Prof. Dr. Mustafa Koç

çocuğa evlat edinildiği ne zaman ve nasil söylenmeli

Yazar: Prof. Dr. Mustafa Koç
Tarih:
Okunma: 3454
Yorum:
Yazı Boyutu: a - a - a - a
Paylaş:
“Bir Başkasının karnından dünyaya gelmiş fakat bir başkasının kalbinde büyüyen çocuklar”

Evlat edinilmiş çocuklara evlat edinilmiş oldukları söylenmeli midir? Sorusuna verilecek cevap kesinlikle söylenmelidir. Cevap bu kadar kesin olunca o halde iki temel soru akla gelmektedir. Bunlardan birincisi “çocuğa evlat edinilmiş olduğu ne zaman söylenmelidir?” ve ikinci soru da “ bu durum yani evlat edinilmiş olduğu nasıl söylenmelidir?

İlk olarak çocuğa evlat edinildiğini anlatma anlık bir yaşantı olmaktan daha çok bir süreci içermektedir. Bu süreçte okulöncesi dönemde başlar ilköğretime gidinceye kadar devam edebilir. İkinci olarak bu süreçte nasıl davranılmalıdır? Bu sorunun cevabını birkaç başlık altında toplamak mümkündür.

1.Kullanılacak dil: çocuğa bu durum anlatılırken her şeyden önce çocuğun anlayabileceği bir dil kullanılmalıdır. Uzun, karmaşık ve çocuğun farklı anlamlar yükleyebileceği kelime kavramlardan kaçılmalıdır.

2.Acele Etmemek: Çocuktan hemen bu durumu anlamasını ve içselleştirmesini beklemek hata olur. Bu yüzden yapılan açıklamalar tutarlılık içinde zaman zaman tekrarlanmalıdır.

3.Durum Abartılmamalı:bu duruma ilişkin hissedilen duygular abartılı olarak ortaya konmamalıdır. Aşırı duygusallık yaşanan çocuğun yaşanan durumu gereğinden dahafazla duygusal tepki vermesine neden olabilir. Durumun doğal sınırları içinde değil de çocuğun durumu kabullenmesini olumsuz yönde etkileyebilecek duygusal tepkiler geliştirmesine neden olabilir.

4.Anne-baba birlikte açıklamalar yapılmalıdır:Çocuğa evlat edinildiği anne-baba ile birlikte açıklanmalıdır. Sadece bir ebeveynin olduğu durumlarda diğerinin üvey olduğunu düşünebilir. Bazen de açıklamayı yapmaya çalışanın üvey diğerinin ise öz olduğunu düşünebilir.

5.“Karşılıklı seçim” kavramı: Çocuklara açıklama yapılırken tek taraflı bir seçimden ziyade karşılıklı bir seçim sürecinin olduğu şeklinde açıklamaların yapılması çocuğun durumu daha iyi kabullenmesine ve böylece de süreçten olumsuz etkilenmeden çıkabilmektedir. Bu bağlamda çocuğun evlat edinilme yaşına göre uygun tepkiler belirlenerek karşılıklı seçimin nasıl gerçekleştiği çocuğa açıklanabilir. Örnek için: seni ilk gördüğümde bana gülümsedin, bende sana gülümsedim, benim gülümsediğim çocuk sadece sendin , seninde gülümsediğin sadece bendim.Seni seçtiğimde ve sana doğru yürüdüğümde sende bana doğru yürümeye başlamıştın gibi.

6.Çocuğa biyolojik anne- babası hakkında gerçek bilgiler verilmelidir: Çocuğun biyolojik anne babası hakkındaki bilgiler çocuğun olgunlaşma düzeyine uygun olarak verilmelidir. Neden çocuğu evlatlık olarak verdikleri açıklanmalıdır. Çocuğun onlardan nefret etmesine neden olacak ve böylece psikolojik anne-babasını daha çok sevecek umudu ile yanlış bilgiler verilmemelidir. Çocuğun sorduğu bütün sorulara zaman zaman sorduğu aynı ya da benzer sorulara anne-babanın tutarlı bir şekilde cevap vermesi gerekir. Hiçbir sorusu göz ardı edilmemeli çocuğun kafasındaki bütün belirsizlikler zaman içinde tutarlı bir şekilde giderilmelidir. Bütün bunlar gerçekleştirilirken çocuğun aile katılmasının anne baba üzerinde oluşturduğu olumlu duyular ifade edilmeli, birlikte geçirilen güzel anılardan bahsedilmelidir.

7.Ailenin ne olduğu çocuğa açıklanmalı:Ailenin oluşabilmesi için gerekli olan şartların daha çok sosyo-psikolojik boyutundan bahsedilebilir. Örneğin aynı evde yaşan insanların aile olabilmesi için gerekli şartların, birbirine güven duymak, birbirini sevmek, birlikte zaman geçirmek,birbirinin ihtiyaçlarına duyarlı olabilmek, birbirini anlayabilmek, birbirine değere verebilmek, birbirine sarılabilmek, birbirini önemsemek, birbirini gördüğünde mutlu olabilmek,birlikte geleceğe umutla bakabilmek vb. ancak bu faktörler olduğun aynı evde yaşayan insanlar bir aile olabilir.

8.Evlat edinilmiş çocuğa ayrıcalıklı davranılmalıdır: Çocuk evlat edinildiğini öğrendiğinde biyolojik anne-babaların çocuklarına nasıl davrandıkları ile psikolojik anne babasının kendisine nasıl davrandığını karşılaştırmaya başlayabilir. Bu karşılaştırma sonucunda ve evlat edinildiğini öğrendikten sonra da yine tutarlı bir şekilde bu davranışların devam ettiğini gözlediğinde çocukta var olan güven pekişecektir. Çocuğa evlat edinildiği için ayrıca daha fazla ilgi, sevgi, hoş görü, esneklik vb. davranışlar göstermek doğal olmayı engeller ve doğal olmayan bu ortamda çocuk kendisini yabancı hissedebileceği gibi bu rüyanın ne zaman biteceğine ilişkin de kaygılar duymaya başlar. Çocuğun istediği fakat doğal olmayan bir ortam olacağı yerde doğal olan ve tutarlılık gösteren bir ortamın olması her zaman daha işlevseldir.Çocuklara Zorlama bir şefkat gösterme yerine duygusal destek olmak çok daha işlevseldir.

9.Çocuğun ihtiyaç duyduğu sevgi kendisine dengeli, düzenli ve tutarlı bir şekilde verilmelidir: “Sevgi iyileştirir” bu söz psikolojik yardım sürecinin de temel anlayışını oluşturur. Önemli olan bu duygunu karşı tarafa yerinde ve zamanında dengeli, düzenli ve tutarlı bir şekilde verilmiş olsun. 0-1 yaş arasında anne- baba çocuğun psikolojik ve fiziksel ihtiyaçlarını dengeli, düzenli ve tutarlı bir şekilde karşılarsa çocuk güven duygusunu kazanır.Fiziksel ihtiyaçları, yemesi, temizliği, uykusu vb. Psikolojik ihtiyaçları; dokunmak, okşamak, sallamak, sarılmak vb. Çocuk 1-3 yaş arasında bağımsız olabilmeyi başarmalıdır. Bu da ancak kontrol bende düşünmesi ile mümkün olabilir. Kontrol bende diyebilmesi için çocuğun kendi başına bir şeyler yapmasına izin verilmeli buna uygun ortamlar oluşturulmalı ve tuvalet kaslarının kontrolü için eğitim verilmelidir. 3-6 yaş arasında çocuk girişken olmayı öğrenir. Bir işi başlatma, sürdürme ve sonlandırmayı kendi başına gerçekleştirdiğinde “ben başardım” diyecektir. Bu da onun başarma duygusunu yaşamasına katkı sağlayacaktır. Bu üç temel duyguyu kazan çocuk kendine güvenmeyi, başkaya güvenmeyi,kendini sevmeyi başkayı sevmeyi, kendine değer vermeyi başkaya değer vermeyi kendini ve başkayı affedebilmeyi öğrenecek ve geliştirecek potansiyele sahiptir demektir. Artık bu çocuğa evlat edinildiği çok rahat bir şekilde söylenebilir. Çünkü, bütün bu duyguları kendisine kazandıran psikolojik(gerçek) anne-babasından, onların sevgisinden, merhametinden, kendisine nasıl değer verdiklerinden, kendisinin onlara ne hissettirdiğinden, onların kendisine ne hissettirdiğinden artık çok emindir.

Evlat edilen çocuğun durumu okula başladığında okuldaki ilgili kişilerle paylaşılmalıdır: Evlat edinilen çocuk, okul çağına geldiğinde, okulun idaresi, öğretmen, okulun psikolojik danışmanı durumdan haberdar edilmelidir. Çocuk bu durumunun farkında olmalı, evlat edinilmiş olmanın olumsuz bir şey olmadığını, utanılacak veya gizlenilecek bir durum olmadığı aksine “seçilmiş” olmasının haklı gururunu yaşayabilmelidir. Evlat edinilmiş olduğunu etkileşim içinde olduğu ya da olacağı kişilerdengizlemeihtiyacı duymamalıdır. Aksine, ailesi ile mutlu olduğunu rahatlıkla açığa vurabilmelidir.

10.Çocuğa ona seni karnımda çok bakmak istememe rağmen bakamadım fakat seni kalbimde büyüttüm mesajı verilmelidir

Yorumlar

Lütfen aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
  • Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
  • Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
  • Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
  • Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
  • Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
  • Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
  • Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
  • Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.