




Kaan Koç
Osmanlı Devleti’nde Pasaport Uygulaması
Günümüzde yurtdışı seyahatine çıkmak isteyenlerin yaptığı ilk işlerden biri pasaport çıkartmak oluyor. Uzun yıllardır gezilerde bize eşlik eden bu belgeyi temin etmek, ziyadesiyle pahalı olmasının yanı sıra meşakkatli de bir iştir. Sadece seyahat etmek fikri dahi akıllara pasaportu getiriyor. Bu belgeler olmadan nerdeyse hiçbir yabancı ülkeye seyahat etmek mümkün değil. Peki bu pasaportlar ne zaman ortaya çıktı? Mesela Osmanlı Devleti’nde benzer bir uygulama var mıydı? Evet, Osmanlı Devleti’nde birtakım değişiklikle birlikte benzer bir belge mevcuttu.
İlk başlarda “Yol Hükmü” olarak adlandırılan bu seyahat belgesi, sonraki yıllarda “Mürur Tezkiresi” olarak adlandırılmıştır. Genellikle bir yıl kadar geçerli olmak şartıyla verilen bu belgeler, 14 x 28 cm boyutundaydı. Belgenin içinde, Tezkire’nin verildiği kişi hakkında pek çok bilgi bulunmaktaydı. El yazısı ile yazılan bu belgelerin sağ tarafında, Tezkire sahibi kişinin ismi, babasının ismi, hangi devletin vatandaşı olduğu ve nereye seyahat edeceği bilgiler yazılmaktaydı. Belgenin sol tarafında ise, yaş, boy, göz rengi varsa sakal, bıyık tarifi yer alırdı. Eğer şahıs silahlı biçimde seyahat edecekse de bu bilgi de yazılırdı. Her bölge değişikliğinde ise belgeye tarih yazılıp, mühür basılırdı.
Osmanlı Devleti’nde yabancıların yanı sıra, Osmanlı vatandaşları da Mürur Tezkiresi almak zorundaydılar. Dini ve milleti fark etmeksizin, yurt içinde seyahat etmek isteyen herkes izni almak zorundaydı. Mürur Tezkiresi, Yolcuların yanı sıra görevlileri de ilgilendirmekteydi. İlgili kişilere, Tezkire sahibi kimselerin korunması öğütlenirdi. Bu belgeler ile birlikte yolcuların, keyfi uygulamalar ve vergilerden korunması amaçlanmaktaydı. Aynı zamanda bu uygulama ile, hem ülke içindeki göçü kontrol altında tutmak hem de güvenliği, asayişi sağlamak amaçlanmıştır.
Mürur Tezkiresi almak isteyen bir vatandaş öncelikle mahalle imamına başvurmalıydı. Mahalle imamı, şahsın nereye ve neden gideceğinin yazılı olduğu bir pusula hazırlardı. Bu pusula ile kadıya müracaat edilirdi. Gereken ücret ödendikten sonra ise Mürur Tezkiresi hazırlanıp teslim edilirdi. Uzun yıllar devam edecek olan bu uygulama, cumhuriyet döneminde kaldırılacaktı.
Mübahat S Kütükoğlu, “Mürur Tezkiresi” Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, İstanbul, 2006, s. 60-61.