Özlem Dündar
Küçük Venedik Eskişehir
Kendimi masal kitaplarında hissettiğim en güzel yerlerden birindeydim diyebilirim. Eskişehir, benim küçük Venedik’im… İtalya hayranı olduğumu bilenleriniz bilir. Bu şehir kesinlikle İtalya’nın küçük hali. Gezerken kendinizden bir şeyler bulduğunuz ama en çok da kendinizi kaybedebileceğiniz bir yer.
Renkli tabelalarıyla, banklarıyla, rengârenk Porsuk köprüleriyle, Odunpazarı evleriyle, heykelleriyle, Cam ve Lüle Taşı müzeleriyle, parklarıyla, sokaklarıyla sonradan gelen deniziyle kendisine hayran bıraktıracak bir şehir… Eskişehir’e gelip burayı sahiplenmemeniz imkânsız. Anadolu’nun turistlik yerlerinin arasına adını yazdıran Eskişehir söylenildiği gibi tam da öğrenci şehri bir yer.
Eskişehir bisiklet yolları bakımından zengin bir şehir olduğu için bu şehri bisikletinizle keşfetmenizi tavsiye ederim. Bisikletinizi götüremiyorsanız bile mutlaka bir bisiklet kiralamalısınız.
Gezilecek yerlerin başında ilk durak aradığınız çoğu şeyi bulabileceğiniz Espark oluyor. Eski zamanlarda kiremit fabrikası olan bu yer şu an insanların vakit geçirdiği bir alışveriş merkezi…
Türk izlerinin yanı sıra Batı izi de taşıyan Eskişehir her insana hitap edebilecek bir çok şeyi fazlasıyla barındırıyor. Bu şehir de eğlenmek veya gezmek için paranızın olmasına ihtiyacınız yok. Porsuk’ta sokak müzikleri eşliğinde romantik gondolları izleseniz, barlar sokağından geçiverseniz, Kentpark’ın balıklarına bakarak renkli hayaller kursanız, turist gibi elinizde fotoğraf makinesiyle veya telefonla bir şeyleri ölümsüzleştirseniz, sonradan gelen denizinin kıyısında kitap okusanız bile mutluluk yanı başınızda bitiveriyor.
Buradaki yapay deniz Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in denizi şehre taşıma inadı ile oluşmuş. Eskişehir Yılmaz Büyükerşen’le resmen bütünleşmiş. Öğrencilere kültür – sanat alanında da birçok imkân sağlayan Yılmaz Büyükerşen şehri baştan yaratmış.
Barlar sokağı bana göre değil diyorsanız size tavsiyem kesinlikle Leman Kültür… Kapısında Bekir Bezgin vosvosu bulunan, hasırdan salıncak oturakları ve eşsiz yemekleri sizi bambaşka bir dünyaya götürecek.
Porsuk Çayı’nda kim sevgilisiyle gondola binmek istemez değil mi? “Sevgiliyi kim kaybetmiş biz bulalım Özlem?” dediğinizi duyar gibiyim. O zaman dostunuzu kolundan tutup bu gondolların sefasını sürmeye gidin derim.
Benim gibi müzelere karşı ilginiz varsa ve sıkılmak istemiyorsanız kesinlikle Balmumu Müzesi’ni tavsiye ederim. İçeri de yazarlardan gazetecilere, siyasetçilerden futbolculara, oyunculara kadar birçok ismin heykeli bulunuyor. İlk girişte sizi Atatürk’ün heykeli karşılıyor. İçeride video kayıt almak ve flaş kullanarak fotoğraf çekmek yasak. (Giriş 6 TL)
Ve gelelim masal kahramanı gibi hissedeceğiniz o yere. Şehrin bir diğer ucunda bulunan Sazova Bilim Sanat ve Kültür Parkı. Kütahya – Eskişehir yolu üzerinde bulunuyor. Sazova Parkı’na girişler ücretsiz fakat içindeki aktivitelerin bazıları ücretli. Disneyland benzeri Masal Şatosu’nun içerisinde kendinizi bir masal kahramanı gibi hissetmeniz kaçılmaz oluyor. Şatoyu ücretli turlara katılarak dolaşabilirsiniz ama bence gereği yok. Turlar yerine kendiniz dolaşın ve içinde bulunan küçük kafeye oturup masal kahramanlarının heykelleri arasında bir şeyler için. Terasa çıkın ve sonsuz manzarayı izleyerek keyfinizin tadını çıkarın. (Giriş ücreti 3-5 TL arasında farklılık gösteriyor.)
Bir diğer gezilecek yerler ise:
-Hayvanat Bahçesi ve Eti Sualtı Dünyası (Giriş 10 TL, öğrenci 5 TL)
-Esminyatürk ( Giriş 3 TL)
-Bilim ve Deney Merkezi ( Giriş 10 TL, öğrenci 5 TL)
-Sabancı Uzay Evi ( Giriş 10 TL, öğrenci 5 TL)
-Türk Dünyası Bilim, Kültür Sanat ve Merkezi (Ücretsiz)
Çiböğrek değil çibörek!
Eskişehir’e gelmişken tadına bakacağınız şeyler arasında çibörek, balaban köfte ve haşhaşlı simit veya çörekler başta yer alıyor. Bence bol çeşitli bir kahvaltı sofrası yerine Porsuk Çayı’nda Gondollar eşliğinde haşhaşlı simit ve çay tercih etmelisiniz. Öğle yemeği ve akşam yemeklerinde ise çibörek ve balaban köfte ilk tercihiniz olmalı
Eskişehir’den ne Alınmalı?
Eskişehir’e gelmişken mutlaka hediyelik yerlere uğramanızı ve kendinize buraları hatırlatacak bir şeyler almanızı tavsiye ederim. Başı tabii ki de Lüle taşı çekiyor ama seçeneklerinizin arasında buzdolabı magneti, kitap ayracı, kupa (fincan) ve kartpostal da olmalı.
Eskişehir’de Gezilecek Yerler
-Lületaşı sanat merkezi ve sanat çukur çarşı/ müzesi
-Barlar sokağı
-Doktorlar caddesi
-Haller Gençlik Merkezi
-Porsuk çayı
-Odunpazarı evleri
-Tramvay Caddesi
-Espark
-Tarihi Sebze Hali
-Eskişehir Leman Kültür
-Kentpark
-Vosvos Hastanesi
Eskişehir’e Nasıl Gidilmeli?
Eskişehir’i keşfetmek isteyenler Ankara ve İstanbul’dan hızlı treni tercih edebilir. Ankara’da yaşıyorsanız şanslısınız, 1 saatte Eshişehir’e varabiliyorsunuz. İstanbul – Eskişehir arası 4,5 saat sürmekte. Tabi karayolu seçeneğinizde mevcut. Ayrıca Eskişehir’e tur şirketleri ile de gelebilmeniz mümkün.
E daha ne duruyorsunuz? Hazırlayın çantanızı, kapın biletleri ve Eskişehir’e doğru seyrelin.
Başka bir şehirde buluşmak dileğiyle, güzelliklerle kalın.