Ne desem ne yapsam diye düşünürken aklıma gelen ne ise onu yazayım dedim. O kadar bunalmıştım ki ne yapacağımı bile bilmiyor sadece gün veya günler geçsin diye düşünüyordum. Birden aklıma insanların ne yaptığı değil neler yapacağı aklıma geldi….

Menfaati için yaşayan ahmaklar bilmezler ki bu dünya insana neler yaptırıyor; üç kuruş için yalan, yararlanmak için maymunluk, en yakınını bir paraya satmak, en yakın dostlarını aldatmak, verdiği sözü tutmamak vs….daha neler neler. Hiç düşünmeden kendini dünyaya getiren Can ANNE’lerimize işkence ettirip, Üç kuruş para vermedi diye BABA’larımızı bize katlettirmedi mi, aman YARABBİ neler ettirdi  bu yalan dünya bize.

Oysa biz verilen sözün bir emanet olduğunu ve Emanete uyulması gerektiğine inanmış dostlarımıza öyle güvenmiştik. Sevgili Peygamberimiz Hz.MUHAMMED (SAV): Emanetlerinize sahip çıkın diye buyurmamış mıydı*

Dünyadan göçüp giderken geride iyi bir iz bırakmak ve sağlam temel atmak gerekiyor. Öyle değil mi? Bakın temel atma ile ilgili ilginç bir fıkrayı size yazmak istedim.

Adamın biri Karadeniz'i gezerken bakmış bir tepenin üzerinde Karadeniz’liler  horon oynuyor ve ara sıra aralarından birini tepeden aşağı atıyorlar. Adam korka korka onların yanına yaklaşıp sorar :

- Pardon ama ne yapıyorsunuz ?

- Kör müsün daa, Temel atma töreni yapıyoruz.

         Ya böyle Temel’leri atarsınız ya da geçmişinizi yad edecek bir temel atarsınız. Aklıma gelince içimden bağırmak feryadı figan etmek geliyor. Nerede O eski dostluklar nerede O eski arkadaşlıklar nereye gittiniz diye haykırmak geliyor içimden. Artık şuna inancım kalmadı kim olursa olsun işi görülene kadar dost gözüküyor. İşi bittikten sonra seni unutuyor. Vah bize vah. Bu yalan dünyada güvenmek duygusu kalmamış, menfaat en ön safa geçmiş kimseye yer bırakmamış. Ne yapalım bu da kadermiş diyor ne varsa içime atıyorum.

Güvenilir dostlar bulmak dileğiyle;

Sağlıklıca esenlikle kalın