




Özcan Aslan
ÜLKÜCÜ OLMAK
Ülkücülük bir sanat değildir. Ülkücü olmak için çalışılmaz. Ülkücülük bir idealizmdir. Aslında ülkücü olunur. Ülkücü olmak bir ruh meselesidir. O düşünceyi hissetmektir. Bu gün ülkü ocaklarından yetişmiş bir nesil bulunmaktadır.
Vatan, Millet, Bayrak, Ezan, Turan ve Türk Milliyetçiliği bu gençliğin her zaman inandığı yolu olmuştur. Her Ülkücü başkasına muhtaç etmeden Türk Milletini yükseltmeye ve mutlu etmeye inanmıştır. Ülkücülük kendi mukadderatına hâkim olmaktır. Ülkücü dokuz ışık doktrinini kabul eden çevresinde saygı ve sevgisini kabul ettirendir. Çok çalışan ülkesine hizmet etmek için yarışan bir şahsiyet olmalıdır. Ülkücü Vatanını ve Milletini her zaman bağımsız olarak gören başka milletlere muhtaç etmeyen bir görüşe sahip olmalıdır. Kendi menfaatlerini değil milletin menfaatlerini her zaman en önde tutmalıdır. İnsanlığın mutluluğu ve refahı için her konuda başarılı olmalı ve savaşmalıdır. Ülkücü her zaman bir birinin öz kardeşi gibi olmalı her türlü dayanışma içinde olmalıdır. Temel düsturu barış ve kardeşlik milletine hizmette bulunana saygılı olmalıdır.
Ülkücü toplumun tüm dertlerine kederlerine ve sevincine ortak olmalıdır. Ülkücülerin Başbuğ’u Rahmetli ALPARSLAN TÜRKEŞ ‘’ Ülkücüler, insanlık âlemi içinde ne uşak olmayı, ne de başkalarını uşak olarak kullanmayı kabul etmeyen şerefli bir bayrağın taşıyıcısıdır diyerek bu gençleri tarif etmiştir. Bu gün ülkücü gençlik bu yolda yürümekten şeref duymaktadır. Tek üzüntümüz halkımızın ve bazı siyasetçilerin dilinde dolaşan eski ülkücü sözüdür.
Şunu söylemeliyim ki ben eski bir ülkücü idim diyenler bu gün bunu söylerken nasıl bir ülkücü olduklarını da keşke söyleseler. Ülkücünün eskisi yenisi olmaz. Bir evde ailesinin içinde yetişen insan nasıl o ailenin bireyliğinden kopmuyorsa O ocakta yetişende ülkücülüğünden asla taviz vermez.
ÜLKÜ BİR RUH ve KUTSAL BİR DÜŞÜNCEDİR. O RUHU ve DÜŞÜNCEYİ TAŞIMAYI YÜCE RABBİM HERKESE NASİP ETMEZ.
BU BÖYLE BİLİNE ve BÖYLE SÖYLENE