Uzmanlık alanları olan insanlara saygı duymasını çok iyi bilmişimdir. Örneğin kaldırım yapan bir işçiye akıl vermem, yanlış proje varsa ilçe adına konuşurum. Fotoğrafçıya şöyle fotoğraf çek demem, bakkala müşteriye şöyle davran demem, grafikere şöyle yapsan demem.
Bu dememler sayısızdır. Elbette fikrim vardır. Her şeyi bilen adam olmaya gerek yok. Son dönemlerde bakıyorum piyasaya, isim vermiyorum, kimseyi de kast etmiyorum. Farkında mısınız her şeye zıplayanlar ordusu sardı etrafımızı! Bilmiyorlar ki karınca kadar faydası yok, etkisi yeteneği belli. Görünen köy kılavuz istemez dediğimiz çok insan var
Nedendir bilmem. Örnek vermek gerekirse adam fabrikada çalışıyor ancak tv programı konusunda uzman olmuş! Adam markette kasiyer ama haber yazma konusunda ordinaryüs olmuş! Otobüs şoförü doğa uzmanı çıkıyor!
Burada kimsenin kendi mesleğine işine hayatına bir şey demiyorum. Aksine haddimi biliyorum saygı duyuyorum. Burada kişinin uzmanlık dışında her konuda fikri olmasına değinmeye çalışıyorum.
Modern çağımızın en büyük hastalığı ve sorunu, “Hadsizleşmek” ya da duracağı yeri bilmeyenlerin düştükleri komik durumlardır. Geldiği ve varacağı yeri unutanlar, dünü bugünü karıştıranlar var ise etrafınızda selamı sabahı kesin. İnanın daha çok mutlu olacaksınız! Huzur bulacaksınız.
Mevlana'ya sormuşlar:
“O kadar okur, o kadar yazarsın. Peki ne bilirsin?”
Mevlâna da cevap vermiş: “Haddimi bilirim!”
Dostlar, arkadaşlar, ağabeyler, ablalar, amcalar. Kibirli olan ve Haddini bilmeyen insanlarla yollarınızı ayrın. Her şeyi bilen adamlarla olduğu sürece mutsuz olmaya devam edeceğiz. Aklımızla alay eden insanların etrafımızda kasıla kasıla gezmesinden inanın ben mutsuz oluyorum.
Şimdi bu sözüm onlara! Sevgili her şeyi bilenler!
Bugünler gelir geçer. Geldiğiniz yeri unutmayın. Haddini ve yerini bilmek iyi bir şeydir. Üzülmeyi engeller. Yarın ola ki işler ters gidip düştüğünüzde selam verecek adam bulamazsınız. Maazallah insan içine çıkamazsınız. Yaptıklarınız izini bırakmaz. Bu hayatta kalıcı hiçbir şey yok.
Gelip geçiyor her şey! Şöyle bir aynaya bak. Ben neyim, ne oldum nereden geldim kimim? Demende fayda var. Özellikle devlet görevinde bulunan ya da buralara bir şekilde tesir eden insanların davranışlarından bahsediyorum tam olarak.
Sizi yakışmayan, üzerinize oturmayan davranışlar yapmayın. Gelin dinleyin beni!
Değişiminiz gelişimden yana olsun. Ukalalık, ders vermek, akıl vermek işlerine bulaşırsanız fark etmezsiniz ama çamura batarsınız. Hele ki üzerinde kibir varsa! Ki var olanda var!
Siz siz olun işinize bakın! Kibirli olmak, Her şeyi bilen adam olmak iyi değil. Benden söylemesi.
“Gördünüz ya, ne kalabalık taraftarlarınız, ne hesapsız servetiniz, ne de kibirli tavırlarınız bugün size bir fayda sağladı.” A'râf / 48. Ayet