Prof. Dr. Mustafa Koç

Korkmadan vesinirini aşmadan kendi olabilmek

Yazar: Prof. Dr. Mustafa Koç
Tarih:
Okunma: 2031
Yorum:
Yazı Boyutu: a - a - a - a
Paylaş:
Bazen İnsan bir sıkıntısını, sevincini kaygısını, korkusunu bir başka insanla “PAYLAŞMAK” ister.
Bazen İnsan sevincini, kederini, korkusunu, kaygısını, hatasını ve hatta kendisini diğer insanlardan “UZAKLAŞARAK” yaşamak ister.
Bazen insan, bir başkasına karşı olarak, fikrine katılmayarak, onunla aynı fikirde olmak zorunda olmadan düşünmek, bu konuda senin gibi düşünmüyorum diyerek yani kısacası kendi benliğine, kişiliğine, inançlarına yaşam tarzına uygun olmayan durumlara “HAYIR” diyerek yaşamak ister.
İnsanpaylaşabilen, yalnız kalabilen ve karşı çıkabilen bir varlıktır. Böyle bir tanım bir çok insan için doğrudur. Yani insanlar buna göre şöyle söyleyebilirler. “ Ben paylaşabiliyorum, yalnız kalabiliyorum ve hayır diyebiliyorum” bunun anlamı ben normal bir insanım. Bu tanımlamaya göre doğrudur.Çünkü bu üç yaklaşımdan her birini gösteren insan normaldir.Her zaman ve her yerde bu yaklaşımlardan sadece birini gösteren insan ise normal değildir. Örneğin her yerde ve her zaman karşı olmak ya da hayır demek normal bir davranış değildir.
Her üç yaklaşımı da (yakın,karşı ve uzak) gösteriyor olmak yeterli bir ölçüt müdür?Hayır.Şimdi şu soruyu sormak gerekir. İnsan, bu üç yaklaşımı, korkmadan, yerinde, zamanında ve dengeli bir şekilde gösteriyor mu?Eğer bu soruya cevabınız evet ise o zaman siz insan olabilmenin önemli bir merhalesini başarmışsınız demektir. Yerinde ve zamanında dengeli bir şekilde yani haddimizi aşmadan ve korkmadan karşı olmak, yakınlaşmak ve uzaklaşmak gerçek anlamda kendi olabilmenin en temel göstergesidir.
“Kendi Olabilmek”bilişsel yeterlik, duyuşsal özellik ve davranışsal birçok yeterliği içinde barındıran bir dışa vurumdur. Kendi olabilmek kendini olabildiğince tanımayı gerektirir ki bu bilişsel yeterliktir. Kendi olabilmek kendi ile barışık olmayı ve kendini olduğu gibi kabullenmesi gerektirir ki bu da duyuşsal özelliktir. Kendi olabilmek hem kendisi ile hem de başkası ile dengeli, tutarlı ve yapıcı bir iletişim becerisine sahip olmaktır ki bu da davranışsal becerilerdir. O halde son söz gerçek anlamda sahip olduğumuz potansiyeli geliştirme ve kullanabilmenin yolu kendimiz olmaktan geçer. Kendimiz olmayı başaramaz isek, biraz ondan biraz bundan biraz şundan, biraz da ötekinden bir şeyleri taklit etmeye başlarız ki bu da hiçbir şeye benzemez.
Kendi olmayı başaran insanın özellikleri; düşünce, duygu ve davranışlarının sorumluluğunu alır. Çünkü bunların farkındadır. Bu farkındalık davranmadan önce düşünmeyi ”ölmeden önce ölmeyi) kazandırır. Bu farkındalık amaçlarının ne olduğunu ve bu amaçlara nasıl ulaşabileceğini gösterir. Hataya karşı esnektir.Yapıcı baş etme yöntemleri kullanır, örneğin mizahı etkin bir şekilde kullanır. Amacına ulaşma sürecinde tahammülü ölçüsünde çaba sarf eder ve duracağı yeri bilir.Sahip olduklarının kıymetini bilir ve beklentileri bu bağlamda gerçekçidir. Umut düzeyi yüksektir.

Yorumlar

Lütfen aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
  • Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
  • Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
  • Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
  • Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
  • Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
  • Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
  • Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
  • Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.