HaberHendek.Com Reklamları HaberHendek.Com Reklamları HaberHendek.Com Reklamları HaberHendek.Com Reklamları
Hamdi Kahveci

Hamdi Kahveci

Kadına Şiddet

Yazar: Hamdi Kahveci
Tarih:
Okunma: 4526
Yorum:
Yazı Boyutu: a - a - a - a
Paylaş:

Kadına şiddetten, sadece fiziksel şiddet anlaşılmamalıdır. Fiziksel şiddetin yanında psikolojik şiddet, taciz bunlar da kadına karşı şiddetin bir başka tezahürüdür. Ülkemizde çoğu kadın; erkek baskısı ve şiddeti yüzünden kendi kararlarını bile veremez konumdalar. Bu ülkede kadınlar aileleri tarafından özellikle de baba unsurunca zorla evliliklere maruz kalmakta, eğitim hakkı engellenmekte, istediği gibi hareket edebilme özgürlüklerine duvar örülmektedir. Kadının kendi kararlarını alabilmesine engel olabilmek için de kadın, ya şiddetle ya da ölümle tehdit edilmekte ve sindirilmeye çalışılmaktadır. Bunu yapan da hep baba, erkek kardeş veya eş sıfatındaki kişilerdir.

Ülkemizde kadın cinayetleri de o kadar vahim hale geldi ki; tabiri caizse tavuk keser gibi kadın cinayetleri işlenmeye başlandı.Ne zaman bir gazete okumaya kalksak veya haberleri izlemek istesek mutlaka bir kadın cinayeti haberiyle karşılaşır hale geldik. Hele bir de bu konudaki yaptırımların yetersiz kalması ve gerekli önlemlerin alınmadığını veya önlemlerin alınmasında ihmallerin yaşandığını gördükçe sinir katsayımız daha da artar hale geldi. 

Bu arada sosyal medyada rastladığım bir söz o kadar doğru ki bunu belirtmek istiyorum:
‘’ Namus deyince neden akla kadın gelir ki, Hele de günümüzde namusunu kaybetmiş onca erkek varken? ‘’ Hakikaten kadına karşı ‘sözde namus davası’ gerekçe gösterilerek, hunharca işlenen cinayetleri bir erkek olarak anlayamıyorum. Namus gerçekten de kadına özgü bir durum değildir.Namus insana ait bir kavramdır. O yüzden kadının kendisi hakkında verdiği kararlar dolayısıyla “namus” adı altında işlenen cinayetlere karşı son derece öfkeliyiz. 

Psikolojik şiddet uygulayan kişiler; kadını aşağılayarak , küçük görerek kadının kendine olan özgüvenini sarsmakta ve benliğini yitirmesine yol açmaktadır.Bunun sonucunda da bu kadınlar kendine güveni olmayan, tek başına hareket edemeyen, korkak bir kadın haline dönüşmekte ve erkeğe muhtaç konuma gelmektedirler. Bunun yanında kadına yapılan sözlü ve fiili tacizlerin, cinsel istismarların da şiddetin bir türü olduğu kanaatindeyim.

Kadına karşı şiddet ve kadın cinayetlerinin artık ciddi boyutlarda ele alınması ve bu durumun olumlu yönde aşılması için daha ağır yaptırımlar uygulanması gerekir. Bunun yanında özellikle TV dizilerinde kadına karşı şiddet ve cinsel istismarın bu kadar yaygın olarak işlenmesi, bu durumu insanların gözünde normalleştirmekte ve artık insanlar bu konulara karşı duyarsızlaştırılmaktadır.Ve bu konuların işleniş biçimi dolayısıyla kadının aciz insanlar olarak gösterilmesi son derece yanlıştır

Sonuç olarak hayata renk katan, hayatın her alanında emeği olan kadınlara hak ettiği değer verilmelidir.

Bu yazıyı yazmam konusunda bana cesaret ve fikir veren Sayın Büşra KARAMAN’A teşekkür ederim

Yorumlar

Lütfen aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
  • Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
  • Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
  • Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
  • Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
  • Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
  • Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
  • Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
  • Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
...
#367 ... - 2015-04-12 00:30:17
Yazılarınızın devamı bekliyoruz. Bazı şeyleri bu kadar açıklayıcı anlattığınız için teşekkür ederim kendi adıma...