Hepimiz birey olarak hep borçluyuz aslında.

Bizi besleyip büyüten anne ve babalarımıza.

Eğitimimize katkı veren öğretmenlerimize.

Sokakta örnek aldığımız ağabeylerimize, ablalarımıza boçluyuz.

Millet olarak da borçluyuz aslında…

Mesela kimlere….

Düzenli orduyu ilk kuran ve millet olarak savaşlar kazandıran atamız METEHAN’a .

Türk milletine özgürlük ve cesaret sembolü olan, kırk arkadaşı ile tutsaklığa başkaldırıp koca Çin sarayını basıp bu uğurda şehit olan KÜR ŞAD atamıza.

Bu milletin İslamla şereflenmesine  vesile olan Karahanlı hükümdarı ABDÜLKERİM  BUĞRA HAN’a.

“Ey Türk üstte mavi gök çökmedikçe, altta yağız yer delinmedikçe senin ilini ve obanı kim bozabilir” Diyerek kalbimize vatan ve birlik sevgisini  aşılayan BİLGE KAĞAN’a.

26 Ağustos 1071 de Malazgirt meydanın da  kefenini giyip Anadolunun kapılarını bizlere açan Büyük Selçuklu Hükümdarı SULTAN ALPARSLAN’a.

Avrupa’ya diz çöktürmüş,  “Ben Tanrının Kırbacı Atilla’yım” diyen  ATİLLA’ya.

Üç yüz kişilik ordusu ile on bin kişilik düşman ordusunu yenen, büyük stratejist ve çıktığı 17 seferin tamamını kazanan Aksak TİMUR’a.

Oğluna söylediği o meşhur vasiyeti ile yediyüz yıllık koca imparatorluğun temellerini atan ERTUĞRUL GAZİ’ye.

700 yıl dünyaya hükmeden Osmanlı İmparatorluğunun ilk kurucusu OSMAN GAZİ’ye.

Yazdığı ve yaptığı  eserlerle Türk milletine büyük katkılar sağlayan; Şeyh Edebali, Hacı Bektaşı Veli, Ahmet Yesevi, Yusuf Has Hacib, Yunus Emre, Mevlana, Kaşgarlı Mahmut ve Mimar Sinan’a. Ve adlarını hatırlayamadığım yüzlerce gönül erlerine.

“Ya İstanbul beni alır yada ben İstanbul’u”  diyerek peygamberimizin methine nail olan, eski çağı kapatıp yeni çağı açan FATİH SULTAN MEHMET HAN Hazretlerine.

Hilafeti alıp Türk milletinin ilk Halifesi olan, kulağına küpe takarak “bende Allah’ın kölesiyim” diyen YAVUZ SULTAN SELİM HAN’a.

Batıda “Muhteşem” doğuda “Kanuni” diye adlandırılan, adaletin timsali KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN’a.

Ansiklopedilere sığmayan kahramanlıkları ve özellikleri ile Türk tarihine altın harflerle adlarını yazdıran yüzlerce Padişaha, Hükümdara, Kağana.

Bir milleti Kuvayi milliye ruhuyla küllerinden doğdurup cumhuriyet ile taçlandıran, Türkiye Cumhuriyetinin   kurucusu ve kurtuluş savaşının Baş Komutanı GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’e.

70’li yıllarda ülkemizi kasıp kavuran “komünizm” fikrine karşı set duran, ömrünü Türk-İslam sevdasına adamış bir gençlik yetiştiren, Türk dünyasının Başbuğu BAŞBUĞ ALPARSLAN TÜRKEŞ’e.

15 Temmuz darbe girişimi ile ülkeyi ele geçirmeye çalişan FETO terör örgütüne karşı Devletinin ve milletinin yanında dim-dik durarak devlet adamlığı gösteren Bilge lider DEVLET BAHÇELİ beye.

Türk milleti olarak çok şey borçluyuz.

İmanımızı borçluyuz…

Varlığımızı borçluyuz…

Birliğimizi borçluyuz…

Dirliğimizi borçluyuz….

Borçluyuz vesselam…

Rahmeti rahmana kavuşanları dualarımızda eksik etmeyerek bir nebze borcumuzu ödemeliyiz. Onlara layık olarak yaşamalıyız. Bizler için verdikleri fedakarlıklarının şuurunda olmalıyız….

Belki bu şekilde onlara layık olup, bir nebze borcumuzu ödemiş oluruz…

Yaşayana olan borcumuzu nasıl mı ödeyeceğiz…?

Onu da bir sonra ki yazımda  yazacağım…

Sağ kalın, sağlıcakla kalın.