HaberHendek.Com Reklamları HaberHendek.Com Reklamları HaberHendek.Com Reklamları HaberHendek.Com Reklamları
Süper Admin

Süper Admin

GEMİLERİ YAKMAK

Yazar: Süper Admin
Tarih:
Okunma: 1228
Yorum: 0
Yazı Boyutu:
Paylaş:

Bir dönemler bugünkü İspanya’nın bulunduğu bölgede Batı Gotları (Vizigotlar) adlı barbar bir kavim hüküm sürmekteydi. Bunlar oradaki halka ağır bir şekilde zulmeder.Tarık Bin Ziyad bu zulmü durdurmayı kafasına koymuştur.Tarık’ın7 bin kişilik ordusu ile bu bölgeye geldiği haberini alan Vizigotlar sayıca daha üstün olan 90 bin kişilik ordularını onların üzerine doğru sürdü. Çarpışma yaklaşıyor ve gerilim yükseliyordu. İşte bu noktada Tarık askerlerinin zoru görünce kaçmasını önlemek için oraya gelmek için kullandıkları tüm gemileri ateşe verdi. Askerlerine “Artık bizim için geri dönmek imkânsızdır. Önünüz düşman arkanız deniz ile çevrili bulunuyor. Direnmekten başka şansınız yok. Canınızı kılıçlarınızla kurtarmaktan başka bir şey yapamazsınız. Kısa bir süre derde ve güçlüğe katlanmayı göze alırsanız uzun süre rahat edersiniz. Ben düşmana hücum ediyorum siz de arkamdan gelip saldırın. Ben ölürsem zafere ulaşana ya da şehit olana dek savaşın”. Son söz olarakta‘En ucuz malın can olduğu bu pazara sadece sizi sürmüyor bilakis önce kendi canımdan başlıyorum...’

     Savaşın sekizinci günü Tarık’ın ordusu sürekli tazelenen Vizigotlar karşısında yorulmaya ve geri çekilmeye başladı. Bunun üzerine Tarık tekrar askerlerine “ Kahramanlar nereye gidiyorsunuz? Gaflete kapılıp nereye kaçmayı düşünüyorsunuz? Unuttunuz mu önünüz düşman ve arkanız denizdir. Bana bakınız ve ben ne yaparsam siz de onu yapınız” diyerek düşmana doğru atıldı. Kendisine barbar kavmin sancağını hedef aldı. Sancağın yanındaki kıymetli taşlarla süslü tahtında rahat bir şekilde oturan Vizigot kralı Rodrik’i bir anda karşısında bulan Tarık hasmını öldürdü. Bunun etkisi ile Vizigot ordusu dağıldı.

 

  Lise yıllarımda rehber öğretmenim bizlere verdiği seminerde şöyle demişti.’’Başarıda çevresel faktörlerin etkisi %25’tir.Geriye kalan bireyin çabasıdır.’’Şimdilerde bu sözün doğruluğunu daha iyi anlamaktayım.Ekonomimizin %20 si eğitime ayrılıyor, okullar son sistem teknolojik imkanlarla donatılıyor lakin merkezi sınavlarda ya da uluslar arası sınavlarda başarı düzeyimiz malum.Bu tezatlığın bir çok farklı sebebi olabilir.Sistem,eğitim felsefesi,fırsat eşitliği…Bu sebeplerden en mühimi de Tarık Bin Ziyad da olan motivasyonu gençlerimize kazandıramamızdır.Motivasyon denilince bizim kültürümüzde ‘’Vatan Millet Sakarya,hücumm’’gibi bir algı var.Motivasyonun kelime anlamı ‘’Bir hedefe yönelik kişiyi harekete geçiren güç’’ demektir. Yani heves etmek değil bir gayeye ulaşmak için ne yapılması gerekiyorsa tüm engellere rağmen mücadele enerjisi.İki arabanın yarıştığını düşünelim.Biri dünyaca ünlü Ferrari diğeri ise her türlü mizaha konu olan Serçe.Birimin azami hız 360 diğeri 80.Tabi ki sormaya gerek yok kim kazanır diye.Fakat Ferrari’nin bitiş noktasına kadar varacak yakıtı yoksa o zaman yarışın kazananı değişir.Tıbkı pisa sınavlarında olduğu gibi.

 

   Peki motivasyon kaynağı nedir nereden gelir diye soracak olabilirsiz.Gelecek yazımda bu konuyu açıklamaya çalışacağım…

Yorumlar

Lütfen aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
  • Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
  • Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
  • Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
  • Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
  • Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
  • Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
  • Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
  • Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.