Prof. Dr. Mustafa Koç

Beynimiz Ve Biz: Kim Kimi Yönetiyor

Yazar: Prof. Dr. Mustafa Koç
Tarih:
Okunma: 1870
Yorum:
Yazı Boyutu: a - a - a - a
Paylaş:

Bütün davranışlarımızın kodlandığı ve planlandığı yer beynimizdir. Bu sadece davranışlarımız için değil aynı zamanda ne düşündüğümüz ve nasıl hissettiğimizle de ilgilidir. Beynimizin çalışması yaptığımız eylemlere göre farklılaşmaktadır. Örneğin beynimizin çalışması,problem çözerken farklı, yatmadan önce ya da uyandıktan hemen sonraki zamanlarda ise farklıdır. Beynimizin yapmamız gereken bir eylem durumunda doğru çalışmaması bireyin istediği sonuca ulaşmamsı anlamına gelir. Örneğin bir öğrenci sınav esnasında yapması gereken iş problem çözmedir. Bu durumda beyin farklı dalgalar yaymaya başlar. Bu esnada aktif olan dalga Beta dalgasıdır. Bu dalganın frekans aralığı 13 ile 30 arasında olması beklenir. Bu dalga boyutunda olan bir kişi bilişsel olarak sahip olduğu materyali hatırlamada ve soru ile ilişkilendirmede bir sorun yaşamaz.   Eğer bu dalga boyutu 13’ün altına düşerse kişide boş vermişlik, erteleme ve vazgeçme başlar. Bu kişide Beta dalga boyutu olması gerekenin altında olduğunda kişi önceliklerini ertelemem ve onlardan vazgeçme eğiliminde olur denilebilir. Eğer Beta dalgaları 30’un üstüne çıkarsa stres, anksiyete, huzursuzluk ve tedirginlik başlar. Böyle bir durumda olan öğrenci sınava ilişkin bilişsel yeterliği çok iyi olsa da bildiklerini hatırlamada, bağlantı kurmada, ilişkilendirmede ve karar vermede oldukça zorlanır. Her iki durumda da öğrenci beynini değil beyni onu yönetmeye başlıyor.

Böyle bir durumda olan bireyin yapması gereken şey bir an önce Beta dalgasını düşürmek ve azalmış hatta beynin ön bölümünde hiç kalmaya Alpha dalgasını artırmaktır. Bunun için yapılacak olan üç baş etme yöntemi vardır. Birincisi savaşma, ikincisi kaçma ve üçüncüsü ise donakalmadır. Genellikle öğrencinin seçtiği ili yöntemden birincisi kaçmak ver ikincisi de donakalmadır.  Bu iki yöntem Beta dalga seviyesini düşürmekte ve Alpha dalga seviyesini ise artırmaktadır ve böylece birey beynini iyileştirmektedir. Bir anlamda beynini ya da beynin doğru çalışmaması sonucu oluşan kaygıyı uyuşturmaktadır.

Beta dalgalarının 30’un üstünde olan birey sanki sürekli problem çözüyor gibi hayatı yaşamaya başlar. Bu durum bireyi öyle yora ki kişi Beta dalgası düşürecek Alpha dalgası artıracak bir yol arar ve bulduğu ve işe yarayan şeye karşı bağımlılık gelişir. Bu bağımlılık bir maddeye, internet, akıllı telefona ya da oyuna olabilir. Birey bir anlamda bu yollara baş vurarak artmış olan Beta dalgasını düşürmekte ve  azalmış olan Alpha dalgasını ise artırmaktadır. Yani bir anlamda birey kendi geleceğini elinden alan bir yöntemle beynini iyileştirmeye başlamıştır.

Yapılacak olan şey böyle bir durumda beynimizi iyileştirmenin işlevsel yollarını bulmak ve onları uygulamaya sıkıntı veriyor olsalar dahi devem etmektir. Örneğin ders dinlemek ve öğrenmek sıkıntılı bir iştir fakat bir öğrenci bu sıkıntıya katlanır ve bu tutumunu tutarlı bir şekilde sürdürürse yaşayacağı  duygu başarma duygusudur. Bu duygu Beta dalgasını uygun seviyede tutar ne azaltır ne de artırır. Bu kişi dinlenme ihtiyacını en etkin bir şekilde giderir ki bu da onun Alpha dalgalarını artmasına neden olur ve bunun anlamı ise huzurdur. Bir öğrenci bir kağıt alarak onu ikiye bölsün. Sol sütuna yapmak durumunda olduğu önceliklerini yazsın. Bunlar; ders dinlemek, ders çalışmak, test çözmek ve kitap okumaktır ağırlıklı olarak. Sağ sütuna da yapmaktan hoşlandığı şeyleri yazsın ve her iki sütuna yazdıkları için harcadığı zamanı ve enerjiyi karşılaştırsın. Eğer bir öğrenci sütunun sol sütuna yazdıklarını gerçekleştirmek için sağ sütuna yazdıklarından bir kısmını erteleyebiliyor ve bir kısmından vazgeçebiliyor ise o öğrencinin başarması önündeki engeller kalkmıştır. Başarmanın sırrı   yerinde ve zamanında erteleyebilmek ve vazgeçebilmektir. Sevgili öğrenciler ve aileler ölçümüz  beklentiniz istekse yani olsa da olur olmasa da olur düzeyinde bir beklenti ise vazgeçin ki vazgeçemeyi öğrenin. İhtiyaç ise beklentiniz hemen karşılamayın ki ertelemeyi öğrenin. İşte bunu başaran insanları beyinleri değil onlar beyinlerini yönetiyor. Beynimizi iyileştirmek için herhangi bir oyuna, bilgisayara, akıllı telefona ya da maddeye ihtiyacımız yoktur. İhtiyaç duyduğumuz tek şey kendimizdir. İnsan yukarda sayılan ve beyni iyileştirdiği sanılan fakat yavaş yavaş beyni yok eden her şeyden daha güçlüdür. İyileşip bir şey ya bir çok şey yapmayı beklemek yerine bir şeyler yapmak bizi iyileştirecektir unutmayın.

Yorumlar

Lütfen aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
  • Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
  • Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
  • Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
  • Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
  • Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
  • Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
  • Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
  • Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.