Halil Hakan Oturak
CAN ELDEN GİDİYOR!
Son birkaç aydır ülkemizde kabullenmesi mümkün olmayan durumlar yaşanıyor.
Kız çocukları kaçırılıp öldürülüyor, bebekler şiddet
görüyor, trafikte taraflar birbirine saldırıyor, yiyeceklerimize domuz eti
karıştırılıyor, sütün içinden su, beton firmalarının raporlarında uygunsuzluk
çıkıyor.
Neden bu durumdayız diye düşündüğümüzde bazılarımız
adalet sisteminin caydırıcı olmadığından bazılarımız eğitim
sisteminin yetersizliğinden bazılarımız ise modern çağın getirdiği bir
takım medya iletişim ve oyun araçlarının oluşturduğu tahribattan dem
vuruyor.
Sebeplere daha çok şey eklenebilir ancak gerçek şu ki
iyiye gitmiyoruz.
Bir dönem vatan elden gidiyor, başka bir zaman din
elden gidiyor diyerek insanlarımız mücadele etmek üzere birleştirilmeye
çalışılıyordu.
Şimdi içinde bulunduğumuz durumda ise “Can elden
gidiyor!” diyerek sokaklarda dolaşsak yeridir.
Diyelim çıktık kime neyi nasıl anlatacağız inanın
neredeyse imkansız!
Muhafazakar kesim bu işleri dinden uzaklaşmaya
bağlarken, bir bakıyorsunuz dine uygun diyerek çocuk yaşta kızların evlendirilip
hayatlarının kararmasına sessiz kalıyorlar.
Bir yaratıcıya inanmakla birlikte hayatı gelişi güzel yaşayanlar,
dini kuralların insan özgürlüğünü kısıtladığını, bastırılan nefsi
duyguların aniden patlak verip toplumu infiale sürükleyecek olaylara sebep olduğunu
iddia ederken, diğer yandan aynı kişiler cinsi ahlaksızlığı yaymaktan başka
bir işe yaramayan bir takım medya programlarına seslerini çıkarmıyorlar.
Kadınlara yönelik taciz ve şiddeti önlemek için mücadele
edenler, TV dizilerinde, reklam filmlerinde, ilan ve afişlerde hatta kitap
fuarlarında bile kadınlarımızın cinsel birer obje olarak öne çıkarılmasına
sessiz kalıp, aslında kadına karşı en büyük şiddetin kadınların elleriyle
yapıldığını görmüyorlar.
Halimizi özetleyecek olursak kimisi istediğimi
istediğim yerde giyerim diyor, bir başkası elimdeki çöpü istediğim yere
atarım.
Bazıları bir dünya para verdim arabamla nasıl
istersem öyle giderim derken, kimisi bu köy benim diyerek yaylaya istediği
şekilde barakasını konduruveriyor.
Kimisi sokaklar benim diyerek önüne gelene ateş ediyor,
kimisi karımı istediğim zaman döverim diyor ve kimisi çocuklarını….
Böyle olmaz! Orta yolu bulmalıyız!
Orta yol demek omurgasız, kimliksiz, cinsiyetsiz bir
duruş değildir!
Aksine toplum değerlerini, insan haklarını, inanç
özgürlüklerini göz önünde bulunduracak şekilde kaliteli bir hayat sürmek demektir.