06.09.2015 tarihinde Şırnak’ta ve 08.09.2015 tarihinde Iğdır’da yaşanan terör saldırılarından sonra vatanına milletine bağlı tüm vatandaşlarımız sokaklara döküldü.

Dün son olarak ilçemiz Hendek’te yapılan, tüm Hendeklilerin katıldığı ve uzakta olanlarında gördüğünde gözlerini dolduran “teröre lanet yürüyüşü” memlekete kast eden düşmanlara karşı halkımızın hali hazırda beklediğini göstermiştir.

Allah bu yürüyüşü organize edenlerden, katılanlardan razı olsun.

Teröre karşı yürüyüşler başladığından beri hepimizin korkusu bu iş bir kardeş kavgasına dönüşür mü?

Yıllardır hedeflenen bu acı senaryo ortaya çıkar mı oldu.

Özellikle sosyal medya üzerinden yayın yapan bazı paralı troller bu konuda çok uğraştılar fakat çok şükür başarılı olamadılar.

Evet, Türk milletinin yaşanan acı olaylara karşı sabrı kalmamıştır

Ancak bu hesabın kimlerden ve ne şekilde sorulması gerektiği konusunda ortalık artık daha aydınlıktır.

-Asker, polis, doktor, sivil vatandaş acımadan kıyan PKK terör örgütünün kökü kazınarak sorulmalıdır.

-Barış demokrasi ve insan hakları deyip, saz çalarak vatandaşlarımızın gözünü boyamak isteyen siyasi uzantılardan bu hesap sorulmalıdır.

-2 yıldır bölgede PKK’nın silah depolamasına göz yumanlardan bu hesap sorulmalıdır.

-Dünyayı kurtaran adam kılığına girip kendi memleketinde tonlarca patlayıcının yüzlerce menfez, köprü ve yol geçişlerine döşenmesini “fark etmeyenlere” sorulmalıdır. 

-Bu hesap, ne samimi bir şekilde çözüm sürecinde yapılacaklar ile ilgili ne de şimdi terörün nasıl bitirileceği ile ilgili hala net bir şekilde insanlarımıza bilgi vermeyenlerden sorulmalıdır.

-Memlekette iyi şeyler olduğunda 90 yıllık cumhuriyet tarihinde böylesi yapılmadı diyerek övünen ama kötü netice ile sonuçlanan olaylarda sanki bu işi onlar başlatmamış ve kimse uyarmamış gibi başka odaklara suç atanlardan sorulmalıdır.

Teröre karşı birlik içinde yürüyen biz vatandaşlarımızın yapılan hatalara karşı bilinçli bir şekilde siyasilere şunları söylemeliyiz.

“Anket sonuçlarına göre veya kendi şahsi hırslarınıza göre değil memleket ihtiyaçlarına ve milli, manevi menfaatlerimize göre politika izleyin”

İşte bu zaman Türkiye modern medeniyetin en ön safına geçmek üzere ayağa kalkacaktır.  

Yaşanan bu tüm acılardan sonra herkesin eteğindeki taşları dökerek yaptığı hatalardan dolayı önce vicdanıyla sonra milletimizle hesaplaşarak, ülkenin birlik ve beraberliği için üzerine düşen sorumluluklar neyse yapması gereklidir.

Milli ve manevi birlikteliğimizi sağlayacak her türlü kararın, uygulamanın arkasında bu millet durur.

Acıda çekse, geçim sıkıntısı da çekse, durur.

Sokağa çıkan herkes bunu göstermiştir.