Engin Akboğa
Berduş ve sultan...
Uyandım, kapanmaz yaralar bende,
bir cenk akşamından kalmış gibiyim...
Ne olur can olsa, hasta bedende,
göklerden de baksam, yerin dibiyim...
Sular yükselir bir an, gemiler alabora,
derin mavi suyla dolar ciğerim...
Ne kadar kaçsamda göğsümde yara,
hazır mı toprağın altında yerim...
Boşuna dolaştım alemi sonsuz,
bir kibrit çöpü,deryada bu can...
Beden neye yarar kalmışım ruhsuz,
berduş olsam ne olur yada bir sultan...
Dil söyler, susarsa yürek konuşur,
bin lisan çözemez gönül lafını...
Ömürde telaşlı hızla koşuşur,
gençlik bakar ardından, yakar canını...
Kime kaldı bu âlem, bana mı kalsın,
kime kızayım, bu kader benim...
Günahla dolu dünya, isteyen alsın,
bir yer gösterin bana, kaçıp gideyim...
Engin söylerde bunu, bir ders alamaz,
sallanır durur garip darağacında...
Kimi sevse gurbet, orda kalamaz,
yer bitirir kendi gençlik çağında..