Hani bir anlatım vardır herkes bilir fakat birkez daha hatırlayarak bu yazımıza başlayalım..
Geçmiş bir zamanda Bayburta senfoni orkestrası getirir oranın müktedirleri bakarlar talep yok Bayburtlu ne bilsin senfoni orkestrası nedir..
Görevlilere derlerki protokol gelecek yoldan geleni geçeni içeri alın kapıları kapatın derken salonu doldururlar konser biter çkışta vatandaşa sorarlar nasıl buldunuz beyendiniz mi diye
Vatandaş"vallahi gardaşım Bayburt Bayburt olalı böyle zulm görmemiş"diye cevaplar..
Şimdi bazı şeyleri yazmakla konuşmak farklı..
Bakıyorum seçimlerde sayın İrfan Püsküllüyü destekleyenler şaşkınlık ile başkanın yaptıklarını izliyor..
Gelelim meclisde olan diğer siyasilere onlarıda destekleyenler ile sohbet ediyoruz onlarda  dertli..
Meclis üyeleri seçildi ittifak olduğu için karma liste oldu. Şimdi kim nerde kim kiminle beraber bir karmaşa var gibi..
CHP evlere şenlik oda muhalefet etmek yerine başkan tarafından ittifakda..
Sayın başkan her ortamda seçimi kazandıranın abisi olduğunu dile getiriyormüş abi'den kast kim onuda söylesede bilsek. Birde perde arkasında olanlar varmış neymiş korkularından perdenin arkasına saklanmışlar seçimde.. perde arkası seçim kazanılınca sahne oldu. Hani tam bir menevra tabi başkanda seçimi bu zatlar ile kazandığını dillendiriyormuş. Belliki bu perdenin arkası kazanılınca faturaya dönüşmüş...
Anlamadığım destekleyenleri yok saymak onca emek vereni hiçe saymak başkana yakışmadı..
Yargılanmaya alışkınız diye bir ifadesi olmuş başkanın ..
Sayın başkan Hendek halkının vijdanının mahkemesindeki yargılanmaya bak sen..
Ötekiler dünyevi işler..
Ama diyorsanki ahiret yok o zaman doğru yoldasın..Ama Ahirete, kul hakkına inanıyorsan.
O zaman eyvah ki ne eywah..
O yaptığın adrese teslim dükkanın Hendek halkının hakkını yemenin vijdani bir hesabı olacak.
Reis silkeleyin diyince sende etrafındakileri silkeledin.. Konuyu yanlış anladın belliki..
Ehh kimlere Hendek'in hakkı olan kadroları dağıttıysan..
Hendekli yerine dışardan kimleri işe aldıysan danışman adı altında kimlere fatura kestirip şehrin parasını veriyorsan onlar ile çık çarşıya yürü bence..
Yürü ki kim kimde ne kadar görsün vatandaş..
Ve demem o ki
Hendek Hendek olalı böyle zulüm görmedi..

Eskiden gerçi halen var değirmenler vardı.
Birde değirmenciler vardı. Bu işin ustaları..
Birde siyasi değirmenler var yeldeğirmenleri. Siyasetçi öğüten işte buradaki değirmenciye dikkat edin hepinizi öğütür vallahi toz eder..
Sonra donkişot gibi
Sanç  panço ile yel değirmenlerine saldırmayın..
(Donkişot romanını okumuşsunuzdur)..

Anlamayana anlatırız dinlemeyene dinletiriz.
Anlatanıda dinleriz..
Ama vijdanı olmayana.
Yapacak fazla birşey yok..
Bu anlamda Yaşamda önce insan olmak vijdanli olmak
Ahlaklı ve inançlı olmak..
Önceliğimiz olmalı
"Kul hakkı ile huzuruma gelmeyin" Ayetini yaşamda her zaman ilk sırada tutarak yaşamalıyız..

Yatarken vijdanını yastık yapanlar olmalıyız...

Sayın Başkan
İrfan Püsküllü ile tanışmak nasip olmadı.
İnşallah bir gün tanışıp sohbet etme imkanımız olur....
Başkanla birde pazarlığımız olacak..
Hani derlerya "pazarlık sünnettendir"
O bakımdan..

Arkadaşım olan  İrfan Püsküllü'yü tanırım en son bir buçuk yılı geçti bir sohbet etmiştik.
Uzun uzun sonra bir daha karşılaşmadık.
İnşallah üç dört sene sonra denk  gelip eski günler yaad edip Arkadaşımla sohbet ederiz.. Pazarlık değil dost sohbeti.

Güzel bir anlatımlada bu yazımızı bitirelim..
"Akvaryum değişmiş balıklar aynı"

   Şehrimizin kıymetini bilelim..
Günü geldiğinde sahip çıkmasını bilelim..