Halil Hakan Oturak
ÇIKMAZ SOKAK
Çıkmaz bir sokaktayız.
Etrafımız duvarlarla çevirili.
Alışkanlıklarımızdan dolayı bakmaya zorunlu hissettiğimiz yerlerde kaçta kaçı gerçek belli olmayan görüntüler var.
Ya sesler tanıdık söylenenler yabancı.
Ya sözcükler tanıdık söyleyenler yabancı.
Onlarca yıl önce yazılmış bilim kurgu romanları adeta gerçek oldu.
Üstelik hiç abartı yok. Her şey birileri tarafından izah edildikten sonra hemen mantığınıza yatabilir vaziyette.
Diyelim duyduklarınıza inanmıyorsunuz o zaman da piyasaları düzenleyen gizli el devrede. Çoğumuzu kredi kartlarımızdan tavana asmış durumda. Bir tarafa gitmek istesek bile çırpınışlarımız havada kalıyor.
Her güçlüğe rağmen hak ve adalet arayışında olanların etrafı ise füze ve mermilerden oluşan demir parmaklıklarla sarılmış durumda. Uluslararası sistemin ilan ettiği güvenli sularda dahi olsanız, başınıza ne geleceğinin garantisi yok.
Sabah sabah Sumud Filosu’na İsrail tarafından yapılan operasyon görüntüleri ile uyanınca, bir kez daha gördük ki her gün nutuk atanlar bile iş ciddiye binince ufukta gözükmüyor.
Vakti geldi şunu iyi anlamamız lazım!
Yolun bittiği yerdeyiz. Üstelik tek başımızayız!
Bundan böyle yalanın, algının, iftiranın, üç günlük dünya menfaati için kimseyi kandırmanın manası yok.
Ne ülke içinde ne dünya genelinde hakkı ve adaleti eşkıyalardan, barış ve kardeşliği buldukları her fırsatta bize silah doğrultanlardan bekleme aymazlığını bir kenara bırakmalıyız.
Birbirimize gerçekleri söyleyerek başlayabiliriz.
İnsanların birbirlerine güvendiği yerde aşılamayacak zorluk yoktur.
