Aydın Birinci
Bu Dünya'da yaşamıyoruz, bu Dünya'dan geçiyoruz...
Bir aldatmaca olan Dünya zenginliği, makam ve mevki bir gün son bulacak...
Önemli olan Cenab-ı Hakk'ın karşısında hesabımızı yüzümüz kızarmadan verebilmektir...
Özellikle Devlet idaresinde bulunanların sorumluluğu daha fazladır...
Sırtlarına yüklendikleri yük,binlerce, on binlerce, milyonlarca insanımızın hakkı ve hukukudur...
Huzur-u mahşerde hesap günü çetindir...
Allah( cc) hesabını yüz akıyla verebilen Adaletli yöneticilerimizi başımızdan eksik eylemesin...
Bir gün Behlül Dane'yi bir kabirin içinde uyurken bulurlar ve zorla uyandırırlar...
Behlül Dane bunlara öyle bir kızar ki, bir türlü onu teskin edemezler...
Sonunda Halife Harun Reşid'in huzuruna çıkarırlar...
Ama öfkesi bir türlü bitmek bilmez..
Neden beni uyandırdınız diye sürekli öfkeli bir şekilde söylenip durur...
Halife Harun Reşid sorar...
Nedir bu öfken ne bağırır çağırırsın?
Nasıl bağırmam, nasıl kızmam der Behlül Dane...
Rüyamda benim Sarayım vardı, emrimde Askerlerim vardı, çok zengin bir sultandım...
Beni uyandırdınız ve bunların hepsi bir anda elimden gitti...
Be hey divane adam der Harun Reşid...
Rüyadaki bu saltanata nasıl inanırsın?
Bilmezmisin uyanınca hepsinin kandırmaca ve yalandan ibaret bir Rüya olduğunu...
Behlül Dane Hz. Halife Harun Reşid'e şu cevabı verir...
Benim Rüyamda gördüğüm saltanatım ben uyanınca bitti...
Senin saltanatın ise Ölüm uykusuna dalınca bitecek...
Arada ne fark var ki?
Cuma'mız ve akıbetimiz hayr olsun canlar...