İçinde salınan yar olmayınca...
Doğruluktan ve dürüstlükten söz ederek ve bu konular üzerinde şiddetle durarak ,sevmediğimiz insanların doğrularını görmemezlikten gelemeyiz.
Kim olursa olsun, neyi savunuyorsa savunsun doğruluğunu ispat ediyor ve gösteriyorsa , karalamak ve saptırmak hiçbir ahlaka sığmaz.
Köskten, saraydan,salınan yardan bahsederken bu şimdi ne alaka diyebilirsiniz.
Çok alaka...
Açıklayayım.
İnsana hizmet etmeye ,hizmetlerin her kesimden olan insanların kolay yaşamaları için yapılmasına ve gelistirilmesine aşık biriyim.
Çünkü ,halka hizmet Hakk a hizmettiri savunuyorum.
Ayrica,insanları adalet ve hak kurallarindan sasmadan memnun etmenin, Rabbimin memnun olmasına ve ahiret kazancıma fayda sağladığına inananlardan biriyim.
Bizler ,demokrasi çatısı altında ,bize hizmet edecek merci ve mevkileri seçerek başımıza getirdiğimize göre, bu seçtiğimiz kişilerin yaptıkları ve yapmadıkları konuları da yargılama hakkına sahibiz.
Tabi ki baş paragrafta bahsettiğim gibi,bu kişileri sevsek de sevmesek de doğrularını kabul etmek ,yapmış olduklari hizmetleri görmek gerekir.
Yollar,hastaneler,köprüler vs. birçok hizmet işleri yapılmıyor demek bu kişilere büyük bir haksızlık olur.
Yollar da yapılıyor, hastaneler de yapılıyor hatta sosyal hizmetler adı altında pekcok hizmetler de yapılıyor.Bunlarda bir sorun yok.
Bu yapılanları göstermeyen gerçek sorun ,neye ve kime hizmet ettikleridir.
Çok şükür ilçemize büyük bir hastane yapıldı dedik, sevindik,sevsek de sevmesek de sebep olanları takdir ettik.
Ama be kardeşim...
Bina var içinde doktor eksik,alet edevat eksik,personel eksik dolayısıyla hizmet eksik.Daha bahsetmedigim pekcok sorunlar...
Bunun gibi ilçemizde insana hizmet amacıyla yapılmış mekanlar var ama bu mekanlardan faydalanabilecek sadece belirli kapasitedeki insanlar var.
Sonra "Şunu yaptık. Bunu yaptık. Boş mu durduk.Eskiden böyleydi.Simdi böyle. " gibi en çok kızdığım laflar.
Yaptıklarınızla ovunmeyin. Yaptıklarınızla sizi ovsunler...
Bırakın da once Allah sonra insanlar takdir etsin sizi...
Zaten yaptığınızla övündüğünuz binalardan, hizmet diye sunduğunuz imkanlardan faydalanamayan insanlar olduğu müddetçe bunların pek ehemmiyeti yok.
Zamanı geldiğinde genis olarak ele alacağım sosyal hizmet adı altında yürütmeye çalıştığınız çalışmaların bile insanların gözünde bir anlamı kalmamaya başladı.
Hakkınızı da yemek istemem.
Yollarınız ve köprüleriniz, tesisleriniz ve diğer binalarınız yapılırken en kalitelisinden ve en lüksünden.
Ama siz de bizim hakkımızı yemeyin.
O yollarda yürüyemeyenler, o köprülerden geçemeyenler, o tesislere ve o binalara gidemeyenler olduğu surece,
neylesinler sizin işlerinizi...

Dünü yaşadık bitti.
Bugün bize sunulan kadar.
Yarın ise ya var, ya yok...
Nefsimizi doyuran işlerle değil ,gönlümüzü doyuran işlerle meşgul olun ki,size nasip olan makam ve mevki nimetini hakikat için kazanabilesiniz.
Bizlere suslediginiz odalar,oturduğunuz koltuklar lazım değil, göstereceğiniz ilgi,gülen bir yüz hatta tatlı diliniz lazım.
Bir zaman sonra o binalar, o odalar ,o koltuklar da elinizde kalmayacak.
Bari insanların aklında ve kalbinde kalın.
Koskleriniz saraylarıniz...
Tahtlariniz hizmetkarlariniz...
İçinde salınan mutlu insanlarinizla beraber oldukça güzelleşsin...

Allah a emanet olun...