Prof. Dr. Mustafa Koç
“karne=ben” değilim
“Beni Bir Ben Bilirim Bir de Yaratan, Bana Bir Ben Lazımım Bir de Anlayan”. (Mevlana)
“Karne”nedir? Diye bir soru size sorulsa nasıl cevap verirsiniz. Büyük bir ihtimalle, karne, çocuğun başarısının bir göstergesidir şeklinde ya da buna benzer içerikte tanımlar yapılır. Yani bütün tanımlar ya da bir çok tanım karne eşittir çocuk şeklinde bir içeriğe sahiptir denilebilir. Bu bağlamda karnelere ilişkin atfedilen anlam neyse çocuğa atfedilen anlam da odur. Yani karne çok iyi ise çocuk da çok iyidir. Karne orta ise çocuk da ortadır. Karne iyi değilse çocuk da iyi değildir.Karne bu dönemiyi olmayabilir, gelecek dönem daha iyi olabilir. Fakat karne ile çocuğun kendisini ilişkilendirip çocuğa bu bağlamda bir değer atfettiğimizde bu onun benliğine bir iz bırakmaktadır. Bu izin değişmesi karnenin değişmesi kadar kolay değil hatta bazı durumlarda kalıcı hale gelebilmektedir.
Çocuklarımız karne aldı. Bazılarının notları guru verici düzeyde bazılarının notları ise böyle değildir. Notları iyi olan öğrenciler karnelerini diğer insanlara göstermenin heyecanını yaşarken notları iyi olmayan öğrenciler ise bu konunun açılmaması için dua ederler. Çünkü her ikisi de karnelere verilen tepkiyi bildikleri için onlar karneyi değil kendilerini gösterdiklerini düşünmektedirler hatta bundan emindirler. Hepimizin hayatta başarılı olduğumuz ya da başarısız olduğumuz alanlar vardır.Başarılı olduğumuz durumlarda övgü, başarısız olduğumuz durumlarda ise olumsuz olarak eleştiriliriz. Bizimde karnemiz etkileşimde olduğumuz insanlardan yaptığımız davranışlar sonucu aldığımızonay yada yergidir. Bir bayanın yaptığı bir yemeğe atfedilen eleştiriler olumlu ise bayan o yemeği her zaman yapmak ve her zaman daha iyi yapmak ister. Eğer bu yemeğe atfedilen eleştiriler olumsuz ise bayan bu yemeği daha iyi nasıl yaparım diye uğraşmak yerine bir daha o yemeği yapmamayı seçebilir. Çünkü yemek eşittir kendisi olmuştur. Kendisini bir daha bu şekilde riske etmeyi göze alamaz. Çocuk içinde karneye atfedilen anlamlar vebu anlamlarauygun tepkiler çocuğun ya çok daha gayretli olmasına ya da her şeyi bırakmasına neden olmaktadır. Çünkü artıkkarnem iyi değil demek yerineben iyi değilim demeye başlamıştır.Bu aşamada sorulacak soru şudur. Çocuğu karnesi ile kendisini özdeşleştirmesini nasıl engelleyebiliriz?
Bu durumu önlemenin tek yolu çocuğun benliği ile davranışları arasındaki ayrımı yapmakla mümkün olabilir. Çocuğun karnesi iyi ya da kötü olabilir. Bu çocuğun iyi ya da kötü olduğu anlamına gelmiyor. İyi olan bu çocuğun karnesinin iyi olmasını sağlayan davranışlarıdır. Kötü olan da bu çocuğun karnesindeki notların düşük olmasına neden olan davranışlarıdır “kendisi” değildir. Çocuğumuzun karnesindeki notlar ister en yüksek düzeyde ister en düşük düzeyde olsun çocuğun bu durumu sorgulamasını sağlayacak şekilde değerlendirmeler yapmak gerekiyor.Örneğin çocuğun karnesi iyi olsa bile çocuğa “tebrik ederim, notlarının bu şekilde olması beni çok mutlu etti fakat senden bana bunu nasıl başardığını söyleyebilir misin? Neler yaptın da bu sonuca ulaştın? Böyle bir değerlendirme çocuğu süreci başlangıcından sonucuna kadar tekrar gözden geçirmesine neden olacaktır. Sürece ilişkin farkındalık çocuğun kontrol düzeyini artıracaktır.
Aynı şekilde karnede henüz istenen notları alacak davranışları gösteremeyen çocuğa da annesi ya da babası “ sen bizim için değerlisin, notlarının bu şekilde olması bizi üzdü. Şimdi senden neler yaptın da bu sonuç böyle geldi. Bunun yerine nasıl yapsaydın bu sonuç böyle olmazdı düşünmeni istiyorum. Şeklinde tepki verilebilir. Böyle bir tepki sonucunda çocuk her şeye rağmen kendisinin sevildiğini ve önemsendiğini bilmesi açısından önemlidir. Güzel bir söz var ”sevgi iyileştirir”. Böyle bir tepkinin diğer bir katkısı da çocuk kendisi ile davranışları arasındaki ayrımı görür.Yani çocuk böyle bir tepki sonucunda ben tembelim deme yerine ben çalışmıyorum demeye başlar. Tembel olmak bir yargıdır değişmesi çok daha zordur. Fakat çalışmıyorum çok kolay bir şekilde çalışabilirime dönüşebilir. Çocuğun davranışları hakkında (karnesindeki notlar hakkında) düşünmesini sağlayacak şekilde tepki vermenin diğer bir sonucu da, çocuğun davranışlarının annesi ve babası üzerinde oluşturduğu duyguların farkında olmasını sağlar. Bu farkındalık çocuğun davranışlarını kontrol etmesini sağlar. Son söz olarak, karne çocuğun davranışlarının bir sonucudur kişiliğinin ve benliğinin bir sonucu değildir.Bu bağlamda çocuğun davranışlarını değerlendirin kişiliğini ve benliğini değil.
“Güneş gibi ol şefkatte, merhamette. Gece gibi ol ayıpları örtmekte. Akarsu gibi ol keremde, cömertlikte. Ölü gibi ol öfkede, asabiyette”. (Mevlana)
“Karne”nedir? Diye bir soru size sorulsa nasıl cevap verirsiniz. Büyük bir ihtimalle, karne, çocuğun başarısının bir göstergesidir şeklinde ya da buna benzer içerikte tanımlar yapılır. Yani bütün tanımlar ya da bir çok tanım karne eşittir çocuk şeklinde bir içeriğe sahiptir denilebilir. Bu bağlamda karnelere ilişkin atfedilen anlam neyse çocuğa atfedilen anlam da odur. Yani karne çok iyi ise çocuk da çok iyidir. Karne orta ise çocuk da ortadır. Karne iyi değilse çocuk da iyi değildir.Karne bu dönemiyi olmayabilir, gelecek dönem daha iyi olabilir. Fakat karne ile çocuğun kendisini ilişkilendirip çocuğa bu bağlamda bir değer atfettiğimizde bu onun benliğine bir iz bırakmaktadır. Bu izin değişmesi karnenin değişmesi kadar kolay değil hatta bazı durumlarda kalıcı hale gelebilmektedir.
Çocuklarımız karne aldı. Bazılarının notları guru verici düzeyde bazılarının notları ise böyle değildir. Notları iyi olan öğrenciler karnelerini diğer insanlara göstermenin heyecanını yaşarken notları iyi olmayan öğrenciler ise bu konunun açılmaması için dua ederler. Çünkü her ikisi de karnelere verilen tepkiyi bildikleri için onlar karneyi değil kendilerini gösterdiklerini düşünmektedirler hatta bundan emindirler. Hepimizin hayatta başarılı olduğumuz ya da başarısız olduğumuz alanlar vardır.Başarılı olduğumuz durumlarda övgü, başarısız olduğumuz durumlarda ise olumsuz olarak eleştiriliriz. Bizimde karnemiz etkileşimde olduğumuz insanlardan yaptığımız davranışlar sonucu aldığımızonay yada yergidir. Bir bayanın yaptığı bir yemeğe atfedilen eleştiriler olumlu ise bayan o yemeği her zaman yapmak ve her zaman daha iyi yapmak ister. Eğer bu yemeğe atfedilen eleştiriler olumsuz ise bayan bu yemeği daha iyi nasıl yaparım diye uğraşmak yerine bir daha o yemeği yapmamayı seçebilir. Çünkü yemek eşittir kendisi olmuştur. Kendisini bir daha bu şekilde riske etmeyi göze alamaz. Çocuk içinde karneye atfedilen anlamlar vebu anlamlarauygun tepkiler çocuğun ya çok daha gayretli olmasına ya da her şeyi bırakmasına neden olmaktadır. Çünkü artıkkarnem iyi değil demek yerineben iyi değilim demeye başlamıştır.Bu aşamada sorulacak soru şudur. Çocuğu karnesi ile kendisini özdeşleştirmesini nasıl engelleyebiliriz?
Bu durumu önlemenin tek yolu çocuğun benliği ile davranışları arasındaki ayrımı yapmakla mümkün olabilir. Çocuğun karnesi iyi ya da kötü olabilir. Bu çocuğun iyi ya da kötü olduğu anlamına gelmiyor. İyi olan bu çocuğun karnesinin iyi olmasını sağlayan davranışlarıdır. Kötü olan da bu çocuğun karnesindeki notların düşük olmasına neden olan davranışlarıdır “kendisi” değildir. Çocuğumuzun karnesindeki notlar ister en yüksek düzeyde ister en düşük düzeyde olsun çocuğun bu durumu sorgulamasını sağlayacak şekilde değerlendirmeler yapmak gerekiyor.Örneğin çocuğun karnesi iyi olsa bile çocuğa “tebrik ederim, notlarının bu şekilde olması beni çok mutlu etti fakat senden bana bunu nasıl başardığını söyleyebilir misin? Neler yaptın da bu sonuca ulaştın? Böyle bir değerlendirme çocuğu süreci başlangıcından sonucuna kadar tekrar gözden geçirmesine neden olacaktır. Sürece ilişkin farkındalık çocuğun kontrol düzeyini artıracaktır.
Aynı şekilde karnede henüz istenen notları alacak davranışları gösteremeyen çocuğa da annesi ya da babası “ sen bizim için değerlisin, notlarının bu şekilde olması bizi üzdü. Şimdi senden neler yaptın da bu sonuç böyle geldi. Bunun yerine nasıl yapsaydın bu sonuç böyle olmazdı düşünmeni istiyorum. Şeklinde tepki verilebilir. Böyle bir tepki sonucunda çocuk her şeye rağmen kendisinin sevildiğini ve önemsendiğini bilmesi açısından önemlidir. Güzel bir söz var ”sevgi iyileştirir”. Böyle bir tepkinin diğer bir katkısı da çocuk kendisi ile davranışları arasındaki ayrımı görür.Yani çocuk böyle bir tepki sonucunda ben tembelim deme yerine ben çalışmıyorum demeye başlar. Tembel olmak bir yargıdır değişmesi çok daha zordur. Fakat çalışmıyorum çok kolay bir şekilde çalışabilirime dönüşebilir. Çocuğun davranışları hakkında (karnesindeki notlar hakkında) düşünmesini sağlayacak şekilde tepki vermenin diğer bir sonucu da, çocuğun davranışlarının annesi ve babası üzerinde oluşturduğu duyguların farkında olmasını sağlar. Bu farkındalık çocuğun davranışlarını kontrol etmesini sağlar. Son söz olarak, karne çocuğun davranışlarının bir sonucudur kişiliğinin ve benliğinin bir sonucu değildir.Bu bağlamda çocuğun davranışlarını değerlendirin kişiliğini ve benliğini değil.
“Güneş gibi ol şefkatte, merhamette. Gece gibi ol ayıpları örtmekte. Akarsu gibi ol keremde, cömertlikte. Ölü gibi ol öfkede, asabiyette”. (Mevlana)