Kartal Türk
Herşey Eğitime Bağlı
Bu gün farklı konu ve başlıklarda bazı değerlendirmeleri sizlerle paylaşmak istiyorum.
Eğitim
Ülkemizin en büyük sorunları arasında MEB’in siyasallaşması, sendika aidiyetinin liyakatin önüne geçmesi, liyakat sahibi okul müdürlerinin sırf Memur sen’li olmadığı için görevinden alınması ile başlayan süreç, kılık kıyafetin serbest bırakılması, ders kitaplarının içinin boşaltılması, yıllarca eğitimin ve dershaneciliğin hain fetö örgütüne bırakılmış olması Eğitim, öğretimin temel sorunlarıdır.
Kılık kıyafetin serbest olması öğrencilerin yâda öğretmenlerin günlük ev yâda sokak kıyafeti ile okula gelmesi olarak yorumlanması çok yanlıştır.
Okullarda Saçı, sakalı karışmış, kılık, kıyafeti dağınık öğretmen görmek kişisel olarak beni çok üzüyor. Sivil giyim, Spor giyimi çok uyumlu bir şekilde kombine eden bakımlı öğretmen arkadaşlarımız var onları tenzih ediyorum. Fakat sisteme, devlete başkaldırı hatta Cumhuriyete, Atatürk’e karşı olmak adı altında paçavra kıyafet ile okula gelen öğretmen istemiyoruz. Daha doğrusu bu zihniyette öğretmen nasıl yetiştirilir ve görevlendirilir bilemiyorum?
Öğretmenler bu ülkenin mimarıdır. Onların hakkı ödenemez, ekonomik sorunları çözülmelidir. Hak ettikleri itibar onlara verilmelidir. Öğretmenlerimize yaptıkları fedakar görevleri dolayısıyla minnet duyuyoruz.
Tekrar sistemimize dönersek;
Sorgulayamayan, akıl yürütmeyen, okuduğunu anlamayan, kitap okumayı sevmeyen ve dilekçe bile yazamayan, yazdığı okunmayan bir gençlik yetiştirildi.
Bunların çözümü Sınav sisteminin, okul adlarının değişimi değildir.
Bizim çocuklarımız içeriği boş, ezber ve test çözmeye odaklı sistemde tüm yetenek ve kabiliyetlerini kaybediyorlar. Hayalleri, hedefleri, ülküleri olmayan tüm vaktini sosyal medyada geçiren bireylere dönüşüyorlar. Ne tarihini ne kültürünü nede pozitif bilimleri öğretemiyoruz.
Çözüm milli bir eğitim sistemi ve bu modelde test çözmek yerine okuyan, yazan, sorgulayan, özgürce konuşan ,soru soran bir gençlik yetiştirmeliyiz. Güzel konuşma yazma, felsefe ,psikoloji ve ahlak bilgisi ve de Türk kültürü dersleri orta okuldan itibaren verilmelidir.
Kompozisyon yazamayan, bilimsel bir proje üretemeyen, bir enstrüman yada spor branşında performans ortaya koyamayan çocuklar liseden mezun edilmemelidir.
Hendek özelinde baktığımızda 90’larda hendekte yetişmiş lise eğitimini almış bir çok genç üniversite bitirip çok güzel kariyerlere sahip oldu. Üniversite okuyamayan lise hatta ortaokul mezunlarımız ise iş ve ticari hayatta yer aldılar. Ülkesine hendeğimize hizmet ediyorlar. Onların genel kültürü bu günkü üniversite mezunlarında çok daha ilerde olduğunu bir eğitimci olarak rahatlıkla söyleye bilirim.
Hendek’te eğitim ile ilgili çok ciddi sorunlarımız var il genelindeki başarısızlık ilçemizde de devam ediyor.
BİLİM AKIL DİN
Matüridilik, ünlü Türk bilgini Matüridi'nin, Hanefi Mezhebinin kurucusu İmam-ı A'zam 'ın açtığı yoldan yürüyüp, aklı ön plana alarak geliştirdiği inanç sistemidir.
Biz Türkler akıl ile sorgu ile Allah’a ulaşırız. Kur’an’ı Kerim ve Resulullah (sav) bizim ana kaynağımızdır. Selçuklu imparatorluğunda Türk milleti bilim ve teknikte çok ilerdedir. Akılcılığa dayalı anlayış ile bilim sorgulamaya dayalıdır. Osmanlının kuruluş felsefesi de bu anlayışla oluşmuş ve her alanda ileri gidilmiştir. Osmanlının son dönemleri akılcılık yerini şeyhlere itaat bilimden, akıldan, bilgiden uzaklaşılarak çöküş hazırlanmıştır.
Bu hastalıklı zihniyet bu günkü Atatürk düşmanlığını da körüklemekte hatta Yunanlıya İngiliz’e methiyeler düzmektedir. Çünkü Atatürk bu İngiliz işbirlikçisi sahte din adamlarının varlığına son vermiş akla ilme dayalı gerçek İslam anlayışına öncülük etmiştir. Ve tefsirler hazırlatmıştır.
Eğitimde temel sorun sorgulamayan, düşünmeyen, kendi fikirlerini, hayallerini ortaya koyamayan gençlik yetiştirilmesidir. Kimler tarafından hazırlandığı belli içeri boş ders kitapları ile test çözmeye mahkûm bırakılmış gençler yetiştirmemeliyiz.
SELAM SAYGI DUA İLE