HaberHendek.Com Reklamları HaberHendek.Com Reklamları HaberHendek.Com Reklamları HaberHendek.Com Reklamları
Süper Admin

Süper Admin

Madde Bağımlılığı: Yüzleşmeye Ramak Kaldı

Yazar: Süper Admin
Tarih:
Okunma: 2206
Yorum:
Yazı Boyutu: a - a - a - a
Paylaş:

Bir kabulle başlar farkındalık,

Ve fark edenler için artık hiçbir şey eskisi gibi olamaz...

 Madde bağımlılığı, çağımızın hızla büyüyen problemlerinden biri. Bir köşe yazısında, televizyonda bir haberde veya bir sokakta karşımızda şimdilerde. Benim başıma gelmez ki demenin tavan yaptığı ileriyi görememe körlüğü ile geçen süreç çoğu kişi için belki de…Bir çaresizliği cümlelere sığdırmak hiç kolay olmuyor. Bugün maalesef ki bağımlı ve bağımlı yakınlarının yaşadıkları kulak arkası edilmiş halde. Toplum baskısı, ayıplamalar, hor görmeler ailelerin yaralarına daha da tuz basmakta…

 Aileler öncelikle çocuklarının bağımlı olduklarını kabul ederek, utanç duymayarak bunun bir hastalık olduğunu idrak etmelidir. Aksi halde yaşanılanların derecesi şiddetle devam etmekte. Bu sorun birkaç ailenin değil Türkiye’nin sorunudur. Gençlerimizi bu bataklığa iten onlarca neden sayılabilir; Sevgi ve Özgüven eksikliği, ailedeki iletişimsizlik ve uyumsuzluklar, birey olmanın sorumluluk ve bilinç düzeyine ulaşmamış olmak, kişinin kabullenmede ve yüzleşmede sorunlar yaşaması bağımlılığa iten önemli sebeplerden bazıları. Madde alan kişiler duygu ve zihin arasındaki bağı keserek anlık da olsa manevi bir rahatlama halüsinasyonu yaşamaktalar. Bu geçici haz tüm fiziksel, zihinsel ve ruhsal yetilerini zamanla pasif hale getirerek toplumdan tamamı ile uzaklaşmaya yol açıyor. Kişi bir süre sonra yaşamak için madde alırken madde alabilmek için yaşar hale geliyor. Yemek, içmek, uyumak hiçbir şey önem arz etmiyor. Özetle dile getirmek gerekirse gençlik görünmeyen bir el ile zehirlenmekte ve mahvedilmektedir. Şu an şu saniye bir bağımlının yaşadıkları ve yaşattıkları tüm akışı değiştiriyor. 

                  Bundan belki bir beş yıl önce uyuşturucu maddelerin adını dahi bilmiyorduk. Ama bugün baygın halde gençleri haberlerde hayretler içinde seyrediyoruz. Ve televizyondan çıkıp artık mahallemizde, evimizde yaşadığımız olaylar dizisi haline geldi. Gözümüzü kapadıklarımız er ya da geç kendi başımıza veya çok yakınımızın başına gelme olasılığı taşımaktadır. Sentetik uyuşturucu ilk kullanımda bile öldürücü etkiye sahip olabiliyor. Bunları kullanan gençler kendilerine, ailelerine veya çevrelerindekilere zarar verecek boyuta gelmekteler. Ayrıca sentetik uyuşturucuları kullanan birçok kişi de şizofren teşhisi konmuş durumda. Acı ve maalesef ki ülkemizde, yanı başımızda ilçemizde ölümler yaşanmakta. Ya gördüklerimizi kavrayamıyoruz ya da yaşananlar bilinçsizlikten bizleri kavrıyor.

                  Gidişatı görenler ve görmek istemeyenler madalyonun iki yüzüne tekabül ediyor. Bir şeyler yapmak isteyenler sistemin otoritesine takılmakta, umurunda olmayanlar ise rantlarına kanalize olmuş halde. Bu böyle sürüp gitmeyecek elbette. Bir şekilde bağımlı aileleri bizzat bu sancıları yaşayanlar bir araya gelecek ve seslerini duyuracaklar… 10 yaşında bağımlı çocuklardan söz ediliyorsa ülkemizde kimsenin benim başıma gelmez ki deme lüksü yok, olamaz da…

                  Toplumun cevheri ailedir. Aile, topraktır, tohumdur, hazinedir. Kişisel gelişimin başladığı yegane kurum iyileştirildiğinde, en basit ve sürdürülebilir yöntemlerle birey olmanın gerekliliklerinin bir çocuğa ışık olabileceğine inanmaktayım. Teknik bilgiden çok uygulanabilir aile toplantıları düzenlenerek yerel bazda dahi olsa mucizeler yaşanabilir. Gerekli kurumların yardımı ve öngörüsü ile bağımlı aileleri bu yolda mücadeleyi kucaklamak zaruretindedir.

                 Teşhisin karmaşık izahı değil de çözümün basitliği ve anlaşılabilir olması ne denli güzeldir çaresiz hissedenler için. Hiçbir göz bakan kadar görmeyecek, hissetmeyecek ve idrak edemeyecek. Bir yarım hikayedir açmamış saklı goncalar…   

 Sevgiler,

Yorumlar

Lütfen aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
  • Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
  • Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
  • Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
  • Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
  • Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
  • Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
  • Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
  • Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Osman..
#1014 Osman.. - 2016-02-25 04:17:08
Dilek hanım yüreğinize saglık çok güzel yorumlamışsınız Türkiyemizin ve dünyanın bataklığında yıldız gibi kayıp giden çocuklarımızın bu bağımlılık hastalığını, ilk yapılmaı gereken şey heralde ailelerin bilinçlendirilmesi ve bu bagımlılık surecinde cocuklarına yaklaşım tarzlarıdır..Allah yar ve yardımcınız olsun.
ecem bahar
#782 ecem bahar - 2015-12-06 13:01:30
Kaleminize sağlık. Ancak Bu kadar güzel dile getirilebilirdi .yazılarınızın devamını bekliyoruz dilek hanım.sizin gibi duyarlı insanlara ihtiyacımız olduğunu belirtmek isterim.
aytaç bahar
#781 aytaç bahar - 2015-12-06 12:58:27
Abla tebrik ederim çok güzel ve ders niteliğinde bir yazı olmuş.ben eminim ki bu yazın sayesinde bir çok bağımlı arkadaşımız bu sonu olmayan iğrenç bağlılıktan kurtulacak
Dilek Serbest
#780 Dilek Serbest - 2015-12-05 12:21:44
Keza bağımlılık denilen sey sadece madde kullanimi ile sınırlı degil.kişinin kendisini herhangi bir sey ile var ediyor hissetmesi.Asil eksiklik içimizde.
Dilek Serbest
#779 Dilek Serbest - 2015-12-05 11:03:57
Ilerleyen yazilarimda birçok konudan bahsedeceğim. Maalesef ki bagimliligin bir düşünce beyin hastalığı olduğunu henüz kabul edemedik.yasal uyusturucular ile başka bir bağımlılık ortaya çıkmakta ve bunun adina tedavi deniliyor. Rehabilitasyon adina herhangi bir sey yok...acı ve gerçek. ..kişi detoks surecinden sonra yaşadığı ortama içindeki ayni düşünme sistemi ile geri dönüyor. Sesimizi duyuracağız bilinmeyen çok şey var.Hendek te kaç genci kaybettik bu yıl. Ailelere cok büyük sorumluluk düşüyor. Bu yolda elimizden gelen her şeyi bir vatandaş olarak yapmaliyiz.
fatih sultan
#778 fatih sultan - 2015-12-05 00:19:36
Madde bagimliligi bir hastaliksa neden yasal islemi var?
Dilek Serbest
#777 Dilek Serbest - 2015-12-04 20:55:42
Herkese çok teşekkür ederim. Bundan sonrası Allah 'In lütfu. ..beni haber hendek ailesine dahil eden sevgili Mehmet Bey 'e tesekkurlerimi iletiyorum.Bilhassa Yavuz Bey sizin yaptığınız çalışmalar bu ülke için bir devrim...Yollariniz ışık olacak ülkemiz gençleri için, aileler icin...Farkındalık yolculugumda emeginiz çok büyük çok teşekkür ederim...El ele elimizden geleni yapacağımıza kalpten inaniyorum. ..Sesimizi duyurmaya ,gözlerimizi açmaya hazırız.
Nurullah Akçay
#776 Nurullah Akçay - 2015-12-04 15:55:44
Dilek hanım Haber Hendek ailesine hoş geldiniz..ilk yazınızdaki dolu anlatım için tebrik ederim,yazılarınız devamını ve başarılarınızın daim olmasını diliyorum ,kolay gelsin..
Yavuz Tufan Koçak
#775 Yavuz Tufan Koçak - 2015-12-04 15:19:26
Önce farkında olmak, bilinçlenmek. Sonra çözüm için neler yapılabilir Teşekkür ederiz Dilek Serbest.
Zafer konuk
#774 Zafer konuk - 2015-12-04 13:01:33
Dılek kızım harıka bır yazı senı canı gönülden kutluyorum..
hendekli
#773 hendekli - 2015-12-04 12:54:05
güzel bir yazı.inşallah gençlerimiz ve aileler bilinçli hareket eder ve çockların böyle kötü bir duruma düşmeden gerekli önlemleri alırlar.yazınızdan dolayı kutlarım
Nihal Turan
#772 Nihal Turan - 2015-12-04 12:46:44
Ne guzel dile getirmişsiniz yaşananları.. Keşke yaşamasak, yaşanmasa.. Şahit olmasak ve farkındalık oluşturma çabasına girmesek.. Allah gençlerimizi korusun