Milletimizin devamlılığının ve vatanımızın selametinin ciddi biçimde söz konusu olduğu bu günlerde,karar mercileri olarak ,herkesin kafası karışmış durumda.
"Aşağı tükürsen sakal,yukarı tükürsen bıyık " misali, iki yönlü de kararsızlık ,tereddüt ve endişe duyulmaktadır.
Ben bu başkanlık sistemini hala anlayabilmiş değilim. Benim gibi düşünen pekcok insanların olduğuna da eminim.
Araştırmalarım ve incelemelerim yetersiz kalıyor, neden evet demeliyim ya da neden hayır demeliyim bilmiyorum.
Ama içime sinmedigi bir gerçek.
Bu konuda verilecek karardan çıkacak sonucun mesuliyeti çok önemli ve ciddi bir sorumluluk.
Olumlu olumsuz asparagas haberlerle insanların yönlendirilmek istenmesini de son derece yanlış buluyorum.
Bir idealin peşine körü körüne takilmak ne kadar doğru bunu da iyi tartmak lazım.
İşin sonunda donulemeyen yanlışlara ,cikilamayan batakliklara da girilebilir.
Ya da refah ve mutlu sonuçlar da çıkabilir.
Şimdi gelelim bu işin eni konu detaylarına.
Başkanlık sisteminin tek kaçar yolu olmayanı REFERANDUMA sunulması olacaktır.
Kararı MİLLET yani bizler vereceğiz.
Sonuç ne olursa olsun ,
KENDİM ETTİM KENDİM BULDUM a geleceğiz.
Önümüze sunanlar da tereyağından kıl çeker gibi siyrilacaklar bu işten.

Sonuç iyi çıkarsa tabi...
Yine biz yaptık diyecekleri aşikar.
Gerek medyadan gerek bu sistemi kendine göre anlayarak anlatanlardan dinlediklerimizle karar vermek çok zor.
Eğer vatanım ve milletim güçlü ve iyiye doğru gidecekse bu sisteme kayıtsız şartsız EVET derim.
Lakin,
Bunu bana sunanlar "bir öylesin bir böyle" oldukları için ne kadar itibar edebilirim,beni ikna etmeleri lazım.
Mesele zaten sistemi anlayabilmekten çok bu sistemi kimlerin savunduğu ya da savunmadigi...
Yoksa herkes devlet yönetimleri profesörü değil.
İşte bu sebeple Evet demek içime sinmiyor.

Bu bir değişim.
Hem de büyük bir değişim.
Sizce bu değişime hazırmiyiz.?
Dışı güzel ama içi yangın yeri olacaksa bu gidiş nereye?
Tabanını duzeltmedigin ve her yerden çatlaklar veren bir zeminin üstüne ne dökersen dök ne sürersen sür bir zaman sonra onarilamayan hasarlar verir.

Ya yok olmamıza ya da varlığımızı daha sağlam sürdürmemize sebep olacak bu sisteme karşı bu kadar endişe duymakta haklıyım,
Çünkü bu işin "Kandırıldık" veya "Pardon" deme lüksü yok.
"Elaleme gavur kendine müslüman " demenin de güvenilirligi hiç yok.

Çuvaldızı millete iğneyi kendine batiranlari da gördük.
Kendine patron millete pardon diyenleri de gördük.
Cebine milyarları millete çakıl taşları verenleri de gördük.
Şüpheli gördüklerinden sakın. diyen peygamberimizin yoludur yolumuz.
HAYIR da da bir HAYIR vardır.
Insaallah huzur bulur sonumuz.

Allah 'a emanet olun...