Süper Admin
O ZAMAN BU ZAMAN MI?
“Öyle bir zaman gelecek ki doğru söyleyenler yalanlanacak, yalancılar ise doğrulanacak. Güvenilir kimseler hain sayılacak, hâinlere güvenilecek. İnsanlardan şâhidlik etmeleri istenmediği halde şâhidlik edecekler, yemin etmeleri istenmediği halde yemin edecekler,”
(Taberâni, XXIII, 314)
Hz. Sevban radıyallahu anh anlatıyor: “Rasûlullâh -sallallâhu aleyhi ve sellem- buyurdular ki:
“–Size çullanmak üzere, yabancı kavimlerin, tıpkı sofraya çağrışan yiyiciler gibi, birbirlerini çağıracakları zaman yakındır.”
Orada bulunanlardan biri:
“–O gün sayıca azlığımızdan mı bu durum başımıza gelecek?” diye sordu.
“–Hayır, bilakis o gün siz çok olacaksınız. Lakin sizler bir selin getirip yığdığı çer-çöpler gibi hiçbir ağırlığı olmayan kimseler durumunda olacaksınız. Allah, düşmanlarınızın kalbinden size karşı korku duygusunu çıkaracak ve sizin kalplerinize zaafı atacak!” buyurdular.
“–Zaaf da nedir ey Allah’ın Rasûlü?” denildi.
“–Dünya sevgisi ve ölüm korkusu!” buyurdular.” (Ebu Davud, Melahim 5/4297)
Rasûlullâh -sallallâhu aleyhi ve sellem-:
“-İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki o vakit müminin kalbi tuzun suda eridiği gibi eriyecek!” buyurdu.
“-Niçin eriyecek yâ Rasûlallah?” diye sorulduğunda:
“-Kötülükleri görüp de onları değiştirmeye güç yetiremediği için” buyurdu.
(Ali el-Müttaki, Kenz, III, 686/8463)
Bu günleri yaşamıyor muyuz?
Benim görüşüme göre , Efendimiz sav. bunları anlatırken aynen bizleri anlatmış.
Bu hadisleri okurken çok uzaklara gitmedim. Son yıllarda yaşadığım ve tanık olduğum birçok olayları ve durumları düşündüm.
Sanki bana harf harf anlatıyordu. İçinde bulunduğum zamanı ve bu zamandaki insanları.
Bazen bildiğinizi, hatta kesin emin oldugunuzu söylemekten bile vazgeçtiğiniz zamanlar oluyor mu?
Gördüğünüz yanlışları, şahit olduğunuz haksızlıkları dile getirmekten yorulduğunuz oluyor mu?
Aslında doğru,hakikatli ve Hakk' in emrinde ve yolunda dimdik duran bir kişi, önüne çıkan engeller ve kisiler karşısında sapasağlam direnebilme gücünde muhakkak oluyor.
Ancak bu direncinin yıkıldığı,kırıldığı zamanlar, düşündüklerinde ve savunduklarinda kendi gibi inandığı çevresinden oluyor.
Yalnız bırakılınca sönüyor mücadeleler.
Yalnız bırakılınca vazgeçiliyor direnmeler.
Efendimiz sav. in bir hadisinde söylediği gibi;
"Öyle bir zaman gelecek ki, ümmetimden bazı insanlar, diğer insanları doğruları anlatacaklar ve göstermeye çalışacaklar.
Ancak onları kimse dinlemeyecek.
Onları yalanlayacaklar.
Onlar da, güç yetiremeyince ,alıp başlarını dağlara çıkacaklar ve insanlardan uzak yaşayacaklar."
Ben bu hadisi okuyunca çok etkilendim.
İlçemizdeki bazı dükkanların vitrinlerinde sergiledikleri "Kadın iç camasirlari" için, toplum ahlakını etkileyen etkenlerden biri olduğunu ve kadınların özel mahremiyetine yapılan haksızlık olduğunu defalarca ifade etmeme rağmen, gerek yakın gerek sosyal medyada, özellikle kendim gibi olduklarını düşündüklerimin bana tepkileri veya suskunlukları beni hayrete düşürdü.
İnanın alıp başımı kimsenin olmadığı bir yere gidip orada yaşamayı düşündüm.
Bari gözüm görmezdi bu çirkinlikleri...
Sonra, kendimden, insanlığımdan, en önemlisi Allah cc. tan utandım.
Çünkü biliyordum ve inanıyordum ki, sonuna kadar doğru bildiklerinden vazgeçmemeliyiz, yanlış ve kötülükleri düzeltmek için mücadele etmeliyiz.
Takdir Allah cc. in...
Ayrıca, insanlardan uzak, kendi başına yaşamak kolay da, bu azginlara, sapmislara bıraktıkca bu meydanları, daha çok azacaklar daha çok sapacaklar.
Zaten bazı arkadaşlarım "kaç senedir var bu vitrinler, şimdi mi aklına geldi " diye söyleyince,
"Tamam da , bir iken iki oldular,üç iken on oldular. Demek ki susarak,tepki vermeyerek yanlış yapmışız. Onlar da cogalmislar. Zararin neresinden dönersek kardır. " dedim.
Ama nafile...
Üstelik bunu bana söyleyenler eğitimli kişiler.
Ustelik bunu bana söyleyenler eğitimci.
Üstelik bunu bana söyleyenler KADIN.
Vah vah...
Bu ne yaman çelişkidir. Bu ne yaman bir imtihandır.
Tek üzüntüm çoluk çocuk...
Tek derdim geleceğimiz olan evlatlarımız.
Ahlaki ve insanlığı bitirirsek,
suskun,görmez ve bilmemezlikten gelirsek, menfaat uğruna yalana ve yanlışa destek verirsek,
üç beş kişi diye gerçekçi ve doğruluk için mücadele edenlere köstek olup tek bırakırsak,
Güveni unutun.
Huzuru unutun.
Rahatı unutun.
En acısı insanlığı unutun.
Biz olursak biz oluruz.
Tek olursak yok oluruz.
Insaallah, o zaman bu zaman değildir de,
Yoksa bu zamanda kayboluruz.
Allah a emanet olun...