HaberHendek.Com Reklamları HaberHendek.Com Reklamları HaberHendek.Com Reklamları HaberHendek.Com Reklamları
Süper Admin

Süper Admin

Madde Bağımlılığı; Gördüm, Duydum, Söyledim...

Yazar: Süper Admin
Tarih:
Okunma: 1756
Yorum:
Yazı Boyutu: a - a - a - a
Paylaş:

Evet, bu hafta da birçok acı olay yaşandı…

Yılmadan anlatmaya ve rehber olmaya devam edeceğiz… Aileler için bu yazımızın da ışık olmasını diliyorum. Neye niyet edersek o şekilde tesir edecektir.

Bu hafta çok değerli bir arkadaşımızın deneyimleri ile yollar aydınlanıyor. Kendisi şu an ayık ve ayıklığın hazzı ile bana şu cümleyi kurdu; ayıklığımın yaşattığı mutluluğu ne sahip olduğum evle ne de arabayla yaşadım. Şu an ayığım ve bu mutluluğu anlatmak için kitap yazarım. Gerçek şükür bu olmalı. Daim olmasını temenni ediyorum ve inanıyorum ki birçok kişiye yardım etmeye devam edecek.

Kişi neden ve ne şekilde madde ile tanışıyor ve ben varım sanrısına gebe oluyor gelin kulak verelim.

               Özellikle 0-15 yaş aralığında yaşanan aile içi travmalar, cinsel istismara maruz kalma, psikolojik dayatmalar, toplumsal kalıplar, ispat duygusu, sevgi eksikliği gibi etkenler ile kişinin bir şekilde duygularını baskıladığı bir süreç yaratılıyor ve maskelerle yaşamaya devam ederken, sürekli elem içindeki kişiyi kendine oynama artık ağır gelmeye başlıyor. Ve bu çıkmaz sokakta arayışa kapılıyor. Kişi duygularıyla ilgili kabullenememe yaşarken bunu yargılanma korkusu ile anlatamıyor ve sırlarıyla birlikte hastalıklar derinleşmeye başlıyor. Zihnin başa çıkılamayan, toprak altında kalan kısmında ise öfke, gücenmişlik, kin, affetmeme gibi duygular kök salmaya başlıyor. Evet herhangi bir arkadaş ortamında en basit şekli ile önerilince belki ilk etapta kabul etmese bile merak uyanıyor. Ve yine aynı ortamda bulununca denemekten kendini alıkoyamıyor. Yıllarca içinden çıkamadığını düşündüğü duygular silsilesinden sıyrıldığını hissettiği an işte aradığım şey bu diyor. Madde ile kendini bir şekilde tamamlanmış hissetmeye başlıyor. Ayrıca arkadaş ortamında yerini almak ve gerekli özgüveni sergilemek için kullananlar da mevcut. Bu şekilde zaten çevresini de o kişilerden oluşturuyor… Sonunu tehayyül edemeden kendini sıkıntılı bir alış veriş içinde rahatlamış hissetme zannına kapılıyor. Zamanla beynin alışma süreci ve direnç kazanması ile doz ve madde değişikliği başlıyor. Kafa denilen yanılsamayı yaşamak adına kimyasala giden hazin süreç… Az çok kişinin neden maddeye başladığına dair gerçeklerden aktarıldığını düşünmekteyim.

               Aileler çocuklarının madde kullanmaya başladıklarını ve bir bağımlı aşamasına geldiğini bazı şeyleri gözlemleyerek anlayabilirler.

               Eğer ki ailede iletişimle ilgili ciddi sıkıntılar var ise anlaşılması o kadar da basit olmuyor. Klasik anne baba anlayışı ile görmek, anlamlandırmak güç… Bireyler arasındaki kopukluk bağımlının kolayca kendini kamufle etmesine yardım eder, ki aile anladığında genellikle son aşamasında oluyor. Nokta atışı olmasa da bazı belirtiler onu ele verebilir. Sürekli duygusal bir acıma ile odasında vakit geçirme, kapısını kilitli tutma, uyku problemleri yaşaması, iştahının azalması ve aynı zamanda sık sık yemek yeme ihtiyacı hissetmesi, sürekli duygu sömürüsü ile para isteme, eğer çalışacak bir yaşta ise sabit bir işte duramama, okula gitmeme(tabii ki her okula gitmeyen uyuşturucu kullanan kişidir denilemez),evdeki eşyaların ortadan kaybolması, aşırı sinirli olma, aşırı tepkiler verme ya da tepkisizlik, gözlerde kızarıklık, sık sık tuvalete çıkma, eve geç saatlerde gelme ve bunu sıradanlaştırması belirtilerdendir. Aile maalesef ki öğrendiğinde en büyük hatayı yapıyor. Çocuklarının bağımlı olduklarını kabul edemiyorlar ve saklama sürecine giriyorlar. Ve öncelikle çocuğunun çevresindekileri suçlamaya başlıyorlar. Bunun çocuğunun düzelmesi aşamasında hiçbir getirisi yok. Bu da kabullenmemenin başka bir yolu. Zaten çocuk o çevreyi kendi seçiyor, içmek için içenlerle aynı ortamda olma ihtiyacı ile bunu yapıyor. Yani çevresindekileri suçlamak en basit yöntem. Önce farkına vardık. Şimdi ise bilinçlenme aşaması. Şuna inanın ki sadece sizin çocuğunuz değil, bu şekilde düşünmemek gerekli. Aileler farklı ama olaylar dizisi çok benzer. Bağımlılar çok hassas ve zeki kişiler. Ve keza çok yetenekli kişiler. Onların hastalığını kabul ederek iyileşmeleri adına ilk adımı atabiliriz. Kişi bağımlılık boyutuna girdikten sonra klasik ötekileştirme hatasına da maruz kalmakta. Empatiden uzak yargılanma, senden bir şey olmaz ki gibi cümlelerle toplumdan dışlanmaya maruz kalıyorlar. Oysa ki kişi zaten içine gömülmüş halde, bu söylenenler onu kazanım adına negatif etki yapar, işe yaramazlık duygusu tamamı ile hakim olmaya başlar. Yani ne kişi için ne toplum için bu yaklaşımların faydası yok. Hastanelerde de farklı muameleler yaşanmakta ne acıdır ki.

               Toplumdaki bu yok sayma hastalığı bireylerin değişimi ile inanıyorum ki yok olmaya başlayacak . Bu cezalandırma karmaların hayatımıza çekilmesi demektir. Lütfen el ele bu toplumsal yarayı saralım. Daha çok insana ulaşalım. Birbirimizi fark ettikçe içimize bakarız ve baktıkça yardım etme hazzına erişiriz.

 

 

Yorumlar

Lütfen aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
  • Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
  • Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
  • Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
  • Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
  • Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
  • Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
  • Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
  • Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Uğur özşahin
#794 Uğur özşahin - 2015-12-12 13:26:18
Çok başarılı sen kadar duyarlı insanların çoğalmasını dilerim
Yaşar gümrük
#793 Yaşar gümrük - 2015-12-12 11:59:10
Çok güzel olmuş dilek ellerine sağlık herkesin okuyupta ders çıkarması gerekir bnce tekrar yüreğine saglik
Dilek Serbest
#790 Dilek Serbest - 2015-12-11 14:00:59
Bem teşekkür ederim zaman ayırıp okuduğunuz için. ..El ele ...
vatandaş
#789 vatandaş - 2015-12-11 11:24:39
yazılarınızı beğenerek okuyorum.yazılarınız ile inşallah gençlerimize , ailelerimize ışık olur.tebrik ederim kaleminize sağlık