Orhan Topçu
MİLLİYETÇİLİK LAFLA OLMAZ…
7 Haziran seçimlerine sayılı günler kala Ali İncinin ekibini, İnciyi Ankara’ya gönderememe korkusu sardı. Bu korkuya kapılanlardan birisi de, ilçemizde faaliyet gösteren, Ali İncinin son 10 yıldır siyasi bayraktarlığını yapan, ticari zekasını gazetecilikle birleştirip, Hendek Belediyesinden reklam ve ilan işleri alan bir gazeteci arkadaşımızdır. Bu arkadaşımız, Ali İnciye bir dönem sert muhalefet olmuştur,fakat, Ali İnciyle beraber gittiği Moldovya gezisinden döndükten sonra, yapmış olduğu sert U dönüşüyle, Ali İncinin basın danışmanı gibi gazetecilik yapmaya başlamıştır.Bu arkadaşımız, Matbaasında ki makineleri değiştirerek, Ticari zekasını kullanarak, Hendek Belediyesinden işler almaya başladı. Ali Başkanın seçim çalışmalarında dağıttığı, çakmak, kalem, tahta kaşık, broşürleri de yapmaya başladı. Zamanla büyüdü ve daha büyük bir iş yerine taşındı…
Ali İnci’nin seçimi kaybetmesi, bu arkadaşa hem gazetecilik, hem de ticari anlamda zararlar verecektir. Bu telaşla, kamuoyunda algı operasyonu yapmak adına;”zaman Hendek Milliyetçiliği yapma zamanıdır.” diye bir köşe yazısı yazmış… Yazılan bu köşe yazısı, Ali İnciye oy getirmez, oy kaybettirir… Köşe yazarı arkadaşımız; “1907 yılından 1999 yılına kadar Hendek’te Belediye Başkanlığı yapanların en başarılısının Ali İnci olduğu, Hendek Belediyesini “Tüccar Belediye” zihniyetiyle başarılı bir şekilde yönettiğini anlatmış. Ali İnci, Belediyeyi büyük bir borçla almış, küçük bir bütçeyle belediyeyi dünyaya açmış, onun yaptığı hizmeti hiçbir belediye başkanı yapmamış. Alt yapıdan tutunda, ambulans ve cenaze yıkama arabasına kadar, depreme hazırlanan binalar Ali İncinin eseri olmuş ve bu çalışmalar onu dört dönem üst üste seçtirmiş, Hendekliler milliyetçilik yaparak, Ali İnciyi seçmelidir.” diye düşüncelerini belirtmiştir…
1999 yılında belediye başkanı seçilen Ali İnci’nin yöneteceği Hendeğe yapılan hizmetleri gelin hep beraber inceleyelim… Menderes zamanında yapılan, diğer iktidarlar tarafından yenilenen eski adı E5, yeni adı D100 ilçemizin yanı başından geçmektedir. Aynı zamanda ANAP iktidarının yaptırdığı, İstanbul-Ankara Otobanı da diğer yanı başımızdan geçiyor. DYP İktidarının güçlü Bakanı, Hendeğimizin büyük değeri Nevzat Ercan, yaptığı siyasi çalışmalarla 2.OSB yi ilçemize kazandırıyor. Açılışını da dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e yaptırıyor. Endüstri Meslek, Sağlık Meslek, Ticaret Meslek, Anadolu Liselerinin ilçemize gelmesinde de onun emeği büyük. Nevzat abi, Üniversiteyi de, Ankara da olan muhalefete rağmen ilçemize kazandırmıştır. Tekel binaları da ANAP lı bakan Yılmaz Karakoyunlu tarafından üniversiteye devredilmiştir. İlçemizin suyu, MHP’li Belediye Başkanı Zeki Cömert Tarafından Bal kayadan getirilmiştir. 1999 depreminde MHP’li bakan Koray AYDIN, Hendek Belediyesine büyük destekler vermiştir. Jandarma Genel Komutanı Rasim Paşa da, Askeriyenin yerlerinin Hendek Belediyesine devredilmesinde büyük emek harcamıştır. Selman Dede Mesire alanının Hendek Belediyesine devrinde, zamanın DSP ilçe başkanı Ramazan Öge nin de katkısı olmuştur. Yolu, suyu, sanayi bölgesi, üniversitesi, meslek yüksek okulu, meslek liseleri, askeriyeden devredilen hazine arazileri olan, gelişmeye, büyümeye elverişli bir Hendek Ali İnciye teslim edilmiştir…
Ali İnci, ilk döneminde “Halka hizmet, Hakka hizmet” anlayışıyla çalıştı. Daha sonra, köşe yazarı arkadaşın dediği gibi;” Tüccar Zihniyeti” ile belediyeyi yönetmeye başladı. İşe 18 uygulamasıyla başladı. Bu uygulamadan vatandaşın canı çok yandı. Vatandaşlardan yol için alınan arsalar, belediyeye geçirildi, daha sonra HİMPAŞ işe karıştı, bugün bile vatandaşın yol için terk ettiği arsalar mütahitlere meclis kararıyla satılıyor. Tüccar zihniyetiyle çalışan Hendek Belediyesi,”Kemaliye Kentsel Dönüşüm Projesi” adıyla, Kemaliye mahallesi halkının yerlerine tüccar gözüyle el koymaya çalışmıştır. Kemaliye de, Tüccar zihniyetini Danıştay engellemiştir. Tüccar zihniyeti, Hendek’te, yolu, suyu, elektiriği, imarı olmayan arazileri yandaşlarına vatandaştan ucuza satın aldırıp, daha sonra mecliste,bu yerleri imara açarak, bu ucuz yerler bire yüz değer kazanmıştır.
Hendek Belediyesi Tüccar zihniyetinin yanında “Emlak komisyoncusu” gibi çalışmaktadır. Uludere Çayı çalışmalarının, Çakallık istikametine doğru gidiş sebebi de bu bölgede alınan arsalar ve bu bölgenin imar konumudur. Hendek Belediyesi, imar ve teknik konularla uğraşırken, işin alış,satış ve mali konularıyla HİMPAŞ ilgileniyor.Belediye teknik konuları halleder, işleri meclise taşır, meclisten kararlar çıkar, paralar da HİMPAŞ’ın kasasına girer.Himpaş bu paraları dilediği gibi harcar, Hendek Belediye Meclisi bu harcamaları denetleyemez. Rasim Paşanın, Hendek Belediyesine devrine yardımcı olduğu yerlerde, yapılan imar değişiklikleriyle, ticari alana çevrilip satılıyor. Bu satışların da yandaşlara olduğu yönde, halk arasında konuşuluyor. Tüccar zihniyet, 16 yıl içinde dereye, tepeye, dağa taşa beton dökmüştür. Belediyenin betonlu projelerinde bu zihniyet vardır. Borç içinde Belediyeyi aldığı söylenen İnciye sormak lazım;”Bugün satmış olduğunuz Belediyenin arsa, işyeri ve sosyal hizmet alanlarını, Hendek Belediyesine siz mi kazandırdınız? Büyükşehir Belediye Başkanı olma sevdasıyla, şimdi ki adıyla SASKİ’ye Hendeğin suyunu, Büyükşehir Belediyesine Belediyenin anahtarını neden teslim ettiniz? Köşe yazarı arkadaşımız, Cumartesi günleri Belediye Bandosu eşliğinde,Atatürk Anıtına bayrak çekilmesiyle büyüdüğünü anlatmış. Ne mutlu bizlere! Şimdi ki yeni nesil bizler kadar şanslı değil,bayrak çekme törenlerini göremiyorlar.Bu nesil, Ali İncinin belediye başkanıyken,pkk hamisi,Kandil dostu Osman Baydemire törenle kırmızı gül vermesini görüyor…
Milliyetçilik lafla olmaz. Hendeğin değeri olan şehit emniyet müdürümüz Gaffar Okkanı bahane ederek,reklam yapmayla da olmaz.Diyarbakırlı Gaffarlar hikayesiyle de olmaz.Müdürümüz şehit edildiği günden bugüne ilçemizde doğan çocuklarımıza Gaffar isminin verilmesi projesiyle,”Hendekli Gaffarlar”la olur.Osman Baydemire verilen kırmızı gül,teröre kurban verdiğimiz Hendekli şehitlerimizin de kemiklerini sızlatmıştır.Bayraktepenin alt tarafındaki yola şehitlik yapacaksın, Osman Baydemir'e de kırmızı gül vereceksin.Ondan sonra da, Hendek Milliyetçiliği adıyla oy isteyeceksin...
-Hendek Belediye Başkanlığını yılını doldurmadan bırakıp kaçana, “Tüccar zihniyeti” ile Kemaliye Halkının, topraklarına göz koyana,18 uygulaması ile vatandaşın canını yakana, vatandaşın arsalarını ucuza alıp, imar değişiklikleriyle kendilerine rant sağlayanlara, bitmemiş projeleri arkasında bırakana,yeni başkanın tabiriyle;”belediye maaş ödeyemez halde” belediyeyi yüz üstü bırakana, Hendek Milliyetçiliği adı altında oy verilmez… Hendek Belediyesi, son zamanlarda “Rüşvet ve Haraç” iddialarıyla da karşı karşıya. Bu zamana kadar hiçbir belediye başkanı döneminde bu suçlamalar olmamıştır.Belediyenin ambulansı ve cenaze arabaları yoktu,fakat Hendek Halkı Belediye yönetimine inanıp güveniyordu.Hastalarımız bir şekilde hastaneye ulaşıyor, ölülerimizi de bir şekilde defnediyorduk.İnsanlar,benim arsamdan yol geçer mi,acaba arsam yeşil alan olur mu düşüncesi olmadan huzurlu bir şekilde yaşıyorlardı.Rüşvet ve haraç yüz kızartıcı suç olarak görülürdü.Tüccarlarımız,dürüst ve ahlaklıydı,ticaretlerinde hile olmazdı.Siyaset, Hendek Halkının bahtiyarlığı için yapılırdı.Hendek Milliyetçiliği lafla olmaz,tüccar zihniyetinde olan siyasetçiler,Hendek Halkından vize alamaz…