Sakarya’lı olan Üniversite öğrencisi Genç yazar Ercan Akarsu’nun yazdığı “Berrin” adlı roman çok yakında Kanes Yayınları’ndan okuyucu ile buluşacak.
Üniversite 3.sınıf öğrencisi olan Ercan Akarsu, yazın hayatına şiirle başlamış bir edebiyat tutkunu.. Hayatı sorgulayan şiiriyle, Bennu Yıldırımlar, Toygar Işıklı, Saime & Edvard Tims gibi ünlü isimlerin dikkatini çekmiş ve desteklerini almış.
Ancak roman sözkonusu olunca, amatörce bulduğu ama ilkgöz ağrısı olan “Önemsiz Biri” adlı romanından sonra Berrin’le zorlu bir yol kat etmesi gerektiğini anlamış. Hatta, bir yıl kadar önce yazarı tarafından “Geri Dönüşüm Kutusuna” atılmış. Belki de yazarın zihninde demlenmeye terkedilmiş. Çünkü Berrin, tam bir yıl sonra Türk Sineması’nın duayeni, Sultanı, Türkan Şoray’dan yorum almak şerefine nail olacak kadar olgunlaşmış. Şoray’ın daha önce hiçbir kitaba ilişkin düşüncelerini bu tonda ve incelikte bölüşmediğini hatırlatıp, kitap içeriğine bir göz atalım.
Türk Sinemasının Sultanı Türkân ŞORAY’ın yorumu.
“Bir kadının her şartta yaşama tutunma çabası, iç dünyasındaki çalkantılar, beni çok etkiledi. Bir süre bu etkiden kurtulamadım. Derinliği olan bir kitap, kutlarım.
Erkekleri kadınlardan, kadınları erkeklerden dinleriz. Ancak Akarsu, “Berrin”i yazarken bir kadın ruhuna bürünmüş âdeta. Kitabın yazımı sırasında yakınından uzağına etrafındaki kadınları gözlemleyerek işe başladığını söylüyor. “En zoru da ‘ben’diliyle yazmaktı.” diye ekliyor.
Berrin, sıradışı bir kadın. Görünen yüzüyse sıradan. Feminen ruhunu baskılayan bir feminist. Feminizm’in kamuoyunda “erkek düşmanlığı” olarak yanlış tanımlandığını aktaran Akarsu, Berrin’in toplum normlarında kabul gören bir feminizm anlayışına sahip olmadığını, erkeklerden “kendine ait olanları” alma mücadelesi verirken, babasının öldüğü yaşta olan Üniversite Hocası’na duyduğu aşk, onun sıradışılığıyla açıklanıyor.
Öte yandan geçmişin izleri, yaşamla mücadelesindeki iççekişmeleri. Psikoloji ve felsefe alanında da yeni tartışma alanları oluşturacak gibi görünen Berrin, 36 numara bir kadın ayakkabısı ile 43 numara bir erkek ayakkabısının yanyanalığından bile, gizemli bir hikâye türetmiş. İçeriği ile zengin, derinliği ile sürükleyici görünen bu kitaba dair kanaatleri okura bırakıyor, yazarına başarılar diliyoruz.