HaberHendek.Com Reklamları HaberHendek.Com Reklamları HaberHendek.Com Reklamları HaberHendek.Com Reklamları
Yusuf Karabulut

Yusuf Karabulut

Anne Baba Tutumları, Hangisi Ailesiniz

Yazar: Yusuf Karabulut
Tarih:
Okunma: 1135
Yorum:
Yazı Boyutu: a - a - a - a
Paylaş:

Uzun süredir üzerinde kafa yorduğum ve birçok davranışsal bozukluk neticesinde vardığım nokta hep aynı. Tırnak içinde sorunlu, yaramaz, haylaz, arkadaşlarına uyuyor, asosyal, hırçın, kavgacı, hiperaktif (bu tabir çok olumlu bir şey gibi sıklıkla ve övgüyle kullanılır) gibi olumsuz sıfatlar yakıştırdığımız çocuklarımızın bu sorunlarının altında ne vardır? Menşei nedir? Aslında sorun nereden başlanıp nasıl çözülür?

Bu yazımda ebeveyn tutumlarından ve bunun öğrenci davranışlarında/karakterinde etkilerinden, kendi yaşantımızdan ve akademik kaynaklardan alıntılar yaparak birkaç noktaya dikkat çekmeye çalışacağım.

Çocuğun tutarlı davranışlar göstermesi, kendi kendine yeten bir birey olması, özerk davranması, sağlıklı sosyal ilişkiler kurabilmesi için anne ve babasıyla sağlıklı ilişkiler kurması gerekmektedir.

Anne-baba tutumları genel olarak şu şekilde sıralanabilir:

(Lütfen siz de bir ebeveyn olarak kendinizde ve evladınızda benzer olan yönleri keşfetmeye ve varsa etkilerini tespit etmeye çalışın.)

Otoriter Tutum: Anne-baba aşırı kontrolcüdür ve çocuklarıyla daha az sıcak ilişki kurarlar. Çocuğun kapasitesini ve gelişim düzeyini dikkate almadan ondan hep kendi belirledikleri görev ve davranışları yapmasını beklerler. Çocukla ikili iletişime geçilmez, kurallar katı bir şekilde uygulanır ve bu kurallara uyulmadığında ceza verilir. Özellikle Anadolu’da bu tutum hakimdir. Baba; çocuklara mesafeli, otoriter, sevgisini belli etmeyen ve genelde anne üzerinden iletişim kuran bir rol modeldir.

Bu tutumu benimseyen ailelerde yetişen çocuklar; öfke ve kızgınlıklarını belli edemezler, daha bağımlı ve daha zayıf ilişkiler kurarlar, güç karşısında boyun eğip güçsüzlük karşısında ezici olurlar. Tedirgin, stresli, mutsuz ve kararsız olurlar. Genelde özgüven eksikliği görülür.

İlgisiz Tutum: Anne-baba çocuğun istek ve gereksinimlerine aşırı kayıtsızdır. Çocuklar önemsenmez ve genelde çocuk kendi hayatlarına müdahil olduklarında rahatsız olurlar. Çocuğun istek ve ihtiyaçlarından çok kendilerinin istekleri önemlidir. Bu çocuk çoğu zaman istenmeyen bir çocuk olabilir ve hatta ailede sevilmeyen birine sürekli benzetilerek aşağılanabilir.

Bu tutumu benimseyen ailelerde yetişen çocuklar; sevgisiz ve ilgisiz bir ortamda oldukları için başka şekillerde dikkat çekmeye çalışırlar. Bu dikkat çekmeyi de genelde olumsuz davranışlarla yaparlar. Aile mecburen ilgilenmek zorunda kaldığı için bu davranış tetiklenmiş ve öğrenilmiş bir davranış olur. Sürekli kendini ispat etmeye çalışan, saldırgan, iletişim sorunları yaşayan ve özgüveni düşük bireyler olması yüksek ihtimaldir.

Aşırı Hoşgörülü/İzin Verici Tutum: Anne-baba çocuğun istekleri mantıklı olmasa bile yerine getirir. Ebeveynlerin kendi isteklerinden çok çocuğun istekleri ön plandadır. Çocuğa herhangi bir sınır konulmaz, sınırsız ve özgür olabilecekleri bir ortam yaratılır. Hatalı davranışları; anormal olsa dahi kabul görür ve normalmiş gibi davranılır. Bu çocuk; çocuğu olmayan bir ailenin uzun bir süre sonra dünyaya gelmiş tek çocuğu olabilir. Erkek çocuklarda bu tutum daha çok gözlenir.

Bu tutumu benimseyen ailelerde yetişen çocuklar; kendine güvenen ve yaratıcı bir birey olarak yetişseler de olumsuz davranış ve karakter özellikleri daha ağır basar. Sosyal gelişim ve özdenetim konusunda sorun yaşarlar. Sosyal açıdan az sorumluluk alan bireyler olma olasılıkları yüksektir. Doğruyu yanlışı ayırt etmede sorun yaşarlar. Çoğu zaman istedikleri yerine gelmeyince bunalıma girer ve tatminsiz bireyler olurlar.

Tutarsız Tutum: Anne-baba aşırı hoşgörülü ve otoriter tutum arasında gider gelir. Ebeveynlerin birinin yanlış bulduğu bir şeyi diğeri gayet normal karşılayabilir. Çocuk bunu fark ettiğinde çoğu zaman kullanır. Hangi davranışı kime tasdik ettireceğini bilir. Fakat hangisinin doğru olduğunu ayırt edemez.

Bu tutumu benimseyen ailelerde yetişen çocuklar; kişilik gelişimleri sağlıksız olarak büyürler, onaylanan davranışın ne olduğu belli olmadığı için doğru-yanlış, iyi-kötü, faydalı-faydasız ayrımını yapamazlar. Karar vermekte zorlanan, diğer insanlara güven duymayan, dengesiz, tutarsız, aşırı isyankar ya da aşırı boyun eğici bireyler olarak yetişebilirler.

Aşırı Koruyucu Tutum: Anne-baba çocukları aşırı derece korur ve kontrol eder. Çocuğun yapabileceği pek çok şey ebeveynler tarafından yapılır. Çocuklar hayatı kendi deneyimleriyle ya öğrenemez ya da çok geç öğrenir.

Bu tutumu benimseyen ailelerde yetişen çocuklar; kendini savunamayan, karar veremeyen ve kendi işini yapamayan bireyler olarak yetişirler. Bu tip ailelerde özellikle çocuk aileden ayrıldığı zaman, örneğin farklı bir şehirde okumaya gittiği zaman - adeta sudan çıkmış balık gibi - öz gereksinimlerinde bile sorun yaşamaktadırlar.

Mükemmeliyetçi Tutum: Anne-baba yaşam boyunca ulaşamadıkları ama hep olmasını istedikleri hedeflere; çocuklarının potansiyelleri ne olursa olsun ulaşmalarını beklerler. Beklenti her zaman yüksek olur ve hatayı kabul etmezler.

Bu tutumu benimseyen ailelerde yetişen çocuklar; ağır beklentiler ve kendilerine uygun olmayan sorumluluklar altında ezilerek sağlıklı bir kişilik geliştiremeyebilirler. Hangi noktada olurlarsa olsunlar kendilerini çoğu zaman beceriksiz, değersiz ve başarısız hissederler. Çünkü anne-baba tarafından hedef her zaman bir tık yukarı konulacaktır. Başarı için hayatları boyunca çabalayıp istedikleri seviyeye ulaşamadıklarında büyük hayal kırıklığı yaşarlar.

Demokratik Tutum: Anne-baba samimidir ve koşulsuz sevgi, saygı gösterir. Davranışlar tutarlı ve kararlıdır. Çocukların her durumda duygu ve düşüncelerini açıklamalarını desteklerler. Çocukların özerk davranışlarını desteklerler, onlara sorumluluk verirken gelişim kapasitelerini dikkate alırlar.

Bu tutumu benimseyen ailelerde yetişen çocuklar; sosyal ve duygusal anlamda daha yeterlidirler. Kendine güvenen, uyumlu, yaratıcı, bağımsız, insanlara güvenebilen, diğer bireylerle işbirliği içerisinde olan kişiler olarak yetişirler.

Sonuç olarak; çevresine zarar veren, kavga eden, şiddet yanlısı bir çocuk genelde evde şiddet görmektedir. Sınav kaygısı çok yüksek olan bir çocuğun ailesi-bilmeden de olsa-o sınava hayati bir anlam yüklemiş ve bunu da çocuğa benimsetmiştir. Anne baba ayrı olan çocukların hayatta hep bir tarafı eksik olduğundan bunu davranışlarına farklı bir şablonda ama yoğun olarak yansıttıklarından genelde sorunlu olarak etiketlenmiştir. Babasının ölümünün sebebini “anne” olarak gören ve ona zarar verebilmek için yaşayan çocuğa; matematik, fizik ya da tarih anlatmanız pek mümkün olmayacaktır.

Değerli anne-babalar lütfen çocuklarınızla iletişime geçin, her gün onlara az da olsa vakit ayırın. Kendini ifade etmesi için fırsat verin, ona taşıyabileceği ödev ve sorumluluklar yükleyin, kimseyle kıyaslamayın, “senden bir şey olmaz” gibi onu olumsuzlayan cümleler kurmayın, ona güvenin, onun yaşlarındayken kendi hayatınızda neler başardığınızı ya da başaramadığınızı düşünerek davranın. Hepsinden önemlisi sevginizi belli edin, ona gerçekten değer verin…

Onlar bizim çocuklarımız ve geleceğimiz. Sokakta gördüğümüz otçu, hapçı ya da serserinin de bir annesi babası olduğunu unutmayın. Son olarak “Benim çocuğum yapmaz.” demeyin. Kontrolü, takip ve iletişimi asla bırakmayın…

KAYNAK: MEB Okul Öncesi Aile Destek Eğitim Rehberi, Ankara: MEB Temel Eğitim Genel Müdürlüğü, 2013

Yorumlar

Lütfen aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
  • Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
  • Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
  • Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
  • Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
  • Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
  • Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
  • Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
  • Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.