




Süper Admin
Yanliş anlaşilmak
İnsanların birbiriyle olan iletişimlerindeki en büyük sorunlardan biriside yanlış anlaşılmak. İnsanlar birbirine herhangi bir şey anlatırken aktarmak istedikleri şekilde anlatmayı pek başaramıyorlar. Sözlü bir şekilde anlatırken cümle bozukluğu, ses tonu, konu kopukluğu gibi bir çok neden anlatmak istediğimizle karşımızdaki kişinin anladığı arasında çok büyük farklar yaratıyor. Bu da karşımızdaki insanla olan iletişim köprüsünün yıkılmasına neden oluyor. İnternet, telefon aracılığıyla konuşmak ise olayı daha farklı boyuta getirebilyor. İnternet, telefon ve sözlü bir şekilde konuşmak arasında oldukça fark var.
İnternet üzerinden mesaj olarak gönderdiğimiz yazıyı karşımızdaki insan okuduğunda çok daha farklı düşüncelere ulaşıyor. Aynı mesajı bir kaç kişiye yollamış olsak her birinden farklı cevaplar gelebiliyor. Bu tıpkı bir kitabı okumak gibi. Şuan da okuduğumuzda kitabı bir kaç sene sonra okuduğumuzda çok daha farklı yorumlar yapıyoruz.
Telefonla konuştuğumuzda ise kurduğumuz cümle, vurguladığımız kelime ve özellikle de ses tonumuzu doğru kullanmadığımızda karşımızdaki insan bizi tamamen yanlış anlayabiliyor. Telefonla konuşmaktan ise sözlü bir şekilde konuşmak biraz daha iyi gibi. Sözlü konuşurken yine kurduğumuz cümle, vurguladığımız kelime, ses tonu önemli bunlara dikkat etmeliyiz. Sözlü konuşurken mimiklerimizide doğru kullanarak yanlış anlaşılma ihtimalimizi biraz daha düşürebiliriz. Sözlü bir şekilde konuşurken avantajımız olduğu gibi dikkat etmemiz gereken şeyler artıyor. Karşımızdaki kişiye yaptığımız küçük bir davranış, bakış yanlış anlaşılmaya sebep oluyor.
Yannlış anlaşılma korkusu yaşayan insanları çok kolay bulabilirsiniz. En ufak bir şeyi bile anlatırken '' Sakın yanlış anlama'', '' öyle dediğime bakma onu kastetmiyorum biliyorsun'' gibi cümleleri sıkça kullanırlar. Ayrıca kurdukları her cümleden sonra açıklama yapma ihtiyacı duyarlar. Ama ''Sakınan göze çöp batar.'' misali en çok yanlış anlaşılmaktan korkan kişiler yanlış anlaşılırlar. Yanlış anlaşılma korkusu kişide kalıcı olmaya başlarsa bu kişinin hayatını olumsuz bir şekilde etkileyecektir. Kişi kendine olan güvenini kaybettiği gibi insanlarla olan ilişkisi zayıflayacak ve kendinden emin olarak bir şeyler söyleyemecek duruma gelir.
Yanlış anlaşılmak sadece tek taraflı bir durum değildir tabi ki. Bir şeyi ne kadar düzgün anlatmaya çalışsanız dahi bazı insanlar yinede anlattığınız konuyu başka yerlere çekecektir. İnsan kendini doğru şekilde ifade ettikten sonra yanlış anlaşılma korkusunu umursamayıp, hayata kendinden emin sağlam adımlar atmalıdır. Aksi takdirde yanlış anlaşılma korkusuna kapılır ise hayatı boyunca büyük zorluklar çekecektir.
Sylviane Herpin'in sözünde de bahsettiği gibi ;
''1-Düşündüğünüz,
2-Söylemek istediğiniz,
3-Söylediğinizi sandığınız,
4-Söylediğiniz,
5-Karşınızdakinin duymak istediği,
6-Duyduğu,
7-Anlamak istediği,
8-Anladığını sandığı,
9-Anladığı...
arasında farklar vardır.
Dolayısıyla insanların birbirini yanlış anlaması için en az 9 ihtimal var.''