Hayatta iki seçenek vardır yaşam boyunca hep iki seçenek ne yaşarsanız yaşayın hep iki...
Ya yönetirsiniz ya yönetilirsiniz.
Şimdi diyeceksiniz ki"ya kardeşim ben yönetmek istiyorum"
İşte burası önemli yaşamda aslında herkes yöneticidir.
Hayatınız boyunca yaptığınız tüm seçimleri siz yaparsınız yani yönetirsiniz.
Şimdi hal böyle iken bir sorun olduğunda hepimiz karşımızdakini suçlarız.Ama asl olan Sizin seçiminizin size yansımasıdır..
Bunun bilincine varmak sizin ayağınıza basılınca ancak sizi uyandırır..
Malesef farkına varmak sonuçları etkilemez.
Ve ne zamanki şahsi ve mefaatler ön planda olmadan seçimler yapılırsa o zaman farkındalığın yerini yaşamdaki toplumun çevrenin daha güzele ilerlemesi adına sonuçlar alınır.
Şimdi sizlere bir çoğumuzun bildiği bir oyundan bahsedeceğim.

Satranç hayat gibidir . "Her parçanın kendi işlevi vardır. Bazıları zayıftır, bazıları ise güçlü.
Bazıları oyunun başında işe yarar, bazılarysa sonunda.
Ama kazanmak için hepsini kullanmak zorundasın.
Aynen hayatta olduğu gibi, satrançta da skor tutulmaz.
On parçanı kaybedip, yine de kazanabilirsin oyunu.
İşler her an tersine dönebilir.
Kazanmak için yapman gereken tek şey tahtanın üzerindeki olası hamleleri ve anlamlarını iyi bilmek ve karşındakinin ne yapacağını kestirebilmek..

Şimdi bu oyunu bilmeyenlerin geliştirdiği bir sistem var..
Dostluğu arkadaşlığı akrabalığı hısımlığı şahsi çıkarları için kullanmak.
Bunuda en iyi siyasiler yapıyor...
Dibine kadar kullanıyor makamı mevkiyi çakarlıyı kapınca "yupppiii"kazandım diyerek başlıyor salvolara etrafını hemen temizliyor sonraaa gelsin rantiyeciler ortaklar ...
Ver yetkiyi gör etkiyi durumu oluşuyor..
Sonrasımı yöneten seçen yetkiyi verenler yönetilen durumuna düştüğünü zannediyor ve afaki cümleler ile tepkisini ortaya koyuyor.
Tepki öyle olmaz ki !!!
Şimdi burada yönetici sensin kardeşim.
Dikilip hoop napıyorsun diyeceksin..
Ve o gün geldiğinde karşısında durmasını bileceksin yetkiyi alacaksın ki..yöneticinin kim olduğunu anlasın..

Demem o ki yönetenler
Farkında olmak zorunda.
Tepkisini ve etkisini gösterme zamanını iyi belirlemek zorunda..

Tepkisiz şahsi çıkarlar peşinde olan yöneticiler olursak..
Birileri gelir yönetir ve gider ama geldiği gibi gitmez..
Giderken pastanın tamamını yer öyle gider..
Tabi oda sonunda şeker hastası  olurda sonraki hayatı insülünle olur oda ayrı mesele...

Şehri emin ve asl olan yönetenlerdir.
Yani sizsiniz....