prof. Dr. Mustafa Koç
Tarih:
Okunma: 2190
Yorum:
Yazı Boyutu: a - a - a - a
Paylaş:
Tıp fakültesinden mezun olma aşamasına gelmiş öğrencilere “bir yakınınızı birlikte mezun olduğunuz arkadaşınıza emanet eder misiniz?”, Eğitim fakültesinden mezun öğrencilere “ birlikte mezun olduğunuz arkadaşınızın çocuğunuzun öğretmeni olmasını ister misiniz?”bu ve benzer sorular her bir meslek grubu için sorulabilir. Aslında bu bireyin bir başkasının yeterliliği için değil kendi yeterliliğini test etmek için sorduğu bir sorudu. Sadece biraz daha işlevsel sorulabilirse sonuç çok daha iyi olur. Çünkü o zaman gerçekten iç kontrol süreçleri ve bu süreçlerin en temeli olan vicdan görev yapmaya başlıyor. Bu bağlam soruyu bir başkasına ya da bir başkasının bize bu soruyu sormasını beklemeden kendimize sormamız gerekir. “yaptığım iş bağlamında yakınlarım kendilerini bana emanet edebilir mi? Bu soruyu mesleki eğitim öncesi, anı ve sonrasında sürekli olarak bireyin kendine sorması gerekir. Bir doktor bu baktığım hasta benim oğlum, eşim, annem ya da babam olabilirdi diye düşünmelidir. Bir öğretmen bu öğrenci benim yavrum olabilirdi diyerek ona yeni davranışlar kazandırmalıdır. Bir mühendis bu binada benim yakınlarım yaşayabilir ona göre denetimlerimi ve kontrollerimi yapmalıyım demelidir. Bir gazeteci bu haber benim yakınlarımdan biri ile ilgili olsaydı nasıl yazardım diye düşünmelidir. Bir polis bu benim yakınım olsaydı ona nasıl davranırdım diyerek kendini ayarlamalıdır. Bir çöpçü buradan benim oğlum geçer ve bir virüs ya da mikrop bulaşabilir diye düşünerek caddeyi temizlemelidir. Bir fırıncı bu ekmek, simit ya da pastalardan benim ailemde yiyecek diyerek ekmeklerini pişirmelidir. Bir işletme sahibi burada benim oğlumda çalışıyor olsaydı onun can güvenliği için neler yapılması gerekir diye düşünerek önlemler almalıdır.
Eğer Soma kömür Maden İşletmesinin sahibi böyle düşünseydi 301 can, umut, gelecek, sığınak ve 301 dünya yok olmazdı. Öleceğini düşünen ve kaçınılmaz sona yaklaştığını düşünen fakat hayata tutunan bir işçi sizin oğlunuz olsaydı ve aklına o anda neler geldi sorusuna “küçük kızım iş çıkışı bakkaldan bazı şeyler almamı istemişti bu aklıma geldi”. Deseydi siz neler hissederdiniz? Onun isteklerini karşılayamayacak olmanın hüznü çökermiydi iliklerine. Onu nefessiz bırakacak karbon monoksit gazı değil çocuğunun isteklerini karşılayamayacak olmanın verdiği hüzün tüketmiş ve çaresiz bırakmıştır.Bunu bir an olsun yaşadığınızı düşünün bakın nereniz sızlıyor.
Yardım ettiğiniz insanlar, tedavi ettiğiniz hastalar, bir şey öğretmeye çalıştığınız çocuklar, çalıştırdığınız işçiler sizin çocuğunuz, kardeşiniz, babanız, anneniz, eşiniz olmayabilir fakat unutmayalım onlar birilerinin babası, birilerinin oğlu, birilerinin kardeşi, birilerinin annesi kısacası birilerinin yakınıdır. Son olarak asla unutmayın rabbim onların sahibidir. Soma maden kazasında babalarını, çocuklarını, kardeşlerini ve eşlerini kaybeden kardeşlerim acınız en derinden hissediyor ve paylaşıyorum.Emin olun rabbim onlarla birlikte idi ve şimdi de onlarla birlikte.

Yorumlar

Lütfen aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
  • Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
  • Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
  • Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
  • Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
  • Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
  • Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
  • Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
  • Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.