HaberHendek.Com Reklamları
Süper Admin

Süper Admin

Daha Derine Göm

Yazar: Süper Admin
Tarih:
Okunma: 1078
Yorum: 0
Yazı Boyutu:
Paylaş:

Kazdığın bu çukurun derin olduğunu mu sanıyorsun ki?

Olağanca çaba harcayıp kazdığım çukura göz gezdirdim. Yeterince derin miydi? Bundan emin olmak için tam da tepemde dikilen, çatık kaşları ile zaten sert bir ifadesi olan halamın onayına sundum. Küçük yavru kedinin içine sığacağı kadar çukur kazmak zorunda kaldığım için utanıyordum. Küçük bir eğlencenin zararı olmayacağını düşünmemiz ne de aptalca bir davranıştı. Bunu şu an görebilmem ise herşeyin tam da o zamanlarda başladığını bilmem ise bugünümün mucizesiydi.

Kazdığım çukur yeterince derin olmalıydı ki halamın onay işareti olan göz kapaklarının kapanıp başını öne eğmesi az da olsa içimi ferahlatmıştı. Daha ne kadar dayanabilirim ellerimle çukur kazmaya diye sızlanırken, aslında çukur kazmaktan daha da kötüsüne gelmişti sıra. Yavru kediyi çukura koymak…  Halamın elimi süremediğimi fark etmesiyle okkalı bir tokat yemem bir olmuştu. İşime devam etmemi sağlayan bu sert dokunuşun ardındaki gizemi anlamam uzun yıllarımı almıştı.

Bir oyun gibi gelen yavru kediye yaptıklarım için cezalandırıldığımı düşünüyordum ta ki akşam yemeğinde tüm aile buluşana kadar.

Sevgili halam, nurlar içinde yatsın, bana o gün ardımda bir eser bırakmanın inceliklerini öğretiyordu. Sanırım kendisine çok benzediğimi anlaması uzun sürmemişti. Bir şeyler yapma gereği duymasını sağlayacak hareketimle tetiklenmişti eğitim sürecimin başlaması.

-Şimdi bu tahtaya *Sebebi Benim* diye yaz. Ve bunu bir daha herkesin ortasında tekrarlama.

Bu cümleleri söylerken bana göz kırptığını gördüğümde, onun bana kızdığını mı yoksa bana hiç öfkelenmemiş aksine hoşuna mı gitmişti tam olarak sezemediğimi anımsıyorum.

Bir müddet konuşmadan saatlerce oturup kazdığım çukurun ve derme çatma mezar tahtanın sebebini düşündüm. Yanımda beni ayıplayarak söylenen komşu teyzelerin halamın bu davranışını takdir ettikleri cümlelerle beni uyarmalarına aldırmıyordum. Tek düşündüğüm neden yeni doğmuş kedi yavrusunu suyun içine atmıştım ve izlemeye koyulduğum anda neden zaman sanki durmuş gibiydi? Ve gördüğümü sandığım o renkler de neyin nesiydi? Bunların hiçbirini anlayamamış ve sessizce halamın evine doğru yürümüştüm.

Bahçe kapısının gıcırtısı beni bu düşüncelerden korku ile ayıltmak istercesine kulaklarımı tırmalamıştı. Ağır ve gürültü çıkararak tekrar kapanan bahçe kapısının sesini duyan halam verandada dikilmiş beni bekliyordu. Tam olarak beni neyin beklediğini bilmiyordum.

Yaz tatilini halam ile birlikte bu adada geçirmenin iyi fikir olduğunu düşünüyor olmam bugüne kadarmış diye iç çektim ve tüm cezalara razı olarak verandaya doğru adımlarımı hızlandırdım. Halam… sanki hiçbir şey olmamış gibi beni karşılamıştı. Sarılıp öptü ve akşam yemeği için beni masada bekleyeceğini, üstümdeki kirlenip tozlanmış kahverengiye dönüşen tişörtümü ve pantolonumu değiştirip yıkanmamı söyledi. Ben ise bunun ertelenen konuşma faslı olarak düşünmüş ve duş boyunca kedinin çırpınışlarını hayal etmiştim. Sonrasında oluşan o güzel renkleri. Tüm bunları hayal ederken küvetin içinde tekrar beliren renkleri gördüğümde hayal gördüğümü düşünerek korkmuştum. Acelece küvetten çıkıp giyinmeye çalıştım. Soluk soluğa kalmak ve birazdan duyacağım gürültülü konuşmaları düşünmek bayılmama sebep olacaktı.

Özenle hazır bir masayı karşımda gördüğümde korkum giderek artıyordu. Halam ise neşeli şekilde beni oturmam için eliyle sandalyeyi gösterdiğinde aklımda büyük bir boşluk büyümeye devam ediyordu. Düşünemiyordum. Adeta düşünme kabiliyetimi yitirmiş gibi sadece denileni yerine getiriyordum.

-Bu bir kutlama yemeği. Ailemize hoş geldin Alura         

Endişelenmene ve korkmana gerek yok. Olanlar küçük bir talihsizlikti. Hepimizin başına gelen bir trajedi olabilir. Büyütmeye ve suçlu hissetmene gerek var mı sence? Çünkü…

Dedi ve kapıda beliren yumruklanma sesleri ikimizin de beklemediği bir şeydi. Korkmuştuk. Halam bir süre tereddüt ederek ne yapacağını bilememiş ve sonrasında da bana susmam için elini dudaklarına götürmüştü. Kapıya doğru ilerlerken ne kadar endişeli olduğunu anlamam hiç de zor olmamıştı. Halam ailemize hoş geldin demekle neyi kastediyordu? Kutlama yemeği de neydi?

-Bu eve girmen için izin istemelisin. Ne kadar kabasın. Yıllar seni asla değiştirmeyecek Alp.

 

Alp mi? Babamın burada ne işi var, yoksa halam babama olanları anlatmış o da aile meclisini kurarak cezamı mı kararlaştıracaktı? Bu suçluluk duygusu öylesine ağır geliyordu ki artık, nefes almakta zorlanıyordum. Kalbimin sesini kulaklarımın tam içine uğuldamalarını dinlerken babamın elini omzumda hissettim. Neler olduğunu anlamaya çalışan bir çocuktum ve korkuyordum. Artık bu işkence dolu dakikalar bitmeliydi ve cezam neyse artık söylemeliler diye düşünerek ellerimi yumruk yapıyordum.

-Kızım, ailemize hoş geldin. Yemeğe geç kalacağım diye son ada vapurunu kaçırmamak için epeyce hızlı olmam gerekiyordu.

Ben hala şaşkın bakışlarla ne yapmaya çalıştıklarını anlamakla meşguldüm.

-Neler oluyor baba? Kutlama yemeği ve ailemize hoş geldin de ne demek? Lütfen artık cezamı belirleyin ve söyleyin. Yeterince korkuyorum.

-Ceza mı? Kimsenin sana ceza vermesi ailemizde mümkün değil, ilk cinayetini işledin. Ailemize katıldın ve artık sana bu işin ne kadar ciddi olduğunu öğretmemiz gerekecek.

-İsteyerek yapmamıştım. Cinayet işlemek istememiştim.

Bağırarak ağlıyordum…

-Ailemizin her ferdinin bir görevi var kızım. Güçsüzleşmiş, hayata devam edemeyecek her canlıyı öldürmekle görevliyiz. Ve sadece öldürmek değil, bir döngüye katıştırıp dünyanın dengesini korumakla görevliyiz. Daha önce sana bundan bahsetmemiş olmamızın nedeni hiçbir canlı öldürmemiş olmandı. Ve eğer hayatın boyunca hiçbir canlı öldürmemiş olsaydın ailemize katılamayacaktın.

-Delirmişsiniz. Kaçıklar gibi konuşmayı bırakır mısın baba artık yeter.

-Yavru kedinin rengini hatırlıyor musun? Yada bir kova suyla boğmaya kalkıştığında kovadaki suyun renkleri hatırlıyor musun? Sonra da nasıl bir ahenkle hareket eden renkleri? Kedinin içinden çıkan nefesin nasıl da suya karışıp renkleri beslediğini?

Susmuştum… Çünkü tarif ettiği her şeyi görmüştüm. Ailece delirmiş miydik? Genlerimizde var olan delilik bana da mı bulaşmıştı? Evet o kediyi öldürdüm… sanki zaman durmuştu ve renkleri büyük bir hayranlıkla izlemiştim. Hayalimin ürünü sandığım küçük bir oyun gibiydi her şey.

Tekrar mı öldürmem gerekiyordu? Tekrar mı bu acıyı yaşamam gerekiyordu? Tüm bu sorular beynimde yankılanırken gözlerimin dolduğunu ve gözyaşlarım yüzünden göremez hale geldiğimi hatırlıyorum…

Uyandığımda baygınlık geçirmiş küçük bir kızın yapacağı gibi, tavanını süsleyen yıldızları izleyerek hayaller kurmaya başlamış ve tekrar uykuya dalmıştım.

Ertesi sabah tüm ailem; annem, babam, halam, büyükannem, büyük dedem toplanmış ve bana hünerlerini göstermek için sıraya girmişlerdi. Toprağa, havaya, ağaçlara… Renkleri aktarıyorlardı.

Hepsini o halde görmek içimi rahatlatmıştı lakin huzursuzlukla dolu bir rahatlamaydı bu. Ailece beni eğitmeleri gerektiğini biliyorlardı. Öyle de oldu…

Suya renk katan bir kadın olmamın sebebi bu işte. Evrende bizim gibi olan milyonlarca kişi var… Lakin suyun döngüsünü evrende sadece seçilmiş tek kişi yapabiliyor… Ben ölene dek suya renk katabilecek başka kimse yok. Bu yüzden şu an seni öldürmek zorundayım… Sana bunları neden mi anlatıyorum? Son dakikalarını iyi bir şeye dönüşeceğini bilerek ölmeni istedim. Artık daha fazla dayanabileceğimi düşünmüyorum… Hoşça kal…

Sebebi Benim Artık Bitti

41,975 insan ve 1 kedi

Yorumlar

Lütfen aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
  • Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
  • Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
  • Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
  • Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
  • Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
  • Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
  • Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
  • Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.