Süper Admin
Referandum Sonrası
Ülkemiz geçtiğimiz ay anayasa maddeleri değişikliği için referanduma gitti, "evet" ve "hayır" cephesi kendi oylarının önde çıktığını iddia etti. Her ne kadar iki tarafın siyasi sorumluları kabul etmese de "evet" ve "hayır" oyu veren vatandaşlar arasında bu oylamada abidik-gubidik işlerin döndüğü konuşulmaya devam ediyor.
Referandum öncesi iktidar vatandaşların devlete olan borçlarının ertelenip-taksitlendirmesi, bazı ürünlerde vergi oranlarının düşürülüp-kaldırılması piyasalara geçici süreli olumlu gibi yansımış olsa da büyük külfet altına giren devletin gelir-gider dengesinin olumsuz yönde etkilendiği yine devlet yetkililerinin her ay açıkladığı işsizlik-enflasyon-borç rakamları yükselişe geçip, olumsuz yönde rekor üstüne rekor kırıyor.
İşsizlik rakamlarının, özellikle genç işsizlik rakamlarının arttığı, enflasyon oranının artık ikili rakamlara geçtiği dönemde işçiye-memura-emekliye verilen zam oranları yetersiz kalmış ve yılın ilk 2-3 ayında erimiştir. Milli gelirin 2017 yılında 20-bin Dolar seviyesine çıkacağı söylenirken, istihdam kampanyaları ile işsizlik sorununa çözüm bulunacağı sözleri verilirken, tarıma-hayvancılığa destek verileceği söylenirken Rusya'dan buğday, Uruguay'dan angus ithal etmemiz vatandaşlarımızı Yunanistan'dan saman ithal etmemiz kadar üzmüştür.
Referandum öncesi düşman ilan edip, küfürler ile hakaret etiğimiz ve intikam için portakal bıçakladığımız Hollanda'lı firmaya 16-milyon TL verip tarihi türbemizi taşıtmamızı kamuoyu garipsemektedir.
Referandum öncesi AB ülkelerine kafa tutarken, referandum sonrası ilgili bakanımızın Almanya'dan kredi talep etmesi ülkemizin içinde bulunduğu üzücü durumun göstergesidir.
İşid denen terör örgütünün elinde yüzlerce uçak ve tank varmış gibi İşid ile mücadele ediyor diye müttefik dediğimiz ülkeler Suriye'deki pkk'lı teröristlere ağır savaş silahları verip, teröristleri eğitmektedir. Emperyalist ülkelerin isteseler bir haftada bitirebilecekleri orta doğudaki İşid yapılanmasını sebep göstererek ülkemizin başına iş açabilecek ağır silahların teröristlere verilmesini silik ve değişken dış politikalarımız yüzünden engelleyemedik. Allah bu konuda ülkemize ve milletimize yardım etsin, gelecekte inşallah sorun yaşamayız diye dua etmekten başka bir şey yapamıyoruz.
Ülkemizin ekonomi ve demokrasi konularındaki sorunları çığ gibi büyürken yöneticilerimizin "idam" gibi şu an tartışılmasının kimseye yararı olmayacak suni gündem ile vatandaşlarımızı oyalamayı bırakıp, aş-iş konularına önem vermeleri vatandaşlarımızın beklentisidir. İktidar partisindeki yapısal değişiklik, muhalefet partilerindeki yeni tartışmalar geçim derdindeki köylüyü, işçiyi, emekliyi, memuru, esnafı, sanayiciyi ilgilendirmiyor artık. Bu milletin beklediği sözde değil gerçek istikrardır.