HaberHendek.Com Reklamları HaberHendek.Com Reklamları HaberHendek.Com Reklamları HaberHendek.Com Reklamları
Selin Güneş

Selin Güneş

Nereye Kadar?

Yazar: Selin Güneş
Tarih:
Okunma: 1769
Yorum:
Yazı Boyutu: a - a - a - a
Paylaş:

Upuzun bir süredir bitmeyen, insanın boğazına oturup oradan asla ama asla kalkmayan (belki de kalkamayan) haberler okuyoruz.

Daha annenin karnındasın; kız bebeksin, nasıl karşılanacağı tamamen aile yapınla ilgili, erkek bebek gibi bir kabul görmeme ihtimalin var bir defa. Doğduğun andan beri kısıtlamalar, sesini kısmaya çalışmalar, saklamalar, sakınmalar başlıyor; kızsın çünkü. Etek giyiyorsun mesela boyu batıyor, ‘Git çıkar şunu bu ne böyle?’ oluyor, isteksiz isteksiz gidip değiştiriyorsun. Sebebi? ‘Biri bakar, biri bir şey der.’

Ve sen zamanla kendin için değil o birileri için yaşamaya başlıyorsun. Bi’ kafeye gidiyorsun mesela arkadaşlarınla, ‘Çok dikkat çekme, yüksek sesle gülme, çok yakın davranma yanlış anlaşılmasın, aman dikkat et!’ deniyor, hatta bazen sırf o grubun içinde karşı cinsten birileri olacak diye o kafeye gidip arkadaşlarınla oturamıyorsun bile.

Sonra abin/erkek kardeşin varsa hele daha da çok batıyor. Sana ‘Sevgilin falan yok değil mi? Aman olmasın!’ diyen anne baba ona ‘Ee sende var mı birileri? E erkek adamsın sonuçta olacak o kadar.’ diyip bu cümlelerin ardından pişkin bir gülüş atıyorlar. Senin eve gelişinin bi süresi oluyor, o süre geçmesin diye koştur koştur eve gittiğin zamanlar oluyor hatta ama o saat kaçta dönerse dönerse dönsün hiçbir sıkıntı olmuyor. Kısacası ona karşı hep sonsuz bir güven olmasına rağmen sana hep dikenli gözlerle bakılıyor. Ona hep arkalarında olduklarını hissettirirken seni sürekli eleştiriyorlar, onu bir şeyleri tek başına öğrenmek için serbest bırakırken senin bunu yapma ihtimalin dahi onları korkutuyor, ‘Ya…’ ile başlayan cümleleri asla iyi devam etmiyor.

Sonra zamanla otobüste kalan tek kız olduğun zaman kaç durak önce olursa olsun inen son kızla birlikte inip kalan yolu yürüyorsun çünkü aklına Özgecan Aslan geliyor, sürekli tetikte olmayı öğreniyorsun. Onların kendilerini tutması değil senin kendini geri plana atıp yok olman gerekiyor çünkü.

Akıllarına asla oğullarını eğitmek, onlara yapmamaları – bakmamaları, dokunmamaları, söylememeleri – gereken şeyleri anlatmak gelmiyor, bunun yerine kızlarına ‘Aman dikkatlerini çekersin şöyle gülme, aman gözlerine batarsın böyle oturma!’ diyip buna bir çözüm getirdiklerini sanıyorlar, ama olmuyor.

Peki nereye kadar? Ne zaman bile bile yapılan bu yanlıştan vazgeçmeyi öğreneceksiniz? Ne zaman mevzunun giyilen,söylenen, bakılan, gülünen şeyler değil sizin kafa yapınız olduğunu anlayacaksınız? Ne zaman yapılması gerekenin bize bağırıp çağırıp, sesimizi kısmaya değil sesimizi çıkarmaya çalışacaksınız? Ne zaman biz olmadan ileri gidemeyeceğiniz dank edecek kafalarınıza? Ne zaman bu çıkan ve benim hala hakkında konuşmayı yediremediğim haberler hakkında bir şeyler yapacaksınız? Ne zaman o iğneli bakışlarınızı üstümüzden çekip başınızı aynaya çevirmeyi öğreneceksiniz?

Umarım yakın zamanda,

 

ama umarım…

Yorumlar

Lütfen aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
  • Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
  • Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
  • Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
  • Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
  • Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
  • Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
  • Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
  • Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.