Sevginur Yavuz
KORKU İLE BÜYÜTÜLMÜŞ ÇOCUKLAR
Pek kıymetli okurlarım. Tekrardan hayırlı ramazanlar. Bugün sizlerin karşısına öneri web siteleri ve uygulamalar ile çıkacaktım. Ama bu konuyu erteleyip karşınıza her anne babayı ilgilendiren hatta her eğitimciyi ilgilendiren bir konu ile çıkıyorum. Çocuklarımızı korkutmak!
Hepimiz evlat sahibiyiz ya da yeğen, kardeş. Bir şekilde bizden yaşça küçük bireylerin ileriki yaşamlarında kendini göstereceği kişilikleri üzerinde etkimiz var. Ve bu etkiyi bilinçsizce kullanarak değerlendiriyoruz. Benim özellikle değinmek istediğim konu ise çocukları korkutarak büyütmek.
Birçok ebeveynde ve öğretmende gördüğüm, sonuçları çok büyük etkilere ulaşan bir yöntem. İlk olarak çocukları neden korkuyoruz buna değinelim.
"Bak oyuncaklarını toplamazsan köpekler gelip alacak", "Bunu yemezsen iyileşemezsin, doktora gider iğne yaparım sana" gibi cümleler ile onların o masum ve pırıl pırıl zihinlerini neden kirletiyoruz. Cevap basit. Bizim sözlerimize itaat etsinler istiyoruz. Peki, biz hiç düşünüyor muyuz, neden bizim sözlerimize itaat etmeleri gerekiyor? Karşımızdaki küçük canlıları da birey olarak neden birey olarak görmüyoruz?
Evet, yaş olarak küçükler ancak onların da bir birey olduğunu ve gelecekte de dünyayı değiştirebilecek bir yetişkin olabileceğini unutmamalıyız. Daha bir yaşından itibaren damak zevkleri ortaya çıkan bebeklerimiz 5 -6 yaşlarında kişiliklerini ve kendi karakterlerini kazanmaya çalışırlar. Ne yemek istediğini bu kadar küçük yaşta seçebilen bir canlı, ne yapması gerektiğini kendi öz iradesini kullanarak seçmek istemez mi? Sizin onları korkutmanız ve itaate zorlamanız kendi kişiliklerini bulamamalarına neden olabilir.
Yani bizim sözümüzü dinlerlerse karakterleri oluşmaz. Kişiliği içe bastırılmış kopyalarımız olurlar. Bu yüzden bırakın konuşmak istiyorlarsa konuşsunlar. Hata yapacaklarsa da yapsınlar, sonuçları ile başa çıkarlar.
Korkutarak söz dinlemeye çalışmayın. Korkan çocuklar ileriki yaşlarında da korkar. Bu sefer patronundan korkar, öğretmeninden korkar. Bir hata gördüğünde düzeltmeye korkar. Hayatta da bir arpa boyu yol alamaz.
En büyük girişimcilere bakınız. Hepsi hata yapmaktan korkmayan, denemeye açık insanlar. Biz ise cesaret değil korkuyu öğretiyoruz.
Öğretmenlere de sesleniyorum. Not ile korkutmak sizin otoritesizliğinizi gösterir. Üzgünüm ama öğrencileri not ile korkutarak dediklerinizi yaptırıyorsanız lütfen bir şeyleri en baştan sorgulayın.
Bu ülkenin aktif gençlere ihtiyacı var. Korku ile büyümüş, zorluklardan kaçan gençlere değil. Hakkını savunamayan meslek sahibi insanlar var. Korktukları için.
Bugün üniversitelerde bile öğrenciler not ile korkutuluyor ise, bir yerden başlayıp bu gidişi değiştirmeliyiz.
Lütfen çocuklarımızın hata yapmalarını da sevin. Onlara hatalar olmadan öğrenemeyeceğini anlatın.
Ve lütfen bugünden sonra çocukları korkutarak değil, açıklayarak yönlendirin. Yapmasını istediğiniz neyse, neden yapması gerektiğini açıklayın. Mantıklı açıklamalar yapılarak rica edilen her yönerge, çocuklarımıza kendilerini önemli hissettirir.
Unutmayın ki korku ile büyümüş çocuklar, korku ile büyüyecek çocuklar yetiştirir.