Birkaç gün önce ülkemizi yasa boğan Özgecan Aslan cinayeti Türkiye geneli büyük tepkilere sebep oldu. Ailesinin, yakınlarının ve tüm Türkiye’nin başı sağolsun.

    Özgecan Aslan. Daha önce kendisini ne duydum ne de tanıdım. O da hepimiz gibi sıradan bir insandı. Her gün yaptığı gibi okulundan çıkıp, otobüse binerek evine gidiyordu. Özgecan’ın tek suçu otobüste yalnız kalması mıydı?

    Bir kadının dışarı çıkabilmesi için, yolculuk yapabilmesi için illa ki yanında bir erkek ya da birkaç kişinin olması mı gerekiyor? Bugün sadece Özgecan değil, ülkemizin farklı yerlerinde farklı kişiler tarafından birçok kadın taciz, tecavüz, saldırı ve şiddete maruz kalmakta. Bu tür olayları engellemek için illa ki birilerinin canı yanması mı gerekiyor?

    Bazı kişilerin ‘’ O zaman kadınlarda giyinmesini bilecek’’ cümlesi benim düşünceme göre yanlış. Çünkü; Bugün Avrupa Birliği’ndeki bir ülkeyle bizim ülkemizi karşılaştırma yaptığımızda diğer ülkelerde, ülkemize göre bu tarz olayların daha az olduğunu görebiliriz.

    Peki, nasıl oluyorda Türkiye’de bu tür olaylar daha fazla yaşanıyor? Bu da demek oluyor ki bunun tek ndeni kadınların giyim tarzı değil. Öyle ki karşıdaki insanın, kadını beyninde nasıl şekillendirdiği önemli.

    Anne ve babaların oğullarına daha saygın bir şekilde davranıp, onları daha güzel yetiştirip, erkek-kız ayrımı yapmadan geleceğe hazırlamalarını dilerim.

    Bugün Özgecan için, yarın başka canlar için gereken cezaların uygulanmasını temenni ediyorum.