Yaşar Aygüneş
TÜRK BİRLİĞİ-TURAN
Türk Birliği ne güzel bir hayaldı gençliğimizde.
“Ey Türk üstte mavi gök çökmedikçe altta yağız yer delinmedikçe senin birliğini kim bozabilir” diyen Bilge Kağan ışık olmuştu fikirlerimize.
“Dilde fikirde işte birlik” diyen Gaspıralı İsmail meşalemizdi hayal dünyamızda.
Rus çarına “senin karşında Turan orduları baş komutanı oturuyor” diyen Enver Paşa kuvvet ve cesaret olmuştu hayallerimize.
1944 Türkçülük-Turancılık davasında hüküm giyip tabutluklarda yatan Başbuğ Alparslan Türkeş bu mukaddes davanın güneşi olup aydınlatmıştı önümüzü.
“ Kafkaslardan esen yeller,
Şimdi sana selam söyler,
Olsun bütün TURAN eller,
Kurban Türk’ün bayrağına.” En gür sesle söylediğimiz marşımız olmuştu. Adeta Kafkas İslam ordusu komutanı Nuri Paşaya sesimizi duyurmak istercesine.
Artık o hayallerimiz çok uzakta değil. İstiklal şairi Mehmet Akif Ersoy’un dediği gibi “ Kim bilir belki yarın, belki yarındanda yakın.”
Her Cuma hutbede okunan; “şüphesiz ki Allah iyiliği, doğruluğu,akrabaya yardımı emreder, azgınlığı ve kötülüğü ise yasaklar, akılda tutasınız ve uygulayasınız diye size öğüt verir."
Ayet-i kerimesine nail olup Akrabalarımızla, kan kardeşlerimizle kucaklaşmaya ramak kaldı.
12 Kasım 2021 tarihinde “Türk Birliği Teşkilatı” adına atılan imzalar TURAN birliğinin ayak sesleridir.
Ve bu ayak seslerinden bizim gibi mutluluk çığlıkları atanlar olduğu gibi huzursuzluk duyanlarında olması doğaldır.
Böyle bir oluşumdan Türk düşmanı olan herkes rahatsız olmuştur.
Nasıl bir karşı hamle yapacaklarını düşünürken Dolar, Euro ve altın baronları saldırıyı başlattı.
Türk devleti soydaşlarıyla yakınlaştıkça soysuzların saldırması çok doğaldır ve beklediğimiz hamledir.
Bu soysuzlar ordusu, kapitalizmin uşakları Türk milletini tanımıyorlar.
Biz Çanakkale savaşını hoşafla kazanmış bir ecdadın torunlarıyız.
Biz kurtuluş savaşını tek kurşunla başlatıp,kazma kürekle kazanmış dedelerin torunlarıyız.
Bu soysuzlar Türk’ün özgürlük uğruna neleri feda edeceğini tahmin bile edemezler. Dedelerinin yaşadığı mutlak sonu yaşamak istiyorlarsa bizimle uğraşmaya devam etsinler.
Dün Afrin’e giderken nereye gidiyorsun sorusuna verdiğimiz cevabı duymamışlar galiba.
Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu’nun şu dörtlüğü belirdi dudaklarımda:
“Yiğitler kan döker, bayrak solmaya,
Anadolu başlar, vatan olmaya...
Kızılelma'ya hey... Kızılelma'ya!!!
En güzel marşını vurmadan mehter
Ya Allah... Bismillah... Allahuekber.”
Türk Birliğinin oluşmasını hiç bir ekonomik veya siyasi yaptırımla engelleyemeyeceklerini bilmeleri lazım. Türk milleti devletinin ve hükümetinin yanında dimdik durmalıdır. Bu asır Türk asrı olacaksa buna destek olmak milli görevdir.
Türk aşsız olur, Türk susuz olur ama Türk esir olmaz.
Türk Birliği, tüm mazlum milletlerin zalime baş kaldırışıdır.
Türk Birliği, İslamın yükselişi ve Nizam-ı Alemin kuruluşudur.
Cumhur ittifakının kuruluş gayesi budur. Cumhur ittifakı protokolünün 4. Maddesinde: “Cumhur İttifakı, Türkiye’yi hedef alan saldırılar karşısında parti çıkarları ve günlük siyaset hesapları yapmaksızın ortak bir duruş ortaya koymaya ve Türkiye’yi zayıflatarak uluslar arası operasyonlara açık hale getirmeye yönelik her türlü faaliyetin karşısında yer almaya kararlıdır. Bu kararlılık ve işbirliği ile ittifakımız Türkiye’yi bölgesel güç ve lider ülke yapacak 2023 hedeflerini gerçekleştirmenin yanı sıra, İ’la-yı Kelimetullah uğruna asırlarca dünya barışının ve adaletinin teminatı, İslam aleminin ve bütün mazlum milletlerin yegane ümidi olan Türkiye’yi küresel bir güç haline getirecek, 2053 ve 2071 vizyonun alt yapısını adım adım inşa edecektir.”
Yani hiç birimizin ufak hesaplar yapma lüksü yoktur. Kervan yola çıkmıştır. Son durak TURAN’dır.
Necip Fazıl’ın şu dörtlüğü ile yazıma son veriyorum.
“Surda bir gedik açtıkMukaddes mi mukaddes
Ey kahbe rüzgar artık,Ne yandan esersen es!”
Sağ kalın sağlıcakla kalın