Okurken öyle güzel kelimeler ile yaşamın ifade edilişlerine denk geliyorum ki paylaşmak ve bunları sizlerde aktarmak istiyorum.
Yaratıcı olmak kıyaslamak ve görseli kelimelere dökmek çok güzel..
Tabiki buradan siyasilerede bir sitemim olacak..
Seçilmiş olmanız siz iyi biliyorsunuz anlamına gelmez.
Önemli olan doğrunun tarifini bilmek kendi doğrunuzu dayatarak deil doğrunun anlamını bilerek hizmeti yapmak diye düşünüyorum.

Yazımızın başında doğru nedir diye yapılan tarifi
Tekrar ederek başlayalım ki
Yazının anlamı okurken feyz versin.
Doğru"iki veya daha fazla kişinin ortak noktada buluşmasıdır"
Yani kişi kendi doğrusu ile yaptığını doğru  zannederek hareket ederse o kendi doğrusu olur.
Küçük bir hatırlatma diyelim.
İstişare nekadar çok olursa doğrularda o kadar çok olur yapılan işler arasında.
Bir kardeşimin güzel bir sözü var "bu benim fikrim"

"Hayat bilim gibidir, ne kadar çok deney yaparsan o kadar iyi sonuçlar alırsın."

Bu söz, yaşamın yalnızca bir geçim ya da var olma süreci değil; bir laboratuvar, bir deney alanı olduğunu hatırlatır bize. Denemeden, yanılmadan, düşmeden öğrenilmez hayat. Her başarısızlık, bir sonraki adımın formülüdür. Her hata, insanın kendini çözme sürecinde bir ipucudur. Çünkü yaşam, sabit doğrularla değil; tecrübeyle, denemeyle, cesaretle ilerler. 

Bir bilim insanı gibi yaşamak gerekir bazen: 
merakla, sabırla, gözlemle. 
Kimi zaman bekleyerek, kimi zaman risk alarak. 
Çünkü bir deneyin sonucu başarısız da olsa, seni başka bir gerçeğe götürür. 
Belki daha derin bir farkındalığa, belki daha olgun bir kalbe. 

Düşünsenize… 
Hayatta yaptığımız her seçim, küçük bir deneydir. 
Birini sevmek — duyguların kimyasıyla bir deney yapmak gibidir. 
Bir işe başlamak — azmin fiziğini sınamak gibidir. 
Bir inancı sorgulamak — zihnin metafiziğini araştırmaktır aslında. 
Ve bazen en derin sonuçlar, başarısız görünen deneylerden doğar. 

Yani yaşam, hata yapma cesaretine sahip olanlara cömerttir. 
Denenmiş bir yol, hiçbir zaman boşa değildir. 
Çünkü denemek; yaşamı, olasılıklarla yeniden kurmaktır. 
Ve her denemede insan biraz daha kendine yaklaşır, biraz daha kendi formülünü bulur. 

Belki de hayatın en büyük keşfi, “mükemmellik”te değil, **denemeye devam etme cesareti**ndedir. 
Çünkü denemek, hâlâ umut etmektir. 
Ve umut, insan ruhunun en saf enerjisidir. 

Yaşamı boyunca kendisi ile sürekli hesaplaşan vijdan muhasebesini
Hiç bırakmayan insanlar tüm deneylerinden edindiği sonuçları kendilerinden sonraki nesillere aktararak yaşayanlar.
Onlar işte gerçek insanlar insan olarak kalanlar.
Onlara her zaman minnet duymalıyız...
                          

Cumhuriyet haftasında
Bizlere Bu Vatanı
Bırakan Emanet Eden
Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Silah
Arkadaşlarına bu uğurda şehit olan tüm şehitlerimize
Şükranlarımı sunuyor
Saygı ve minnetle Anıyorum...