SAÜ Hendek Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Koç, yaz tatiline çıkacak vatandaşlara önemli uyarılarda bulundu. Koç, “Tatilde en çok sıkıntıyı çocuklar çeker. Onlarla kamp yapın, uçurtma uçurmayı, ateşböceği yakalamayı öğretin” dedi.
Birlikte çadır kurun
SAÜ Hendek Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Koç, tatilcilere yaptığı uyarıda özellikle çocuklar konusunda dikkatli ve bilinçli olunması gerektiğini vurguladı. Koç şunları söyledi: “Tatilde en çok sıkıntıyı çeken çocuklardır. Onlar gönüllerince bir şeyler yapmak isterler çünkü enerjilerinin boşalması gerekir. Kamp çadırınızı, uyku tulumlarınızı hazırlayın ve kamp yapmaya çıkın. Gidecek bir yer bulamazsanız bile evinizin bahçesinde bunu deneyin. Zeki çocukların en temel özelliği çok fazla uyarıcıya ihtiyaç duymadan gerekli ilişkilendirmeleri yapabilmeleridir. Çadır ortamında dahi ev yaşamındaki gibi gerekli olan davranışları ve sorumlulukları yerin getiren bir çocuk yetişkin yaşamda değişen şartlara ve ortamlara zorlamadan uyum sağlayabilecektir. Kamp şartlarında beklenmeyen durumlarla başa çıkma becerisi yetişkin yaşamda krize müdahale edebilme becerisinin de temelini oluşturacaktır.
Sebze-meyve yetiştirin
Bir canlının bakının üstlenmek. Onun yaşaması için gerekli olan işlerin yapılmasına ilişkin sorumluğu almak sosyal yaşam için gerekli olan birçok tutumun da temelini atmaktır. Böyle bir etkinlik çocuğa; empati kurma, sorumluluk alma, planlı olma, haddini bile, dürtü kontrolü ve paylaşma becerileri için mükemmel bir temel oluşturur.
Uçurtma uçursunlar
Öncelikle çocuğa nasıl uçurulacağını öğretin. Bunun için önce siz yapın. Öncesinde, anında ve sonrasında ne yapması gerektiğini model olarak ona gösterin. Bu etkinlik çocuğun hem büyük hem de küçük kas gruplarını etkin bir şekilde kullanmasına katkı sağlayacaktır. Bu da çocuğun kontrol algısını güçlendirecektir. Kontrolün kendisinde olduğunu düşünen çocuklar sosyal yaşam için olmazsa olma “bağımsızlık” duygusunu kazanırlar.
Ateşböceği yakalasınlar
Ateşböceği yakalamak, çocuğun sahip olduğu enerjiyi olumlu bir şekilde harcamanın bir yoludur. İzin verin ateşböceği yakalasınlar. Sonrasında tekrar doğaya bıraksınlar. Ateşböceğini yerine kendilerini koysunlar yakalanınca neler hissettiklerini soralım. Daha sonra serbest kalınca neler hissettiklerini soralım. Bu iki etkinlik sonrası hissedilen duyguların bizi nasıl etkileyeceğini tartışalım. Bu etkinlik çocuğa yaşam için el freni olan bitmemiş işlerini bitirmenin en işlevsel yolu olan affedicilik yönü kazandıracaktır.
Su savaşı yapsınlar
Suyun hem sesinin hem de kendisinin insanı iyi hissettiren ve iyileştiren bir yönü vardır. Su savaşı etkinliği suyun bu iki özekliği yanında çocukların sahip oldukları negatif enerjinin uygun bir şekilde dışa vurumunu sağlayabilmesi açısından önemlidir. Uygun zaman diliminde çocuğun bu saldırganlıkla ilgili enerjisini bu şekilde dışa vurması onun ileride iş birliğine, birlikte yaşama, paylaşma ve sorumluluk almak gibi olumlu özelliklerin kazanılmasına katkı sağlayabilecektir.
Limonata satsınlar
Aileler yerel yönetimlerle işbirliği yaparak “Limonata Yapmak Bizden Satmak Çocuklardan” adı altında uygun yerlerde çocukların bir sorumluluk almaları ve bunun sonuçlarına katlanmasını sağlamak açısından güzel bir etkinliktir.
Hayal Kursunlar
Çocukların kazanmaları gereken düşünce formu soyut düşünmedir. Görsel izlenimlerin düşünce sürecini etkilemesini engellemenin en işlevsel yollarından biri de hayal kurmaktır. Bu etkinlik aynı zamanda çocuğun bireyselleşmesi ve sosyalleşmesi için uygun gelişimsel yaşantı oluşturabilir.
Araba yıka, bahçe sula
Televizyon, bilgisayar ve mobil telefon çocukların günlük yaşamlarını herhangi fiziksel etkinlikte bulunmadan doldurabilmektedir. Gerçek dünyayı sanal bağlamda öğrenen çocuklar uyum sorunları yanında birçok gelişimsel sorunlar da yaşabilmektedirler. Araba yıkamak bahçe sulamak çocuğun ezberlenmiş olan bu yaşam tarzına ilişkin zinciri kırmak için uygun bir etkinliktir.
Kuşlara yem versinler
Kuşların yemeleri için uygun yerlere kuşyemi koymak ve onların gelip o yemi yemelerini beklemek çocuğa büyük bir huzur ve mutluluk verir. Bu çocuğa bir şeye ulaşmak için elinden geleni öncelikle yapmayı sonrada umutla beklemeyi ve sabretmeyi öğretir.