Recep Özözen
Düzce-Hendek İsyanı ve Şehit Mahmut Bey Olayı
Yer yer düşman işgali altında olan ve her taraftan düşman saldırıları ile boğuşan ülkemiz bu kara günlerde bir de iç isyanlarla, iç düşmanlarla uğraşmak zorunda kalmıştır. Çeşitli iç ve dış kışkırtmalarla ayaklanan bu güçler milli mücadeleye büyük zararlar vermişlerdir. Bu şekilde çok sayıda isyanlar olmuştur. Bizim konumuz Hendek’le ilgili olan ayaklanma olduğundan diğerleri bu yazının dışındadır.
Hendek-Düzce- Bolu İsyanlarının Sebepleri
Şimdi bu isyanın sebeplerinden bahsedelim. Boğazları kontrol edebilmek ve ellerinde tutabilmek için Adapazarı’ndan Bolu’ya kadar olan bölgeninde karışıklık içinde olması gerektiğini düşünen İngilizlerin isteği ile Osmanlı hükümeti ajanları bu yörede ki halkı “ Din elden gidiyor, Kuva-i Milliyeciler bolşeviktir, Halifelik elden gidiyor” diyerek halkı ayaklandırmayı başardılar.
5 Nisan 1920’de düşman uçakları Hendek üzerine bir fetva attılar.Bu fetvada Kuva-i milliyenin bir Bolşevik (Komünist) hareketi olduğu ve buna benzer daha bir çok iftiralar bulunmakta idi ve bütün Müslümanları padişah tarafında yer almaları için çağrıda bulunmakta idi.
Bu iftiralar ile dolu fetva ve bildiriler etkili olmuş ve bölgede bir muhalefet hareketinin gelişmesine sebep olmuştur.
İsyanların Başlaması
Muhalif isyancılar 8 Nisan 1920’de isyanı başlatıp, milli mücadele aleyhine gösteriler yapmışlardır. Sapanca, Akyazı köyleri ile Geyve’nin kuzey köyleri bu harekete katılmışlardır. İsyancılar Adapazarı’nı ele geçirmişler, Hendek Adapazarı arasında ki telgraf ve telefon bağlantısını kesmişlerdir.
13 Nisan’da Hendek’te isyancıların eline geçmiştir. Bu arada Düzce’de Sefer Berzeg maiyetiyle isyancılara katılmışlardır.
TBMM’nin açılışına hazırlanan Ankara güç durumda idi. Heyeti temsiliye reisi Mustafa Kemal isyanı bastırma görevini bölgede ki tek milli güç olan Geyve’de ki 24. Tümen komutanı Yarbay Mahmut Beye verdi. Mahmut bey 21 Nisan akşamı 300 kişi civarında bir kuvvetle Adapazarı’na geldi. Burada isyan belirtisi gördü. Bu arada halk askeri endişeyle seyrediyordu. Esnaf dükkanları kapatmıştır.
Mahmut bey ertesi gün tedbir olarak telgraf hatlarını kestirip Hendek’e hareket etmiştir. Hendek’e gelince anonslar yaptırıp, geliş sebeplerini açıklayacağını bildirip, halkı hükümet konağı önünde toplanmaya davet etmiştir. Halk Mahmut beyi soğuk karşılamış, davete ilgi göstermemiştir. Hükümet konağı önünde yaptığı konuşmayı dinlemeye sadece çoluk çocuk gelmiştir. Bu duruma sinirlenen Mahmut beyin yaptığı konuşmayı canlı olarak bizzat dinleyenler arasında bulunan Dereboğazı mahallesi sakinlerinden merhum Mehmet Kurubacak, Dr. Kırval’a şöyle anlatıyor.
“ Evlatlar nerede sizin büyükleriniz” diye sormuş ve kendilerinin Bolşevik olmadığını, ülkeyi kurtarmak istediklerini anlatmış ve Hendek’ten bir kurşun atılırsa tepkisinin çok ağır olacağını belirtmiştir.
Burada halkın Mahmut beyi neden soğuk karşıladığını yorumlamak gerekirse şöyle diyebiliriz.
Halk Mahmut Beyi Neden Soğuk Karşılamıştır
Tarihte bir metot vardır. Tarihi olayları, olayın geçtiği anda ki şartları göz önünde bulundurarak değerlendirmek gerekir. Nedir o günlerde ki şartlar. Halkın haber alna hakları son derece kısıtlıdır. Okuma yazma oranı çok düşük, Basın, medya yok denecek durumda. Milli mücadele aleyhine çok yoğun propagandalar yapılmakta. Bu durumda halkın kafası çok karışık. Halk neyin ne olduğunu, kimin dost, kimin düşman olduğunu bilmemekte. Bu durumda halkın kafası nasıl karışık olmasın. Kime tepki göstereceğini, kimin yanında yer alacağını şaşırmış vaziyette.
Mahmut Beyin Şehadeti
Burada çok çeşitli görüşler vardır. Çünkü bu konu tam olarak aydınlanmamıştır.
- Mahmut bey Hendek’li Müdafa-i Hukuk kurulu üyeleri tarafından yapılan zehirlenme ihbarı nedeniyle Hendek’in biraz dışında kamp kurdurmuştu. Pusu ihbarını ise dinlememiş “ Atına binen geri dönmez” diyerek 22 Nisan 1920 sabahı Düzce yönüne hareket etmiştir.
- Bir görüşe göre Nüfren boğazından gelen silah seslerinden dolayı muhtemelen 7.5’luk topu Hendek’e yöneltmiş ve ateş emrini vermiş, asker bu emri dinlemeyince itaatsizlik yapan topçu eri vurulmuştur. Başka bir erde Mahmut beyi vurmuştur.
- Murat Cebeci’ye göre Mahmut bey Nüfren boğazında Sarıbayır denilen yerde isyancıların pususuna düşmüştür. İlk ateşte Mahmut bey ve maiyetinde ki subaylar vurulmuştur.
- O günleri yaşayan Hendek halkından bazı hemşerilerimizin bugün 70 yaşın üzerindeki torunlarına intikal eden ve onlardan aldığımız bilgilere göre, Mahmut bey bugünkü İtfaiye teşkilatının 25-30 metre ilerisinde ikiye ayrılan caddenin sağ tarafında yine 45-50 metre ileride ki köprünün hemen yanında, bir dinlenme anında vurularak şehit edilmiştir.
Mahmut Beyin Şehadetinden Sonraki Gelişmeler
Çatışmalarda hayatını kurtaran askerin bir kısmı milli mücadelenin hakim olduğu Geyve ile Göynük’e sığınmışlar, bir kısmı da silahları alınıp Düzce’ye gönderilmişler, oradan da memleketlerine gitmişlerdir.
Bazı kaynakların belirttiği gibi Mahmut bey ne Hendek’lilerce öldürülmüş nede cesedi sürüklenmiştir. Bunlar gerçek dışı ve abartıdır. Sadece bazı radikal katı Softalan “ Bunlar bolşeviktir. Namazı kılınmaz” diyerek Mahmut beyin elbiseleri ile gömülmesine sebep olmuşlardır. Bir süre sonra ise normal bir cenaze töreni ile Hendek’te defnedilmiştir. Bu Softalar daha sonra 25 Mayıs 1920’de Hendek’e gelen Çerkez Ethem Kuvvetleri tarafından cezalandırılmışlardır.
İsyanın Bastırılması
25 Mayıs 1920’de Hendek’e gelen Çerkez Ethem komutasında ki milli güçler aynı gün Düzce’ye geçmişlerdir. İsyanı bastırarak Düzce’de esir tutulan Bolu mebusları Dr. Fuat, arkadaşları ve Mahmut beyin tümenin de ki esir millici subayları kurtarmışlardır.
Hendek’te Ethem beye tek kurşun dahi atılmamıştır. O gün kurulan Divan-ı Harpte Mahmut beyin şehit edilmesinden sonra gelişen ayaklanmalara öncülük eden yargılanmıştır.
Bunların suçları
- Düzce isyanına katılmak
- Geyve ve Taraklı’da milli güçlere karşı savaşmak
- Mahmut beyin birliğinden arta kalan malzemeyi ve silahları yağmalamak
Garp cephesi komutanı Ali Fuat Paşa o zaman Milli kuvvetlerin yanında olan Çerkez Ethem’i bu isyanları bastırmakla görevlendirmiştir. Yukarıda belirttiğimiz gibi Çerkez Ethem hızla Adapazarı’na girmiş ve suçlu görülenleri idam etmiştir. Burada hükümetin otoritesini sağladıktan sonra 25 Mayıs’ta Hendek’e gelmiş, isyanda elebaşı olanları Hendek’te idam etmiştir. Bu idam edilenlerden birkaç isim vermek gerekirse Deli Bey lakaplı Mehmet, Belediye Başkanı Ali Galip, Kahveci Katipin Nuri, Belediyeden Kemal ve diğerleridir.
Çerkez Ethem’in sert ve şiddetli uygulamalarından sonra Düzce-Hendek isyanları sona ermiştir. Şunu da not edelim. Çerkez Ethem önce milli güçlere hizmet etmiş, daha sonra düzenli ordu kurulunca bu defa kendisi isyancı olmuştur.
Şehit Mahmut beyin ismi ilçemizin bir mahallesinde verilmiştir. Hendek’te defnedilen Mahmut beyin cenazesi daha sonra Ankara’da ki Devlet mezarlığına defnedilmiştir.
Kaynaklar: T.C tarihi ve Atatürkçülük prof. Dr. Ahmet Mumcu, M. Kamil Su, Hendek’le ilgili broşür Dr. Ahmet Kırval
Hendek-Adapazarı tarihi Dr. Murat Kırval