Eveeet, tam bir ay on bir ayın sultanı Ramazanı şerifi yerine getirip bayrama ulaştık. Rabbim yapmış olduğumuz tüm ibadetleri ve duaları kabul etsin.

Fakat bu bayramda da görüldü ki islam alemi  inandığı ve savunduğu dini tam olarak bilmiyor, mollaların yalancı din alimlerinin, satılmış imamların öğrettiği ile hareketle islam dışı hallere bürünüyor. Oysa ilk ayeti “oku” olan bu mübarek dinin mensupları okumuyor, sadece dinliyor. Dinlediğine inanıyor. Adnan hoca “maşallah” diyerek anlatıyor dinliyor, Mehmet hoca “yallah” diyerek anlatıyor dinliyor, Ahmet efendi “maazallah” diyerek anlatıyor dinliyor… hülasa sadece dinliyor ve bu yalanlarla kendine yön veriyor.

Bir kez olsun “hak” kıtabını manası ile okumuyor, bir kez peygamber efendimizin hadis-i şeriflerini okumuyor. Sonuçta ortaya anlamsız bir inanç ve yaşantı çıkıyor.

Alemlere rahmet olarak gönderilen peygamber efendimizin kabrinin yüzmetre yanında bomba patlıyor müslümanın gıkı çıkmıyor. Nerde o islam devletleri, nerde o yüce peygamberin ümmeti. Cılız bir-iki ses hepsi o. Oysa tüm islam coğrafyası kenetlenmeli ve bu coğrafyada yaşanan terör olaylarını derhal son buldurmalıdır. O zaman kutladığımız bayramlar “şeker” tadında olur,  bayramlar anlamını bulur. O bayramlarda buluşmak dileği ile….

*****

                             BELEDİYE KİŞİYE DEĞİL HALKA HİZMET EDER.

Ben bu hendek belediyesini ve hizmet ilkelerini anlamıyorum.  Bu “ak” belediyelerin işi gücü para. Hani halka hizmet hakka hizmetti. Paran varsa ekonomin güçlüyse hertürlü hizmet alırsın, yok garibansan Allah kolaylık versin. Zengin ve  itibarlı komşun olana kadar bekleyeceksin, hizmet ondan sonra gelir. Belediye zabıta ekipleri esnafları gezerek kaldırımlara ürün koyulmamasını aksi taktirde yüksek meblalı cezalar kesileceğini belirtiyor.

 Eyvallahhh….

Kaldırımlar yayaların yürüme yollarıdır. Buraları düzenlemek belediyelerin işidir. Amma bakın görün bunda da zengin fakir, güçlü güçsüz ayrımı yapılacak.

Alparslan Türkeş caddesinin bitişiğindeki sokak trafiğe kapansın diye esnaf imza toplayarak belediyeye müracaat ediyor, hala bir gelişme yok. Aynı yerde başka bir esnaf kaldırıma duba çakıyor belediye ses çıkarmıyor. Oysa o kaldırım belediyenin ve sadece yayaların yürüme yolu. Sen o kaldırımdaki dubaları söktüremezken yarın başka bir esnafa kaldırıma ürün bırakma cezasını ne hakla hangi kanunla yazacaksın. Yoksa hendek belediyesi o kaldırımı o vatandaşa sattıda haberimiz mi yok. Şayet kaldırım satışları başladıysa açıklayın her esnaf dükkanının önündeki kaldırımı satın alsın…

Öyle ya sizin işiniz gücünüz para ve gösteriş. Satın kaldırımları doldurun ceplerinizi.

Vatandaş nereden mi yürüyecek? Yollar ne güne duruyor. Nasılsa o kadar çok arabada yok hendekte yaya ve arabalar aynı yolu kullanır dimi başkan.

Hendek ilçemizin en büyük sorunu olan “oto park” sorununa hiç el atmamanızın sebebi o işte yeterli rant olmamasımı acaba? Yol kenarlarında arabalar ikişerli sıra park ediyor, kimin umrunda. Belediyecilik halkın cebindeki paraları toplama sanatı oldu sayenizde.

Ne işin olur otopark yapıp birlira-birlira toplamayla…

Uygula onsekizi al vatandaşın yerini sonra sat başkasına sermayesiz iş. Sonra şerefiye bedeli de, harç bedeli de (kimileri haraç diyor)  bin mütahitin sırtına, götür paraları toptan. Ne işin olur bir liralarla…

Vatandaş arabasına park yeri bulamıyormuş, sana ne canım. Bu vatandaşın hangi sorunu çözüldü ki otopark sorunu çözülsün. Verirsin bi şaşalı iftar yemeği iki çuval kömür dağıtırsın alırsın gönlümüzü…

“Biz eşşek olduktan sonra çok semer vuran olur” der atalarımız.

Hani yaldızlı olsun bari semerlerimiz….

Selam ve dua ile kalın sağlıcakla….