HaberHendek.Com Reklamları HaberHendek.Com Reklamları HaberHendek.Com Reklamları
Yusuf Karabulut

Yusuf Karabulut

DEĞİŞEN SINAV (YGS-LYS) SİSTEMİ

Yazar: Yusuf Karabulut
Tarih:
Okunma: 1628
Yorum: 0
Yazı Boyutu:
Paylaş:

Bir süredir kamuoyunda tartışılan YGS-LYS olarak bildiğimiz Üniversiteye Giriş Sınavı’nın değişeceği konusu…

Konu çok uzatılabilir ama genel hatları ve an itibarıyla yetkililer tarafından paylaşılan başlıklar şöyle:

  • YGS-LYS ayrımı kalkacak: YÖK Başkanı Prof. Dr. Saraç bir hafta sonunda sınav başlayıp bitirilecek, dedi.
  • 18 farklı puan türü yerine 4 puan türünün (Eşit Ağırlık, Sayısal, Sözel ve Dil) yeniden getirilmesi.
  • Sınavın merkezine iki ana branşın (Türkçe ve Matematik) konulması.
  • Açık uçlu soruların sorulması.
  • Üniversitelerin (A, B, C şeklinde) derecelendirilmesi.

Hatırlatma: Son yapılan üniversite yerleşmesinde 320 bin kontenjan boş kaldı. TBMM’ye verilen bir soru önergesine göre son üç yılda 400 bin öğrenci üniversiteyi bıraktı.

Madde madde değerlendirelim: YGS ve LYS’nin kalkıp yerine “bir hafta sonu”nda yapılacak sınavın getirilmesi olumlu bir durum. Çünkü üniversiteye hazırlanan ya da hazırlayan kişiler bilir ki; YGS’den sonra sınavı istediği gibi geçmeyen öğrenci dağılır ve siz onu toparlayana kadar LYS gelip çatar. Yine okullar, kurslar; sene başından itibaren YGS konularını yetiştirmek, mümkünse tekrar etmek ve aynı zamanda LYS konularını bir yandan işlemek ister. Bunu öğretmenler/kurumlar bir plan dahilinde yapsa da öğrenci burada basit mantıklar kurarak YGS’ye kadar LYS konularına hiç çalışmamak gibi bir hataya düşebilmektedir. Bu durumların hepsi öğrenciyi olumsuz etkilediği için “haziranda tek sınav” olumlu bir durumdur diyebiliriz. Bu konuda bir başka konuşulan ve muhtemel uygulama ise yıl içerisinde üç farklı zamanda eş değer üç sınav yapılması ve tıpkı ALES gibi en yüksek olanı öğrencinin kullanabilmesi. Ama bu ihtimal en azından bu sene için çok düşük görünüyor.

Puan türlerinin 18’den 4’e düşmesinin en iyi yanı öğrenci sıralamalarının daha net olması anlamına geliyor. Yani tercihler sonucunda yanlış tercih ve boş kalan kontenjanlar bu sayede daha az olacaktır.

Sınavın merkezine “Türkçe ve Matematik” derslerinin konulması bu derslerin toplam puan içinde oran olarak biraz daha fazla puan getireceği anlamına gelir ki; bu durum belki sayısal öğrencilerinin biraz daha Türkçe dersine ehemmiyet verebileceği anlamını taşıyor. Kişiye özel bir durum olmadığından ve bu iki branş zaten her zaman hemen her sınavda etkili alanlar olduğundan bu açıklamanın bence bir karşılığı yok.

Açık uçlu sorudan ise kısaca klasik yazılı sınavda sorulan soruları anlayabiliriz. ÖSYM’nin örnek olarak yayımladığı açık uçlu sorularda; çoktan seçmeli yani şıklardan oluşan cevaplar yerine bulduğunuz ya da bildiğiniz cevapları, kitapçığa sayı ya da sözcük olarak kodlayabildiğiniz soruları görüyoruz. Yine ÖSYM son yıllarda YGS ya da LYS’de ALES tarzı dediğimiz; bilgiden ziyade okuduğunu yorumlamayı, disiplinlerarası düşünebilmeyi, ezberden ziyade öğrenmeyi ölçen sorular sormaya başlamıştı. Bu açık uçlu sorular da bunların devamı niteliğinde sorular olacaktır. Tarif böyleyken yayımlanan örnek sorular direkt ezber ve bilgi istemektedir, bu bir çelişkidir. Örneğin; Kutadgu Bilig’in yazıldığı alfabenin adı nedir? Parçada sözü edilen eserin adı nedir? NaOH bileşiğinin yaygın adı nedir?.. şeklinde sorular yayımlanmıştır. Burada cevaplar; Uygur, Sergüzeşt, Sudkostik şeklinde kutucukları yazılıp kodlanacaktır.

Üniversitelerin A, B, C şeklinde derecelendirilmesi konusu ise bazı Önlisans ve Açıköğretim bölümlerine direkt geçişlerin daha rahat yapılabilmesi için görüşülen bir ihtimaldir. 2016 Aralık’ta kaldırılan Önlisans programlarına direkt geçiş hakkının yeniden getirilmesi, sıralamada nitelikli bir üniversiteye yerleşemeyen adayların Açıköğretim programlarına teşvik edilmesi ve 1,8 milyon tercih yapma hakkı olan adayın yalnız 994 bin kadarının tercih yapması gibi etkenler bu derecelendirmeyi gündeme getirdi. Fakat açık kalan kontenjanların tamamlanabilmesi için YÖK’ün ne yapacağı hala belli değil.

Sonuç:

  • ÖSS, ÖYS, YGS, LYS… adı ne olursa olsun bir sınav yapılmak zorundadır. En azından kısa vadede bu kadar mezun öğrenci ve sınırlı sayıda kontenjan olması ve bu sene olduğu gibi bu kontenjanlara yerleşmelerde de sıkıntıların bulunması sınavların devam edeceği anlamına geliyor.
  • YÖK, ÖSYM, MEB gibi eğitim konusunda söz sahibi kurumların birden (bu sene olduğu gibi aynı yıl içinde) değişiklikler yapması; sektör içindeki yayınevleri, özel okullar, kurs merkezleri ve en önemlisi öğrencilerle öğretmenleri maddi manevi yormakta ve zarar vermektedir.
  • Öğrenciler ders çalışmayı bırakmamalıdır. Şu an için sınavın yapılış şeklinde, zamanında ve ölçmesinde değişiklikler olsa da; müfredat değişikliği konusunda hiçbir açıklama yoktur. Elimizde bulunan MEB kitapları, YGS-LYS kitapları konu/müfredat bakımından günceldir.
  • Açık uçlu sorular, derslere göre soru sayıları değişikliği gibi konularda yayınevleri şu an çalışmaktadır, fakat yapılan açıklamalar yazılı ve net olmadığı için yeni sınava uygun soru, deneme, tarama, soru bankası ve içeriklerle alakalı yayınlar henüz çıkmamıştır. Yazılı açıklama yapıldığında bunlar da hızlı bir şekilde yayımlanacaktır.
  • Bunların dışında yetkili bir makamdan sözlü ve özellikle yazılı bir açıklama olmadıkça öğrencilerimiz herhangi bir şahıs ya da kurumu referans göstererek çalışmalarına ara vermek gibi bir hataya düşmemelidirler.

Yıl içerisinde bu gibi sistemsel değişiklikleri tasvip etmesek de şu an aşılmayacak bir sorun yoktur. Velilerimiz ve öğrencilerimiz tedirgin olmamalı ve öğrencilerimiz çalışma disiplinlerini bozmamalıdır.

 

Yorumlar

Lütfen aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
  • Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
  • Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
  • Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
  • Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
  • Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
  • Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
  • Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
  • Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.