Türk olmak ayrıcalıktır. Bizi diğer ülkelerden ayıran birçok ayrıcalığımız var. Bunları sizlerle paylaşarak bu haftada biraz gülelim istedim.

Bir döner yemeğe gittiğimizde yediğimiz döneri ve içtiğimiz ayranı aynı anda bitirme çabasına gireriz.

Aldığımız yeni tüpün gaz kaçağı var mı diye kontrol ederken çakmağı kullanırız genelde. Bu Türklerin deli cesaretinin bir kanıtı diyebiliriz. (Gaz kaçağı olmuş olsa havaya uçacak zaten. Nasıl bir kontroldür o.)

Yolda, sokakta gördüğümüz tozlu arabaların camlarına ‘’Beni Yıka’’ yazarız.

Trafikte giderken ambulansı görünce hasta taşıdığından şüphe duyarız. (Hasta yok ama hızlı gitmek için sireni açmış düşüncesi geçer aklımızdan.)

Kullandığımız bir CD bozulduğunda devreye kolonya girer. Hemen arkasına süreriz ve CD’yi tamir ederiz.

Ev telefonunu arayarak ‘’Evde misin?’’ sorusunu sormaktır Türk olmak.(Hayır, ev telefonuyla birlikte geziyorum..)

Yolda giderken gördüğümüz kurumamış betona isim yazmak ya da ayak basmaktır. (İsmini ya da ayak izini sonsuzlaştırmış oluruz.)

Televizyonlara çıkan her vatandaşın‘’70 milyon bizi izliyor’’ demesidir.

Televizyondaki yarışmalara katıldıktan sonra elendiklerinde ‘’Önemli olan katılmaktı’’ cümlesini söylemeden gitmemektir.


Birine bir şey sorduğumuzda ‘’yok’’ cevabını alınca ‘’Hiç mi yok’’ sorusuyla cevap vermektir.

Gazetelerin bulmaca eklerinde gördüğümüz insanlara sakal, bıyık çizmektir.

Google Earth ’ta dünyanın başka yerlerine bakmak yerine kendi evini bulmaya çalışmaktır.

Biten şampuan kutusunun içine su ekleyip bir süre daha kullanmaktır. (Vazgeçmemek doğamızda var.)


Kapıyı çaldığımız zaman ‘’Kim o?’’ sorusuna ‘’Ben’’ cevabını verebilmektir Türk olmak.

Adres sorulduğunda bilmiyorsak bile tarif etmektir.

Aileden birisi eve geldiğinde ‘’Geldin mi?’’ diye sormaktır.(Yok gelmedim hala yoldayım.)

Evdeki bir ampul patladığında yeni ampul almak yerine diğer odadakini söküp kullanmaktır.

Ne yapıyorsun sorusuna ‘’ Ne yapayım ya?’’ sorusunu sormaktır.

Trafikte yeşil ışık yanar yanmaz kornaya basmaktır.(Dıtrrrtt..Yürüsene be..)

Asgari ücretle çalışıp en lüks telefona sahip olmaktır.

Biten pili ısırıp bir süre daha kullanmaktır.

Çay tabağını küllük olarak kullanabilmektir.


Misafirliğe gidip saatlerce oturduktan sonra, giderken kapı önünde muhabbet edebilmektir.(Bizimkiler bunu hep yaparlar.)

Etli yemeklerin etini en sona bırakmaktır.

Vs. bu böyle devam eder gider.

Yukarıda yazılanları okuduğunuzda‘’Harbiden de böyle oluyor dediğinizi duyar gibiyim. Türk olmak yaptığı iyi-kötü tüm şeylere rağmen kendisiyle gurur duymaktır. Kısacası anlatılmaz yaşanır bir milletiz. Ne mutlu Türk’üm diyene!