HaberHendek.Com Reklamları HaberHendek.Com Reklamları HaberHendek.Com Reklamları HaberHendek.Com Reklamları
Orhan Topçu

Orhan Topçu

Doğayı katleden vicdansızlar

Yazar: Orhan Topçu
Tarih:
Okunma: 267
Yorum:
Yazı Boyutu: a - a - a - a
Paylaş:
Hendek ilçemiz doğasıyla ve tabiat güzellikleri ile herkes tarafından bilinmektedir.Hendek,doğal güzelliklerini görmek için civar illerden insanların geldiği ,yaylalarının havasının ,derelerinden akan suların güzelliğinin hatta dere sularının insanlar tarafından kana kana içildiği ,derelerden balıklar tutulup yendiği doğal güzellikleri eşsiz olan bir ilçedir.
Bu doğal güzelliklerin yanında, ilçenin sanayi alanında dagelişme gösterdiği de ortadadır.
Sanayi insanlara ekmek verirken,geleceğini de karartmamalıdır.Fabrikalar kuruldukları bölgelerin doğal dokularına ,doğal kaynaklarına zarar vermemelidir.Fabrikanın küçüğü büyüğü olmaz.Bilinçsizce önlem almadan yapılan sanayileşme de küçük fabrikada önemlidir,büyük fabrikada.nihayetinde doğaya zarar verirken fabrikaların küçüklüğüne ,büyüklüğüne bakmamak gerekir.
İlçemiz Uludere çayına yakın bir civarda kurulu olan gözden kaçırılan ,yetkililerin ağzı ile küçük denilen bir fabrikanın saçtığı zehirle balıkların nasıl öldüğü ,dere suyunun nasıl zehirlendiği ortadadır.Yaklaşık olarak bir yıldır faaliyette olduğu söylenen bu küçük fabrikanın dereyi ,derede yaşayan canlıları ,dereden su içen hayvanları,dereye girerek serinlemek isteyen çocukları ,derede bir şeyler yıkamak isteyen kadınları ,kısacası bu civarda yaşayan insanları yavaş yavaş zehirlediği bir yıl sonra ortaya çıkmıştır.Bu gelişmelerden sonra şu sorular akla geliyor.
İnsan sağlığını tehlikeye sokanve hayvanların ölmesine neden olan bu zehirden acaba çocuklar ve aileleri kısacası bu bölgede yaşayan insanlar etkilendilermi? Kimyasalın etkisi önümüzde ki günlerde insanlarda ve hayvanlarda hastalık olarak çıkar mı ? Bu etki Uludere çayının aktığı aşağı bölgeleri de etkiledi mi ?
Para kazanma uğruna insan sağlığının hiçe sayılması ve Derede yaşayan tüm canlıların ölmesi bu kadar basit mi ? Bir yıldır ruhsatsız kaçak olarak işletilen bu işletmenin varlığı Balıklar öldükten sonramı fark edildi? Bu işletme sahibi insanların sağlığını tehlikeye atacak ticari faaliyeti yapma cesaretini nereden aldı ? Bu işletme sahibinin arkasında siyasi güçler mi var ? Bölge insanının oyları ile seçilen muhtarlar, azalar ve o bölgeyi temsil eden meclis üyeleri bu olay karşısında neden sessiz kaldılar ?
Bu olay bize gösterdi ki ; Hendeğin sadece Bayraktepe,Salman dede,HGM olmadığını Uludere çayının HGM önünden ibaret olmadığını ,bu bölgenin bir bütün olduğunu gösterdi.Hendeğe Bayraktepeden ve HGM’den bakarsak burnumuzun ucunda ki insanları zehirleyen bir yıldır kaçak işletilen Uludere çayının bütününe zehir saçan Fabrikayı göremeyiz.Bu olayda başta para kazanma hırsı ile hareket eden işletme sahibi , bu işletmelerin denetlemelerini yapan görevliler ,bu işletmelerin ruhsat işleri ile ilgili birimler ,bu bölgenin yöneticileri ,siyasi temsilcileri sorumludurlar.Belediye Başkanımızda Uludere çayına yakın olan bu işletmenin varlığından haberi olmaması dolayısıyla vicdanen sorumludur.O derede yüzen çocuklar, su içen hayvanlar , dere suyunu kullanan kadınlar önümüzde ki günlerde kimyasal maddelerden etkilenerek hastalanırlarsa Belediye Başkanımız neler hisseder ? Vicdanı ile muhasebe yaparak o çocukların yerine kendi çocuklarını koyarmıydı ?
Uludere çayının ikiye bölündüğü bu olayda ortaya çıkmıştır.HGM’nin önünden yukarıda kalan özellikle Köprübaşı ve Nuriye bölgesinin önemsenmediği görülmüştür.Rekreasyon çalışmalarının HGM’ye göre yapıldığı yukarı ki bölgelerin 5 yıllık çalışma programında olmadığı ,bu yeni dönemde bu bölgenin çalışmanın dışında kalacağı gözler önündedir.Çünkü Yukarıdan başlatılması gereken çalışmaların ,HGM civarından başlayarak aşağı bölgeye doğru gitmesi de bunun göstergesidir.
Şu soruyu yetkililere sormak istiyorum .
Bu fabrikanın HGM civarında faaliyet gösterdiğini varsaysak ruhsatsız olarak bir yıl kaçak olarak faaliyet göstermesine göz yumulurmuydu ?
Arkadaşlar insan sağlığı bu kadar ucuz değildir.Katledilen doğa gün gelir intikamını doğal afetler ve salgın hastalıklar olarak alır.O zaman kazanılan paralarda doğayı geri getiremez.
Doğa bize atalarımızdan emanettir.Bu emaneti gelecek nesillerimiz olan çocuklarımızaen güzel şekilde teslim etmeliyiz.
Saygılar…

Yorumlar

Lütfen aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
  • Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
  • Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
  • Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
  • Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
  • Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
  • Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
  • Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
  • Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.