Öznur Salkım
NELER OLUYOR HAYATTA
Nasıl bir yılsın sen böyle 2020
Büyük umutlarla büyük hayallerle karşılanmıştın oysa ki,
Acın da, felaketinde hiç yerini umuda bırakma fırsatı veremedi bizlere...
Aralık ayında Çin de başlayan bir virüsün haberleri vardı zaten.
Bu yıla girerken de olacaklar hakkında hep bir bekleyiş hakimdi.
Derken yeni yıl, yeni umut dedik olmadı.
Komşu ülkemizde yaşanan süikast tüm dünyanın ilgi noktası oldu.
Kasım Süleymani' nin ABD tarafından öldürülmesi İran halkının haklı tepkisine neden oldu ve İran da üç günlük yas ilan edildi.
Tüm dünya bunu konuşurken İranlı askerlerin, Irak taki ABD merkezine saldırı düzenlemesiyle intikam aldıkları gözlendi.
Tüm bunlar henüz sonlanmamışken Tahran dan Ukrayna 'ya giden yolcu uçağının, teknik nedenlerden düştüğü haberleri basında yerini de aldı. Tabi bu olay basit bir olay değildi.
Çünkü İran Ukrayna uçağını yanlışlıkla vurduğunu itiraf etti.
Gündemi hiç boş kalmayan bu yılı ilerleyen günlerde de ülkeler arası siyasi olaylar takip etti.
Tarih 24 Ocak 2020 Elazığ - Malatya da 6.8 büyüklüğünde deprem meydana geldi.
Yaralarımızın hiç kapanmadığı ve sürekli olarak karşı karşıya geldiğimiz bu gerçekte unutulmayacak hayat kurtarma operasyonlarına şahitlik ettik.
Yaşam mücadelesi veren; minicik bir ışıkla hayata tutunanları tanıdık.
Ne yazık ki acı tabloda 41 canımızı kaybettik.
Ülkede deprem felaketi yaşanırken Çin korona virüsle mücadele ediyordu. Virüs nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 81 olunca iç ve dış uçuş seferleri iptal edildi ve ulaşım kısıtlandı.
Tarih 4 şubatı gösterdiğinde ülkemizde ağlayan anaların sesleri yükseldi.
8 yiğidimiz, İdlib' te düzenlenen hain saldırı sonucu şehit düştü.
İçimiz yanarken, acımız tazeyken bu kez kötü haber Van dan geldi.
Aşırı kar yağışının etkisiyle yolcu otobüsü üzerine düşen çığ sonucu toplam 41 vatandaşımızın hayatını kaybetmesi herkesi derin bir yasa boğdu.
Bitmedi!!!
Aynı gün Sabiha Gökçen Havalimanı'ndan gelen uçak kazası haberi, bu yılın getireceği felaketlerin bitmediğinin kanıtı niteliğindeydi.
Felaketlerin yılı diye anılmaya başlanan bu yıl, acılarımızı unutmamıza izin vermemekte kararlıydı.
27 Şubat akşamı Rusya destekli Suriye Silahlı Kuvvetleri'nin, İdlib'te Türk Silahlı Kuvvetleri 'ne düzenlediği hava saldırında 34 askerimiz şehit oldu.
Ülkede derin bir hüzün ve eleştirilere sebep olacak siyasi konular konuşuldu.
Sınır kapıları açıldı.
Ülkedeki Suriyelilerin gitmesine izin verildi.
Umuda yolculuk adı altında hiçbir şeyden haberi olmayan o minik yüreklerin dramları gözler önündeydi.
Ve bütün bunlar olurken ülkemizin sınırları içerisinde kendine yer bulan corona virüs şimdilerdeki en büyük sorunumuz haline geldi.
Tarih 11 Mart 2020.
Ve artık virüs ülkemizde..
Alınan tüm tedbirler neticesinde her şey kontrol altında.
Ve bugün virüs nedeni ile bir can kaybı...
Tablo kötü!
2020 tüm acıları içine toplamış getirip önümüze bırakmış.
Şimdi hepimiz panik ve endişe içinde yaşıyoruz.
Alınan önlemler neticesinde yasaklanan Avrupa ve diğer ülke seferleri, eğlence yerleri, cafeler hatta ibadethaneler camiler, okullar ve sinemalar...
El ele tutuşmadan, birbirine dokunmadan ve mesafeli bir şekilde yol almanın mümkün olduğunu göstererek bu virüsle tüm ülkece savaşmaya kararlıyız.
Umuyoruz ki kimsenin can kaybı olmadan bu durumdan en az etkilenen ülke olarak kurtuluruz.
Önce sağlık, önce yaşam için sevdiklerimiz için bu süreçte herkesin birbirine saygı göstermesini temenni ediyorum.
Umuyorum ki millet olarak ülke olarak yapılması istenmeyen dikkat edilecek tüm hususlara dikkat ederek bu savaşın galibi olacağız.
2020 yaşattığın tüm acılardan sonra güzel günler vaad ediyoruz.
Sağlıcakla kalın...