Süper Admin
EĞİTİMDE HEDEF NEDİR...
Ülkemizin dünyaya gerçek anlamda meydan okuyarak, gelişmiş devletlerin iki yüzlülüklerini ortaya çıkarabilmek ne güzel olurdu. Maalesef durumumuz bunun çok uzağında. Çağın hep gerisinde kalıyoruz. Peki çağı yakalayıp gelişmiş ülkeler seviyesine nasıl çıkacağız.
Hiç kuşkusuz eğitim sistemiyle olabilecek bir iş bu. Fakat 19 milyon öğrencimize uyguladığımız her yıl değişen ''Eğitim Sistemiyle " bunun mümkün olmadığını görebiliyoruz.
Başarılı eğitim modeli için çok uzaklara gitmeye gerek Türkiye'de 1940'lı yıllarda uygulamaya konulan ''Köy Enstitüleri'' programı ile eğitimde üstün başarılar yakalamış, ülkemizde büyük sıçramalar kaydetmişiz. 16 milyon nüfusumuzun 12 milyonun köylerde yaşadığı ülkemizde bir çok bilim adamı, sanatçı, yazar, sporcu bu ''sistem'' içinden çıkmıştır. Ekonomik ve sosyal yaşama yansıyan bu hızlı ve büyük değişim o günün hakim güçleri olan toprak ağalarını ve dış güçleri ürkütmüş ve bu güçlerin desteklediği siyasal iktidar tarafından uygulanmasına son verilmiştir.
Bu gün ülkemizin üye olduğu, OECD 34 ülke arasında yapılan "pisa " sınavlarında ülkemiz sondan ikinci durumdadır.
İstediğiniz kadar mükemmel okul binaları yapın içini her türlü teknolojiyle donatın, eğitimde başarıyı belirleyen temel olan öğretmen kalitesidir. Önemli olan ekonomik sorunları çözülmüş, mesleğine tutkuyla bağlanmış değer verilen öğretmenlerden oluşan kadro yaratmaktır. Başarıyı ancak böyle yakalayabiliriz. Bu genç kadrolar ülkemizde mevcuttur. Yeter ki liyakat sahibi olanlar öğretmenlik mesleği için tercih edilsin ve 120.000- eksik olan öğretmen açığı atama ile tamamlansın.
Bugün uygulanmakta olan siyasi odaklı, ticari eğitim sistemi yerine Türkiye odaklı, ihtiyaca cevap verecek planlı bir eğitim sistemi hayata geçirilmelidir. Düşünen, sorgulayan, eleştiren, aklın ön planda olduğu laik ve bilimsel eğitim bizi çağdaş uygarlık düzeyine taşıyacaktır.
Belli bir İhtiyacı ve talebi karşıladığı sürece laik bir Türkiye için İmam Hatip liseleri gereklidir. Fakat bu gün yapılmak istenen bütün okulların İmam Hatip okulu olması demek bilimde, teknolojide, sanatta, edebiyatta, tıpta bugünden daha geriye gitmek demektir. Siyasi çıkar için gençliğimizi bu liselere yönlendirmek ülkemizi sömürgeci güçlerin kuklası olmaktan kurtaramaz.
Ülkemizde ara eleman dediğimiz nitelikli iş gücüne ihtiyaç olduğunu biliyoruz. Meslek lisesi öğrencileri nitelikli iş gücünü açığını kapatabilir. Organize sanayi bölgeleri içerisinde meslek liseleri açılarak okul sayısının artması ülkemize yarar getirir. Ancak öğrencilerimizin geleceklerini garanti altına alabilecek, sanayinin de ihtiyaçlarına uygun olarak demokratik, üretken, dayanışma bilinci olan, bilimsel, vasıflı, yabancı dil bilen insanlar yetiştirecek meslek liseleri çoğaltılmalıdır.
Gelişmiş ülkelerdeki gibi üretim eğitiminin başladığı meslek liselerinde öğrenciler öğretim süresi boyunca sigorta kapsamına alınmalıdır. Meslek liseleri, öğrencilerine mezuniyet sonrası iş bulmakla yükümlüdür. Ancak günümüzde bu kural terk edilmiştir. Mezunların çoğu meslekleri dışında işlerde çalışmak mecburiyetinde kaldığından iş kaybı ortaya çıkmaktadır.
İlçemizde yeni eğitim dönemi başlayalı iki ayı geçiyor, taşımalı sistem bazı mahallelerde devreye giremedi. Okula 2 kilometre mesafeden az olan öğrenciler için servis parası ödenmediğinden, servis koyulmayan hatlardaki öğrenci velilerinin zor durumda kaldıklarını yerel siyasilerin demeçlerinden öğreniyoruz.
Yeni eğitim döneminde öğrencilerimize dağıtılması gereken kitapların bir çoğu hala verilmemiştir. Zaten öğretmen açıklarının olduğu okullarda öğrencilerin öğretmen tavsiyesi ile aldıkları kaynak kitapların yasaklanması, sağlıklı bir eğitim-öğretim yılını maalesef başlatamadı.
Yenimahalle'de yıkım kararı verilip kapatılan Cumhuriyet İlköğretim Okulunun yenisi yapılmadığı örneğinden çıkarsak artan genç nüfusumuzun ihtiyaçlarını karşılayacak yeni okullar inşa edilip, okullarımızdaki sınıflarda kalabalık olan öğrenci sayısı normale çekilmelidir.
Ülkemizin geleceğini emanet edebileceğimiz genç neslin eğitim kalitesini yükseltip, isteyen her öğrencinin sınavsız üniversite okuyabilecekleri ortam yaratılmalıdır.
Üniversitelerde araştırma-geliştirme eğitimine ağırlık verilmesi halinde Türkiye'nin gelişmiş ülkelerle yarışması uzak değildir. Ancak siyasete yön verenler gerçekten eğitimli-üretken bir gençlikmi yaratmak istiyor yoksa siyasilerin sözünden çıkmayan, istedikleri gibi yönlendirecekleri bir gençlikmi istiyor bunu bilemiyoruz...