Prof. Dr. Mustafa Koç

Ayrilma anksiyetesi

Yazar: Prof. Dr. Mustafa Koç
Tarih:
Okunma: 7550
Yorum:
Yazı Boyutu: a - a - a - a
Paylaş:
1-Tanısal Özellikler: Ayrılma Anksiyetesi Bozukluğunun temel özelliği evden ya da evde bağ¬landığı kişiden ayrılmaya bağlı aşırı anksiyetenin olmasıdır. Bu anksiyete, bireyin gelişim düzeyine göre beklenenden fazladır. Bozuk¬luk bir dönem için en az 4 hafta sürmelidir, 18 yaşından önce başlamalıdır ve klinik açıdan önemli bir sıkıntıya ya da toplumsal, okulda (mesleki) ya da önemli diğer işlevsellik alanlarında bozulmaya neden olmalıdır. Bu sıkıntı Yaygın Gelişimsel Bozukluk, Şizofreni ya da diğer Psikotik bir Bozukluğun gidişi sırasında ortaya çıkarsa ya da Agorafobi ile giden Panik Bozukluğu ile daha iyi açıklanabiliyorsa, ergenlere ve erişkinlere bu tanı konmamalıdır. Bu bozukluğu olan bireyler her evden ya da bağlandıkları kişilerden ayrıldıklarında yineleyici bir biçimde aşırı sıkıntı ve kaygı yaşarlar. Bağlandıkları başlıca kişilerden ayrıldıklarında bu kişilerin ne¬rede olduklarını bilmeye ve onlarla ilişki içinde olmaya (örn. telefon ile görüşmeler) gereksinim duyarlar. Bazıları evden uzaklaştıklarında huzur¬suzluk ve sıkıntı derecesinde aşırı sıla özlemi çekerler. Eve dönme özlemi içindedirler ve sürekli yeniden birleşme düşleri kurarlar. Bağlandıkları ki¬şilerden ayrıldıklarında kendilerinin ya da bağlandıkları kişilerin bir kaza geçirecekleri ya da hastalanacaklarına ilişkin sürekli ve aşırı bir kaygı ya¬şarlar. Bu bozukluğu olan çocuklar sıklıkla kaybolma ve anababasına bir daha kavuşamama korkusu yaşarlar.Tek başına evden ya da bildik çevrelerden uzağa bir yolculuğa çıktıklarında huzursuzlanırlar ve tek başlarına bir yere gitmekten kaçınırlar. Okul ya da kampa katılmaya karşı çıkarlar, arkadaşlarının evlerine ziyarete gitmez ya da orada uyumazlar, ufak tefek işler için bile evden çıkmazlar. Bu çocuklar odada tek başına oturamazlar, "yapışkan" davranışlar gösterirler, evde anababalarının çevresinde dolaşırlar ya da onları "bir gölge gibi" izlerler ya da evde diğer odaya geçerken birine ihtiyaç duyar-lar.
Bu bozukluğu olan çocuklar uyku zamanı zorlanırlar ve uyuyana ka¬dar yanlarında, birinin olmasını isterler. Gece boyunca kendi yollarını bir şekilde anababalarının (ya da kardeşleri gibi, önemli başka bir kişi) yatağına göre ayarlar; anababanın yatak odasına girme¬leri yasaklanmışsa, oda kapısının önünde uyuyabilirler. Korkularını yan¬sıtan (örn. bir yangında, cinayette ya da başka bir büyük felâkette aile¬nin zarar görmesi) gece kâbusları görebilirler. Ayrılıkta ya da böyle bir ayrılık beklendiğinde karın ağrıları, baş ağrıları, bulantı ve kusma gibi bedensel yakınmaları olur. Çarpıntı, baş dönmesi ve halsizlik hissi gibi kardiyovasküler belirtiler küçük çocuklar¬da nadir olmakla birlikte daha ileri yaştaki bireylerde yaygın olarak göz¬lenebilir.
2-Bu Bozukluğa Eşlik Eden Bozukluklar: Bu bireylerin, yaşlarına bağlı olarak, hayvanlar, canavarlar ya da karanlık korkulan olur, hırsızlardan, dolandırıcılardan, fidyecilerden, araba kazası olasılığından, uçak yolculukları gibi ailelerini ve kendi bütünlüklerini tehlikeye sokan durumlardan aşırı korkulan var¬dır. Ölüm ve ölme ile ilgili belirgin takıntıları vardır. Okul reddi, okul ba¬şarısızlığına ya da toplumsal kaçınmaya neden olabilir. Kendilerini kimse¬nin sevmediğinden ve kimsenin onlarla ilgilenmediğinden yakınırlar ve zaman zaman ölmüş olma dileklerini dile getirirler. Ayrılık anında aşırı bir düş kırıklığı oluştuğundan öfke gösterebilirler ve bazen de ayrılığı gerçek-leştiren ya da zorlayan kişiye vurabilirler. Küçük çocuklar, özellikle akşam¬ları yalnız olduklarında olağan olmayan algısal yaşantılarından (örn. biri¬lerinin odalarına girdiğini görmek, korkunç yaratıkların kendilerine yak¬laştığını ya da kendilerine yaklaşan gözler olması gibi) söz edebilirler. Bu çocukların, fizik muayeneler ve tıbbi işlemlerle sonuçlanabilecek so¬matik yakınmaları olabilir. Sıklıkla depresif bir duygudurum sergilerler, za¬manla daha da kalıcı olarak Distimik Bozukluk ya da Majör Depresif Bo-zukluk ek tanıları da konabilir. Bu bozukluk Agorafobinin eşlik ettiği Pa¬nik Bozukluğunun öncüsü olabilir. Özellikle klinik ortamda diğer Anksiye- te Bozuklukları ile komorbidite yaygın olabilir.

3-Hastalığı Hazırlayıcı Etkenler: Ayrılma Anksiyetesi Bozukluğu bazı yaşam zorluklarından sonra (örn. bir yakınının ya da evcil hayvanın ölümünden sonra, bir çocuğun ya da ak¬rabanın hastalığı sırasında ya da okul değiştirme, yeni komşuların olduğu bir yere taşınma ya da göç ile) gelişebilir.
4-Hastalığın Yaygınlığı: Ayrılma Anksiyetesi Bozukluğu nadir değildir; çocukların ve genç ergen¬lerin ortalama % 4'ünde bu bozukluğa rastlanmaktadır. Çocukluktan er¬genliğe doğru Ayrılma Anksiyetesi Bozukluğunun sıklığı azalır. Epidemiyolojik örneklemlerde ise bozukluk kızlarda daha fazladır.


5-Hastalığın Başlangıcı: Başlangıcı okul öncesi yaşlar¬dan da önce olacak kadar erkendir ya da 18 yaş öncesi herhangi bir yaş¬ta başlar, bazen ergenlik dönemine kadar sarkabilir. Tipik olarak alevlen¬me ve iyileşmelerle seyreder.

6-Ailesel Özellikler: Ayrılma Anksiyetesi Bozukluğu olan çocuklar aile ilişkileri çok yakın olan ailelerden gelme eğilimindedirler.
7-Ayırıcı Tanı Ayrılma anksiyetesi, Yaygın Gelişimsel Bozukluklar, Şizofreni ya
da diğer Psikotik Bozuklukların bir parçası olabilir. Bu bozukluklar¬dan herhangi birinin gidişi sırasında Ayrılma Anksiyetesi Bozukluğunun belirtileri ortaya çıkarsa, ayrı bir Ayrılma Anksiyetesi Bozukluğu tanısı konmaz. Ayrılma Anksiyetesi Bozukluğu, Yaygın Anksiyete Bozuk¬luğundan anksiyetenin temel olarak evden ya da bağlandığı kişilerden ayrılmayla ilgili olmasıyla ayırt edilir. Ayrılma Anksiyetesi Bozukluğu olan çocuk ve ergenlerde ayrılık tehdidi aşırı anksiyeteye, hatta Panik Atağına yol açabilir. Panik Bozukluğunun tersine anksiyete, beklenme¬yen bir Panik Atağının oluşturduğu güçsüzlükten çok, evden ya da bağ¬lanılan başlıca kişilerden ayrılma ile ilgilidir. Yetişkinlerde Ayrılma Ank¬siyetesi Bozukluğu nadirdir ve ayrılma korkulan, Agorafobi ile Bir¬likte Panik Bozukluğu ya da Panik Bozukluğu Öyküsü Olma¬dan Agorafobi ile daha iyi açıklanabiliyorsa, ek bir tanı olarak veril¬memelidir. Davranım Bozukluğunda okuldan kaçma sık görülür, an¬cak nedeni ayrılma kaygısı değildir ve çocuk eve dönme yerine evden uzak durma eğilimindedir. Bazı okul reddi olgularında, özellikle ergen¬likte, neden Ayrılma Anksiyetesi Bozukluğu değil Sosyal Fobi ya da Duygudurum Bozukluklarıdır. Ayrılma Anksiyetesi Bozukluğu olan ço¬cuklar bağlanma figürlerinden ayrılığa zorlandıkları durumlarda karşı gelme davranışı gösterebilirler. Karşıt Olma-Karşı Gelme Bozukluğu ta¬nısı yalnızca karşı gelme davranışı, ayrılma beklentisi ya da ayrılma za¬manları dışında da olursa konmalıdır. Benzer şekilde Ayrılma Anksiye¬tesi Bozukluğu olan çocuklar ayrılma ya da ayrılma beklentisinde olduk¬larında depresif olabilirler. Bir depresif bozukluk tanısı ancak depresyo¬nun diğer zamanlarda da olması ile konmalıdır.
Psikotik Bozukluklardaki hallüsinasyonlardan farklı olarak, Ayrıl¬ma Anksiyetesi Bozukluğunda yaşanan olağan olmayan algısal yaşantılar gerçek bir uyaranın yanlış algılanmasına dayanır ve sadece belli durum¬larda (örn. gece vakti) ortaya çıkar ve bağlandığı başlıca kişiler geri geldi¬ğinde bu algılama kaybolur. Klinik değerlendirmede çocuğun normal gelişimine uygun ayrılma anksiyetesinin, Ayrılma Anksiyetesi Bo-zukluğundan ayrımında, klinik olarak belirgin olan ayrılık anksiyetesi kul¬lanılmalıdır.




Ayrılma anksiyetesi İçin Tanı Ölçütleri
A.Aşağıdakilerden üçünün (ya da daha fazlasının) olması ile belirli, kişinin evden ya da bağlandığı insanlardan ay¬rılmasıyla ilgili, gelişimsel olarak uygunsuz ve aşırı anksiyetesinin olması:
1.Evden ya da bağlandığı başlıca kişilerden ayrıldığın¬da ya da böyle bir ayrılık beklendiğinde yineleyici bir biçimde aşırı sıkıntı duyma
2.Bağlandığı başlıca kişileri yitireceğine ya da onların başına bir iş geleceğine ilişkin sürekli ve aşırı bir kaygı duyma
3.Kötü bir olayın, bağlandığı başlıca kişiden ayrılma¬sına yol açacağına ilişkin sürekli ve aşırı bir kaygı duyma (örn. kaybolacağı ya da kaçırılacağı)
4.Ayrılma korkusundan ötürü, sürekli olarak, okula ya da başka bir yere gitmek istememe ya da gitme¬yi reddetme
5.Tek başına kalma, evde bağlandığı başlıca kişiler ol¬maksızın kalma ya da kendisi için önemli erişkin in¬sanlar olmadan diğer ortamlarda bulunma konu¬sunda isteksizlik gösterme ya da bu konuda sürekli ve aşırı bir korku duyma
6.Bağlandığı başlıca kişinin yakınında olmadan ya da evin dışında uyuma konusunda sürekli bir isteksiz¬lik gösterme ya da uyumayı reddetme
7.Ayrılma konusunda sürekli kâbus görme
8.Bağlandığı başlıca kişilerden ayrıldığında ya da böy¬le bir ayrılık beklendiğinde yineleyici bir biçimde fi¬ziksel belirti yakınmaları getirme (baş ağrıları, karın ağrıları, bulantı ya da kusma gibi)
9.Bu bozukluğun süresi en az 4 haftadır.
10.Başlangıcı 18 yaşından önce olur.
11.Bu bozukluk klinik açıdan önemli bir sıkıntıya ya da top¬lumsal, okulda (mesleki) ya da önemli diğer işlevsellik alanlarında bozulmaya neden olur.
12.Bu bozukluk sadece bir Yaygın Gelişimsel Bozukluk, Şi¬zofreni ya da diğer bir Psikotik Bozukluğun gidişi sırasın¬da ortaya çıkmamaktadır ve Agorafobi ile giden Panik Bozukluğuyla daha iyi açıklanamaz
Erken Başlangıçtı: Başlangıcı 6 yaşından önce olursa

Ayrılma anksiyetesi İçin Örnek Vaka

Furkan 7 yaşında annesinin eteğinden ayrılmayan bir çocuktur. Annesi ondan habersiz bir komşuya gittiği zaman, anne eve dönene kadar sürekli ağlamaktadır. Onun olmadığı bir yere gitmek istememekte, 7 yaşında olduğu halde Annesiyle yatmak istemektedir. Okul hayatında da ailesine zorluk çıkaran Furkan Annesi olmadan okula gitmemekte, bazen annesiyle birlikte derse girmek istemektedir. Furkan’ın gösterdiği en büyük tolerans annesinden bir ders saati süresince ayrı kalmaktır. Ancak teneffüs olur olmaz annesini aramaktadır. Teneffüste annesini bulamadığında ağlamakta ya karnını ya da başını tutarak ağrılardan şikâyet etmektedir.

AYRILMA ANKSİYETESİ İÇİN BOZUKLUĞU BELİRLEME FORMU
Uygulama tarihi:
Aşağıdaki maddeleri dikkatli bir şekilde okuyunuz ve size/çocuğunuza uygun olduğunu düşündüğünüz maddeler için VAR kısmını uygun olmadığını düşündüğünüz maddeler için YOK kısmını işaretleyiniz.

VARYOK
1-Çocuğunuzun siz ya da bağlandığı kişinin yanından ayrılmaması( )( )
2-Çocuğunuz ondan habersiz bir yerlere gittiğinizde korkması, ağlaması( )( )
3-Çocuğunuzun evde yalnız kalamaması( )( )
4-Çocuğunuzun sık sık kâbuslar görmesi( )( )
5-Çocuğunuzun yabancı yerlere gitmek istememesi( )( )
6-Çocuğunuzdan zorunlu olarak ayrıldığınızda bazı fiziksel
rahatsızlıkların ortaya çıkması(karın- baş ağrısı,) ( )( )
7-Bu durumun 4 haftadan daha uzun sürmesi( )( )
8-Bu durumun yakın bir zamanda yaşadığınız trajik bir durum
sonucu oluşması( )( )
DEĞERLENDİRME

1. 2., 3., 4., 5., 6. VE7 Maddeye ‘VAR’ denmişse

8.maddeye ‘YOK’ denmişse tanı düşünülebilir.


Kaynak:Köroğlu, E., (Çeviri Editörü), (2007), DSM IV-TR Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı, Ankara, HYB Basım Yayın,

Yorumlar

Lütfen aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
  • Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
  • Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
  • Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
  • Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
  • Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
  • Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
  • Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
  • Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.