"Şunu hiç bir zaman unutmasınlar ki, Mustafa'lar ölür, Allah davası ölmez, milliyetçilik yaşar. Kellemi verdiğim bu yolun zaferi yakindir. Zafer her zaman Allah'a inananlarındır.”
Cennet mekan Mustafa Pehlivanoğlu’nun annesine yazdığı son mektubun bir bölümü.
Ne zaman yazmış bu mektubu; boynuna yağlı urgan geçirilmeden kısa bir süre önce.
Bu dünyadaki en değerli şey candır.
Canını verirken bile davasını satmayan o yiğit insanlar.
Dile kolay…
Vatan ve millet uğruna şahadet şerbeti içmeyi göze alan 5500 ülkü şehidi.
Hepsinde aynı iman…
Tıpkı Pehlivanoğlu gibi ölüme baş kaldıran 5500 ülkü devi, ülkü şehiti.
Allah hepsinden razı olsun…
Hepsi efendimize komşu olsun…
Hepsi haklarını bize helal etsin…
Onlara layık olamadık…
Onların can verdiği davalarını kahpece satanlara ses çıkaramadık…
Bir pısırık gibi sustuk…
O kahpelere…
O kanı bozuklara hadi ordan diyemedik…
Ülkü şehitlerinin can verdiği davalarını satanlara buğuz bile edemedik.
Bir koltuk, bir makam için davasını satan bu kanı bozuklara küsmedik, küsemedik.
Sanki o kahpelerin selamına muhtaçtık…
Yapamadık …
Yapmadık…
Dava adamı olmak zordur ama ADAM olmak daha zordur.
Bu mevki, makam yada dünyalık nimetler uğruna davalarını satanlar en kibar haliyle dönektir. Adam değil demektir.
Bir yere müdür olamadın mı?Sat davanı.
Bir işin görülmedi mi? Sat davanı.
Ne kolay dimi.
Son bahar yaprakları gibi rüzgar belirlesin yönünü.
Öyle demişti Türk’ün Başbuğu…
Yada Kurtun yavrusuna iti gösterip “bize benzer ama bizden değildir, bizim en büyük düşmanımızdır” demesi gibi.
Siz nasıl girdiniz içimize…
Bıyığınızla bize benzediniz, özünüzle hep ihanet ettiniz…
Bir makam uğruna…
Bir koltuk uğruna…
Bir iltifat uğruna….
Lanet olası geçici bir hayat uğruna…
Allah davasını sattınız…
Oysa dönüşünüz O Allah’adır…
O gün nasıl hesap vereceksiniz…
Bu dünyadaki kıvırmalarınız o tarafta sökmez ha…
Sizin için ne demiş Atsız Ata bilir misiniz?
“ Yufka yüreklilerle çetin yollar aşılmaz,
Çünkü bu yol kutludur gider Tanrı dağına,
Kaldıkı yoldaşını bırakıp kaçanların,
Değişilir topuda bir sokak kaltağına”.

Bende sizin için bir şiir yazdım.
Size hediyem olsun…

YAZIKLAR OLSUN

Bu dava okunmuş dualı dava
Eğilip bükülene yazıklar olsun
Beşbin şehit vermiş yaralı dava
Unutup gidene yazıklar olsun.

Can verdi yiğitler bu dava için
Sormadı demedi neden ve niçin
Bir koltuk bir makam bir şöhret için
Satıpta gidene yazıklar olsun.

Liderin orada, teşkilat orda
Ne dolanıyorsun sağda ve solda
Sana söylenecek çok sözüm varda
Vallah anlamazsın, yazıklar olsun.

Doktrin ne diyor anlamadın ki
Ocakta seminer dinlemedin ki
Mapus da zindanda inlemedin ki
Cefasız sefana yazıklar olsun.

Garginoğlu dik dur eğilme sakın
Hak olan davada zaferde yakın
Açın gözünüzü Turana bakın
Yatıp uyuyana yazıklar olsun.

Sağ kalın sağlıcakla kalın