Aydın Birinci
KİMSE KINAYAMAZ....
Siyasi partiler, il ve ilçelerdeki teşkilatlarının, giderleri için ödenek göndermezler...
Seçimlerde harcanan paralar, partililer tarafından veya başkan ve başkan adayları tarafından karşılanır...
Bunlar gönül verilerek yapılan harcamalardır...
Bir çoğu bunların karşılığını beklemeden ceplerinden harcarlar...
Başkan adaylarının bir çoğu arsasını, evini ve tazminat parasını seçimlerde harcarlar..
Amaç kazanmaktır...
Kolay değil...
Çoluk çocuğunun rızkını harcayacaksın, ailenle bir gün dahi kaliteli saatler geçiremeyeceksin,vatandaşın isteklerini ailenin isteklerine tercih edeceksin, seçim zamanı tam bunların karşılığında seçimi kazanma şansının yüksek olduğu bir durumda, Ankara'dan gelen bir talimatla veya alınan bir kararla yarış dışı kalacaksın...
Bu kadar emek bir anda boşa gidecek...
Yaşanan travmayı atlatmak kolaymıdır?
Partinin yetkili organları şöyle diyecek!
Sabret ... Gün doğmadan neler doğar...
Sen evinde otur...
Bakarsın bir anda bir yerden aday gösterilirsin...
Sakın davana ve partine ihanet etme...
İyi güzel de...!
Sen bugün dediğini yarın değiştiriyorsunda, bugün sövdüğünle yarın ittifak yapıyorsunda , ben istediğim partiyle görüşmek istediğimde bana hain deyiveriyorsun...
Ver o zaman bunca harcanan emeğin ve çilenin karşılığını..
Maddi olarak verirsin de, manevi yıpranmanın karşılığını nasıl vereceksin?
Kolay değil bu işler...
Öyle sallamayla olmuyor..
Devlet beka'sımı, koltuk beka'sımı?
İşte bu tartışılmaya başlandığı gün ne dava kalır nede parti ilkesi...
Bir anda satılırsın yani...
Kazanmak için her yol mübahtır deyip çıkarsın yola...
İttifak ruhu 'beka' anlamında vücut bulsaydı, matematik hesapları ile değil, adil paylaşımlar ile vücut bulurdu...
Kimse bu yolda haksızlığa uğrayan başkan adaylarını kınamaya kalkmasın...