Öznur Salkım

YOK EDİLEN UMUTLAR

Yazar: Öznur Salkım
Tarih:
Okunma: 1487
Yorum:
Yazı Boyutu: a - a - a - a
Paylaş:

Ne diyeceğimi ne demem gerektiğini bilemediğim bir konu bu.
     İzlerken gözyaşlarına boğan, içinde onlarca keşke barındıran gerçek bir yaşam
     Bu sabah araştırmacı gazeteci Müge Anlı' nın proğramında bir cinayet daha aydınlandı.
     Ama bu cinayette madur olan taraf kimdi orası tartışılır bir durum.
     Eğer hayatınızda bir cinayete şahit olmuşsanız daha önce; asla vurandan yana olmazsınız, benim gibi.
     Çünkü kimsenin yaşam hakkı kimsenin elinde olmadığı düşüncesinde yaşarsınız.
      Peki; ama bu kez  suçlu olan  kim.
      Ölen kim?
      Hiç kimse hayatını kendi seçemiyor.
      Ya bastırılan, şiddetle korkutulan ya da mecbur bırakılarak bu hayatı yaşamak zorunda kalan, kadınların öykülerinden yanlızca birtanesi.
      Çeşitli suçlardan dolayı sık sık hapishaneye giren bir adam.
      Uyguladığı şiddetten dolayı ceza almasına rağmen, huyundan vazgeçmeyen bir adam.
       İçip içip eve gelen, gelirken yanında kızı yaşında sevgililerini getiren, çocuklarının gözü önünde alem yaptığı söylenilen bir adam.
       Arkadaşlarının, kızına yaptığı tacizi saklamaya çalışan bir adam.
       Ve en sonunda elinde silahıyla karısına zorla senet imzalatmaya çalışan bir adam...
       Sonrası mı!!!
       15 yaşındasınız!
       Arkadaşlarınız, babalarıyla yaşadığı anıları anlatıyor okulda.
       Ya da babalar gelip, kızlarını alıyorlar okuldan.
       Baka kalıyorsunuz, gözünüz kalıyor o manzarada,içinizde onlarca keşke!
       Belki bende yaparım diye düşünüyorsunuz; ama eve döndüğünüzde ki o gerçek, sadece hayal olduğunu gösteriyor size.
      Anneniz hem çok güçlü, hem de
hep çile çeken biri.
      Git, diyorsunuz "Sizin için diyor." gidemiyor.
      Kaldığı sürece hep bir çile, cefa, gözyaşı...
       Günlerden yine öyle bir gün.
       Elinde bir silahla, bir baba
       Zorla bir senet imzalatmaya çalışıyor annenize.
       İmzalatıyor da; ama alışkanlıktan ki şiddete devam ediyor.
       15 yaşındasınız; hayatınızın en zor kararı.
       Anneniz ölürse yapayalnızsınız; ama babanız ölürse, kurtulacağınızı düşünüyorsunuz.
      Ateş alan silahtan çıkan kurşun  babanıza denk geliyor.
       Sonrası mı;
       Sanki bu hayatı kolay yaşamış gibi çok zor bir tarafına daha sürüklenmek üzeresinizdir.
      15 yaşında üniversite hayali kuran edebiyat okumayı planlayan biriyken baba  katili damgası yiyeceksinizdir.
     Her şeye rağmen annenizi kurtardığınızı düşüncesi içinizi kaplıyor.
     Aklınızda keşkeler ...
     Böyle olmasaydı bu sonuç olmayacaktı.
     Buraya kadar hikayeyi anlatmak kolaydı aslında.
     Anlayamadığım ve ne yazık ki hak veremediğim en acı yanı ceseti fırında yakmış olmalarıydı.
       İnsan yazarken bile düşünerek yazıyor.
       16 yaşında bir cinayete şahit olan biri olarak kurtuluşu böyle aramayı tercih etmelerine ne yazık ki hak veremiyorum.
        Kızın itirafında en çok üzüldüğüm cümleleride;
       Babam sabaha kadar yandı.
       Ara ara gittim izledim.
       İnsan babasını öldürmek ister mi
       Ben böyle olmasını istemedim
       Ama annem için değerdi.
       Bütün hikayeler hep bir başkasını korumaya çalışırken yaşanır hayatta.
       Bu bir imtihan.
        Yaşaması ne kadar zorsa anlatması da bir o kadar zor olan bir imtihan.
        Uslanmayan bir adamın mahvettiği genç bir hayatın öyküsü.
      Şimdi bende soruyorum.
      Suç kimin?
      Baba olamayan babanın mı, esaretten kaçamayan annenin mi, onlarca gördüğü şiddete yeter artık diyen genç bir kızın mı?
      Adalet dediğiniz insanın vicdanıdır.
      Sizce suçlu kim?

Yorumlar

Lütfen aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
  • Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
  • Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
  • Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
  • Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
  • Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
  • Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
  • Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
  • Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
MURAT YAŞAR - 2019-02-15 18:20:48
ÜLKEMİZİN SORUNU YÜZDE 4 BU OLAYLARLA YAŞAMAKTA TELEVİZYONA ÇIKARTILIP KONUŞMAKMI LAZIM YOKSA BİLDİKLERİ HALDE ÜLKE ADINA YARDIMCIMI OLMAK LAZIM
Öznur SALKIM - 2019-02-16 17:05:31
Basın bu işleri daha da hızlandırıyor aslında. Belki bu olay gündeme gelmeseydi çözülmesi zaman alacaktı. Aslında bunlar gündemde kaldığında çözüm arama işlemleri hızlanıyor diye düşünüyorum.